5

2.4K 99 6
                                    

Yaklaşık yarım saat içerisinde üçü de banyodalardı. Yarısı su ve güzel koku yayan köpükle dolu olan küvetin içindelerdi. Normal küvetlere kıyasla çok daha geniş sayılırdı ancak hâlâ üçüncü kişi için yetecek kadar değildi.

Tam da bu yüzden Jimin utanmaz bir şekilde Taehyung'un bacaklarının arasına girip sırtını göğsüne yaslayarak oturmuştu. Başı ise Taehyung'un omzundaydı. Jungkook da haliyle hemen karşılarındaydı.

Tabii ellerindeki içkileri es geçmemek gerekti. Kırmızı şampanyayı yavaş yavaş yudumlarken yalnızca göz temasları kuruyorlardı.

Jimin yüzüne kirli bir gülümseme yerleştirdi ve Jungkook'un bacaklarına doğru uzatmış olduğu ayağını bacak arasına, yani tam da penisinin üzerine götürdü ve baskı uyguladı.

Jungkook tek kaşını kaldırdı ancak bir şey demeyip boş olan elini suyun içine sokarak sarı adamın ayak bileklerinden kavradı. Ardından baskısını arttırması için teşvik etti.

"Jimin, benim kucağımda küçüğünün aletiyle mi uğraşıyorsun? Ne kadar da ayıp."

Taehyung boğuk ve egzotik sesiyle konuştuğunda sakin bir şekilde  "Evet. Açıkçası şu an sadece beni zıplatmasını istiyorum." dedi dürüst bir şekilde. Ardından elindeki bardaktaki tüm içkiyi kafasına dikti.

Taehyung boş bardağı Jimin'in elinden aldı ve küvetin hemen yanında duran mini sehpanın üzerine yerleştirdi. Sonraysa Jimin'in çenesini tutup konuştu. "Tek isteğin bir sürtük gibi becerilmek ve bunu derken çok gururlusun. Ah Jimin, doyumsuzsun."

İçkinin etkisini bu cümlelerde çok rahat duyabilirdi herkes. Elbette şaraptan kafaları uçmamıştı, sadece daha kolaydı demesi.

"Evet." dedi Jimin anında. Sonraysa dizlerinin üzerinde doğrulup öne doğru atıldı. Jungkook ile bakışırken suyun içinde yavaşça yanına doğru emekledi. Yüzleri birbirine çok yakındı. Dilini çıkartıp hafifçe üst dudağına sürttü.

O esnada kalçasında hissettiği el ile hafif bir gülümseme sundu. Taehyung'un elleri... Kalçasını oynatıp erotik bir şekilde minik daireler çizerek kıvırmaya başladı. O esnada sert bir şaplak aldı. Suyun içinde oldukları için ses ekstra gürültülü çıkmıştı. Fazlasıyla hoşuna gitti.

Hiç beklemediği bir şey daha oldu. Taehyung parmaklarını deliğinin içine soktu. Alt dudağını ısırdı ve inledi. Dibinde duran Jungkook ise sadece içkisini yudumlayarak izliyordu. Görüntü fazla ateşliydi, o nedenle tadını çıkarıyordu.

"Jungkook, bence çok rahat sikebilirsin. Nasıl da genişlemiş."

Arsız bir kıkırdama sundu Jimin. İçinde hissettiği parmakların hareketi ile gözlerini zevkle kapattı ve tatlı bir inleme sundu. Jungkook'un elini çenesine hissettiğinde ise "Lütfen beni becer Jungkook." diye mırıldandı ihtiyaç dolu sesiyle.

"Beni yormadan kendini becerebilirsin."

Arkasına çok rahat bir şekilde yaslanmış gayet umursamaz bir tavırla konuşmuştu. Sarı saçlı gülümsedi ve dudaklarını buluşturdu. İstediği ilgiyi alacaktı. İçindeki parmaklar yüzünden bir tane daha inleme savurdu. Ardından aldığı şaplakla istemsizce biraz öne kaçtı.

Jungkook kafasını arkaya atıp öpüşmelerini sonlandırdı. Jimin kendisini parmaklayan ele doğru kendisini itmekten alıkoyamamıştı.

"Burada seni tatmin edebilecek iki penis var ama parmaklanıyorsun, güzelim. Sence de bu çok saçma değil mi?"

Taehyung'un kirli konuşmasına karşın Jungkook'un yüzünde elinde olmadan bir gülümseme oluştu. Başını kaldırdı ve "Üstelik ikisini de kullanabilirsin." diye ekledi.

"Oh-" Duydukları üzerine memnuniyetle  mırıldandı. Taehyung'un parmakları içinden çıkınca bir saniye bile geçmeden   kendisini Jungkook'un kucağına attı. Herhangi bir ön sevişme işine girişmek istemiyordu.

