Heh yine küçük Emrah rolü!
Annem ise bu düşündüğümü destekleyen bir cümle kurmuştu.

"Bilseydik adını Emrah koyardık be evladım."

Hay aklına bin yaşa annem.

"Anneeeeeeğ!"dedi, ağlak bir ses tonuyla.Böğürmek genlerinde vardı herhalde.

Annem,"Heeeğ."dedi, tıpkı onun gibi.

"Oğlunsuz dört seneyi nasıl geçireceksin be anneeğ."dedi, kaşı gözü ayrı oynuyordu.
Annemi duygulandırmaya mı çalışıyordu?Çünkü annem böyle şeylere hemen inanırdı. Daha doğrusu annelik duyguları kabarırdı.
Öyle de olmuştu zaten.

Annem hemen Ömer'e sarılmış ve başını göğsüne yaslamıştı.
"Annem senin yüzün o yüzden mi düştü?Annen seni verene kurban olsun yavrum."
Ömer evet dercesine başına aşağı yukarı salladı.

Gözlerimle adeta bayhan bakışları atıyordum ikisine.

"Anneeeem anneeeem sen üzülmeeeğ.
Sözleriiiiğn hep yüreğimdeeeğ."

Ömer'in ses tellerini söksekte, telsiz gitar gibi ortada kalsa.Fena fikir değildi bence.Aksi hâlde kulaklarım bu sese son defa katlanıyor olabilirdi.

"Ömer gözünü seveyim sus.
Ne zamandır evde karga besliyoruz biz ya?Anne rol yapıyor bu inanma hepsi seni ağlatmak içindi."

Annem Ömer'in kulağından tutup göğsünde duran başını kaldırdı.
Ömer'in kulağı kızarırken ben de ortalığı karıştırmak istedim.

"Yaa işte anne, besle kargayı oysun gözünü!"

"Abla, hazır evden gidiyorken yıllardır annemle arama fitne sokmak istediğini itiraf et lütfen!"Gıcık kahkahasını patlatıp devam etti.

"Sonuçta buradan gidişimiz var ama dönüşümüz olmayabilir,  mazAllah herkes sana yanlışlıkla hakkını helal eder falan."dedi gülerek.

Annem Ömer'in son cümlesinden sonra kulağını daha da çekti.
" eşek sıpası o nasıl söz öyle?Ağzını hayra aç. "

Gözüm odamdaki saate iliştiğinde paniğe kapıldım.
Daha Kayseri mantımı görmemiştim!
Elim ayağıma dolaşırken annemlere doğru baktım ve konuştum,
"Anne daha Zeynep'i görmedim."

Annem, "İyi o zaman, vedalaş çabuk az vaktin kaldı."dediğinde koşarak dış kapıya ilerledim.
Annemin terliklerini giyinip hızlıca karşı apartmana koştum.

Zeyneplerin ziline basıp bekledim.
Apartman kapısı açıldığında koşarak yukarı çıktım. Zeynep kapıyı açmış bekliyordu.Telaşlıca terliklerimi çıkarıp eve girdim.

Gözleri hafif doluydu kayseri mantımın. Kollarımı açtığımda hiç beklemeden sarıldı.
Benim gözlerim de onunkine eşlik ederken, burun çekme sesi geldi.
Peşimden gelen Ömer Aralık kapıdan içeri girmiş gülerek bize bakıyordu.
Aklı sıra dalga geçiyordu işte...

Ömer sesini yalandan incelterek,
"Ay kızlar dayanamıyorum ben de ağlayacağım galiba.Çantamda da günlüğüm vardı durun ona yazmayı unutmayayım."dedi, eliyle yüzünü kapatarak ağlama rolü yaparken.
Biraz daha boş konuşursa kenardaki süslü, tüğlü ev terliğini kafasına fırlatacağım.

Zeynep," Ya sen bir rahat bıraksana bizi velet."dediğinde Ömer yüzünü buruşturdu.

"Abla, babam arabada bekliyor çabuk olun." deyip, dışarı çıktı.

Zeynep, "Orası soğuktur sıkı giyin.
Gidince beni arıyorsun, tüm gelişmelerden haberdar et beni. tamam mı?Bak aradığımda kesin aç o telefonu tamam mı?"

Pide Kuyruğu •Texting•Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα