love for three • vminkook

1 - M

İçtiği içkinin de etkisiyle çığlık attı Jungkook. Kalabalık olan barda herkes iç içe girmiş kendinden geçiyordu. Normalde çok sık gelmiyordu ama gelince de buranın hakkını veriyordu.

Dibinde beliren ve kendisinden kısa duran erkek bir şeyler demişti ama hiçbir halt duyulmuyordu. Müziğin sesi çok yüksekti. Ne dediğini anlamak için biraz daha ona doğru eğildiğinde ellerinin belinin iki yanını kavradığını hissetti. Dolgun alt dudağını yalamasıyla ne istediğini belli etmişti zaten.

"...olur mu?"

Jungkook yine ve yine tam duyamamıştı ama yüzüne yaramaz bir gülümseme yerleştirdi. Kafası pek ayık değildi ama dikkatli bakınca ne kadar güzel olduğunu fark etmişti. Yüzünden başlayarak süzdü onu. Üstünde metallica yazılı bir tişört, altında ise yüksek bel, pileli siyah bir etek vardı. Fileli çorabı dikkatini çeken başka bir şeydi. Eteği kaldırıp onun içine işlediğini hayal etmesiyle gözlerini yummamak için zor tuttu kendisini ve başıyla onay verdi. Neye onay verdiğini bile bilmiyordu!

Onun da dudaklarında oluşan gülümseme pek masum sayılmazdı. Sırtını dönüp bedenini Jungkook'un göğsüne yasladı ve kalçasını sürtmeye başladı. Eteğinin arka kısmını kaldırıp daha çok hissetmesi için kendisini iyice bastırırken kafasını arkaya atmıştı. Jungkook bir elinde içki şişesi varken, diğer elini onun karnına dolamıştı.

İçkinin de etkisiyle beraber sertleşmesi hızlı olduğu için şaşırsa da umursamayacak kadar uçmuştu.

O, uzaklaşınca sızlanmak üzereydi ama elini tutup bir yere sürüklediğinde sustu. Bedenlere çarpa çarpa, müziğin gürültüsü eşliğinde 'vip' masalarının olduğu yere geldiler. Bu koltuklara genelde özel rezervasyon yaptırmış, zengin kişiler sahip olabilirdi.

Etekli oğlan masada tek başına oturan yakışıklı adamın yanına gidip kulağına eğildi. Adam Jungkook'u süzüp başıyla onay verdiğinde yüzünde kirli bir gülümseme oluşmuştu. Ay şeklinde olan siyah deri koltuğu işaret etti. Jungkook'un oturması için davet ediyordu.

Etekli olan, Jungkook'un elini tutup gülerek yanına doğru çekti ve böylece Jungkook da onlara dahil olmuştu. Masanın üzerinde bulunan çeşit çeşit içkiye bakarken elindeki şişeyi de masaya indirdi Jungkook.

Kafasını yana çevirdiğinde az önce kendisine sürtünen etekli oğlan ile yakışıklı adamın öpüştüğünü gördü. Buraya onları izlemeye getirildiğini sanmıyordu. Etekli olanın yaramaz ellerinin, Jungkook'un uyluklarına gitmesi de bunu destekler nitelikteydi.

Bacağının iç kısmında gezinmeye başlayan el, yavaşça Jungkook'un penisine doğru ilerlemişti. Orada durduğunda sıkıca kavradı ve masaj yapar gibi okşamaya başladı.

Gözlerini yumdu Jungkook. Daha fazlasını istiyordu. Kendi elini, küçük ellerin üstüne yerleştirip bastırdı. Ağzından kaçan inleme müziğin sesinin birden kesilmesi ile birbirini yiyen ikili tarafından duyulmuştu. İkisi de Jungkook'a baktı. Bu esnada yeni bir müzik çalmaya başladı.

Etekli olan yaramaz bir gülümseme ile elini çekti ve Jungkook'un kulağına doğru yaklaştı. "Ben Jimin. İstersen bize katılabilirsin."

Jungkook kulağına fısıldayan melek yüzlü şeytanın dediğini onaylamadan önce diğer adama baktı. Pek umrunda değilmiş gibi içkisini yudumluyordu. "Tamam."

Adının Jimin olduğunu öğrendiği kişi Jungkook'un çenesinden tutup büyük bir istekle öpmeye başladı. Dolgun dudakları sayesinde büyük bir üstünlük kazanarak öpüşüyordu. Elini yeniden Jungkook'un penisine atıp pantolonun üzerinden okşamaya başladı. Yaklaşık iki dakika boyunca öpüşürken diğer adamın Jimin'i dürtmesi ile ayrıldılar.