4|Kek Sömürücü|

4.3K 334 59
                                    

Dersten kafamı kaldırarak,oturduğum sandalyede gerindim.
Belim kopmuştu neredeyse.
Bu kadar yeter,limitleri zorlamayalım diyerekten ders çalışmayı bıraktım.
Ders kitaplarımı kitaplığa kaldırmak için kitaplığa doğru ilerledim.
Kitaplarımı yerine koyarken,kitaplığın arkasına sıkışmış küçük bir fotoğraf albümü gördüm.
İçinde hangi resimlerin olduğunu unutmuştum.

Elime alıp,albüm kapağını açtım.
İlk sayfalarda benim ve Ömer'in yanyana çekilmiş küçüklük fotoğrafı vardı.Diğer sayfada ise Zeyneple benim yemek yerken çekilmiş bir fotoğrafımız vardı.

Yavaşça diğer sayfaya geçtim,bunda ise Zeynep,ben,Ömer ve yanımızda bir çocuk daha vardı.
Dikkatlice resme baktığımda,
kaldırımda otururken bir yandan ağlayan,bir yandan burnunu silen bir çocuk vardı.

Sümüklü!

Bu bizim sümüklü hırsızdı işte,o gün bu gündür öğrenememiştim neden ağladığını.
Hatırladığım kadarıyla ona bu fotoğraf yüzünden sümüklü ismini takmıştım.Tipine baktıkça gülesim geliyordu.Harbiden bu sümüklü nasıl bu kadar değişmişti?
Ben yirmi üç yaşına gelmiştim ama hâlâ pek bir değişme göremiyordum kendimde.

Albümü tam kapatıp yerine koyacağım sırada kapı tık tıklandı.
Şaşılacak bir durumdu bu...
Çünkü babam hariç kimse benim odama kapımı çalarak girmezdi.
Her defasında odama polis baskını yapan Ömer'i saymıyorum bile.

"Gel."diyerek,seslendiğimde içeriye Ömer girmişti.

"Ömer,kapıyı çalarak girdin hayırdır?"

"Kapıyı çalamaz mıyım abla?"

"He yok ondan değil Ömer bey,bir an insan olmaya karar verdiğini düşündüm."

"Hemen de laf et zaten bücür,lafını cebinde falan mı taşıyorsun anlamıyorum?"dedi ve soluklanıp konuşmaya devam etti.

"Neyse ablaların birtanesi,şimdi şöyle bir konu var-"

"Anlaşıldı bir şey isteyeceksin yine."

"Ya abla bir kesmeden dinle ya."

"İyi hadi ne diyeceksen çabuk de."

"Biz bayadır arkadaşlarla dışarı çıkamıyorduk.Dedik ki bu sefer dışarıda iftar yapalım.
Ben de tamam dedim.
Ama annem para vermedi."

"Eeee Ömer bey?"

"Diyorum ki acaba o mübarek ellerinizle bana iki yüz TL verebilir misiniz acaba?Dünyanın en iyi ablası,en güzel kızı,en mükemmel insanı-"

"İkiyüz TL mi?İki yüz TL öyle mi Ömer efendi?"dediğimde kafasını evet anlamında salladı.

"Ömer sana şimdi hayatın boyunca hiç görmediğin ikinci ve en korkunç yüzümü bir gösteririm...
O zaman iki yüz TL yi görürsün."

Gözlerini kısarak baktı ve konuştu,
"ikinci bir yüzünün daha olduğunu biliyordum zaten bücür.
Abla dedik sahtekar çıktı be.
Yazıklar olsun be,verdiğim emeklere.
Lisede,okul çıkışı tüm paranla abur cubur aldığını anneme söylemediğim günlere yazıklar olsun.
O paraları biriktirsen milyarder olurduk be."

Evet yanlış duymadınız lisede her okul çıkışı mutlaka abur cubur alırdım.
Ama kilo almamak için hep gündüzleri yerdim,tabi bazen kaçamak yapıp gece sinema eşliğinde Ömerle birlikte yerdik.
Bu amelimize annemide dahil ederdik.
Ömer ise istemediği bir şey olunca beni tam bin beş yüz yıldır anneme söylemekle tehdit ediyordu.

"Tam da parayı verecektim biliyor musun Ömer?"

"Ya ama abla bu nasıl zamanlama tam tehdit ediyordum..."dedi,elini dizine vurarak.

Pide Kuyruğu •Texting•Where stories live. Discover now