"Siktir ya şuraya girmek kimin fikriydi?" diye söylendi Taehyung. Nedeni barizdi. İlgilenilmek istiyordu ancak bu şu an ki bulundukları durumda zordu. O yüzden beklemek dışında hiçbir seçeneği yoktu.

Jimin, Jungkook'un penisini onun da yardımıyla deliğine konumlandırmışken elleriyle omzunu sarıyordu. Birden oturdu ve alt dudağını dişledi. Yavaşça inip kalkarken Jungkook'un yaptığı tek şey içkisini yudumlamaya devam etmekti.

Ve bu onları izleyen Taehyung'a göre fazla ateşliydi. Uğraşmak için konuştu.
"Jungkook, Jimin hyunguna bir piç gibi davranma. Yardım et."

Jungkook kucağında zıplayan hyungunu dikkatle izlerken birleşmelerinden dolayı çıkan sese, yüzünde zevk aldığı belli olan ifadeye, dudaklarından çıkan sızlanmalara odaklandı. Sertleşmişti.

"Yardıma ihtiyacı var gibi durmuyor." dedi Jungkook ancak kucağındaki bebeğe temas etmek istediği için boş elini kalçasına attı. Jimin kalçasıyla daireler çizdiğinde elinde olmadan inledi. "Mm- aferin sana."

Taehyung bu manzarayı daha güzel izlemek isterdi ancak bedenleri suyun altında kaldığı için ve su köpüklü olduğu için göremiyordu. İç çekti ve elini kendi penisine attı. İş başa düşmüştü.

"Hadi güzelim, Jungkook'u o harika kalçalarınla boşalt."

Taehyung'un kirli konuşmasına üzerine ikisinin de aralarındaki çekim daha da üst boyuta taşınmıştı. Elindeki boş bardağı dikkatli bir şekilde kendi tarafında bulunan mini sehpaya bırakıp diğer elini de Jimin'in kalçasına koydu. Sert bir şekilde sıkarken inip kalkmasına teşvik ediyordu.

Taehyung dizlerinin üzerinde doğrulup Jimin'in arkasında durdu. Jimin kalçasını kıvırarak hareket ederken kulağının dibine yaklaştı. Kalın, egzotik sesiyle sarı olanın sırtına parmağının ucuyla minik daireler çizerek konuştu."Bu hissi çok seviyorsun değil mi? İçinde senin için büyüyen bir penis."

Jimin inledi ve başını arkaya attı. Evet. Çok seviyordu, çok.

"Şş, gözlerini aç ve kucağında zıpladığın adamın güzelliğine bak."

Jimin dediğini yapıp gözlerini açtı ve Jungkook'a baktı. Fazla yakışıklıydı. Çok fazla. Dayanamayıp zevkle dudaklarını buluşturdu.

Taehyung da elini Jimin'in kalçalarının üzerinde duran elin üstüne attı. Emreder bir tonda konuştu."Şimdi, zıpla."

Jimin bu emri bekliyor gibi kirli öpüşmelerinin arasında hızla inip kalkmaya başladı. Islak ve düzensizlerdi ama hâlâ uyumlulardı.

Taehyung kendisini okşarken Jimin'in mi yoksa Jungkook'un mu yerinde olmak istediğine karar vermeye çalışıyordu. Muhtemelen her ikisini de. Ancak şu an sabır ihtiyacı olan tek şeydi.

Jimin'in zıplamaları çok hızlı bir ritimle devam etti. Tatlı noktasına durmadan değiyor ve elinde olmadan sesli inlemeler sunuyordu. Öpüşmeleri yerini rastgele öpücüklere bırakmıştı bile. Zevke odaklanmışlardı.

Taehyung beklemeden devreye girdi. "Aferin sana. Kendini çok güzel beceriyorsun."

Mümkünmüş gibi daha da hızlanmaya çalıştı Jimin. Zevkten göz pınarlarından yaşlar akıyordu. Taehyung'un cümleleri ise içini gıdıklıyordu. Alt dudağını ısırıp Jungkook'un yakışıklı suratına baktı ve aldığı şekli izledi. O kadar seksi duruyordu ki...

Sesli bir inleme ile kendisini bırakıverdi Jungkook. Çok geçmeden Jimin de sesli bir şekilde boşalmıştı. Nefeslerini kontrol altına almak için zaman tanıyorlarken Jungkook, kucağındaki hyungunun dudağına öpücük kondurdu.
"Harikaydın."

Tembel bir şekilde gülümsedi Jimin. Çok yorgundu ve bacakları, kasıkları, sırtı ağrıyordu. Küvet hiç de konforlu değildi sonuçta.

Taehyung çoktan arkasına yaslanmış kendisini onları izleyerek çekmişti bile ancak boşalmamıştı. Destek lazımdı.

"Biriniz yardım edin."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

love for three • vminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin