4.

268 23 9
                                    

Eve gelince ilk iş bulaşıkları yıkadım. Kış ayında soğuk suya temas etmek çok sinirimi bozuyordu. Ama yapabileceğim bir şey yoktu. Bulaşıktan sonra sobanın üstünde kendime kahve yaptım. Sıcak fincanı sehpanın üstüne bırakıp bedenimi koltuğa attım. Zihnen ve bedenen çok halsiz hissediyordum. Enerjimi toplamak için annemle görüşmem gerekiyordu. Telefonun ekranını açıp annemi görüntülü aradım. Üçüncü çalışta açtığında tebessüm ettim.

"Ooo Meryem hanım siz beni arar mıydınız?" Dün aramaya vaktim olmamıştı.

"Alt tarafı bir gün aramadım."

"Sana beni her gün arayacaksın demedim mi?"

"Dedin ama vaktim olmadı işte." Bir elimle telefonu tutarken diğeriyle kahve fincanını aldım. "Eee orada durumlar nasıl? Yok mu yeni dedikodular?" Baba tarafım hakkında hoşuna gitmeyen şeyleri anlatmasını beklerken çok başka bir konuyu açtı.

"Yengen hamileymiş. Hem de iki aylık." Dediğinde sevinçten ne yapacağımı bilemedim.

"Anne ciddi misin?" Sevinçle şakıdığımda annem başını olumluca salladı. "E bu mükemmel bir haber." Yengem iki yıldır hamile kalmaya çalışıyordu. Çok şükür sonunda hayalini kurduğu şey gerçek olmuştu. "Durumu nasıl? Bir sıkıntı yok değil mi? İlk zamanlar çok fazla mide bulantısı oluyormuş. Ay anne çok mutlu oldum ya. Abim mutluluktan kafayı yemiştir." Kahveyi sehpaya bırakıp koltukta bağdaş kurdum. Bu mükemmel haber sayesinde günüm güzelleşmişti.

"Dur kız sakin ol. Bebekte yengen de gayet iyi durumda. Haftaya kontrolü varmış yine."

"Bana bundan hiç bahsetmedi. Alındım şimdi." Dudağımı büzdüğümde annem kahkaha attı.

"Bizim de yeni haberimiz oldu. Dün aradığımızda açsaydın sen de öğrenirdin." Sitem dolu konuşmasını pek ciddiye almadım.

"Abimler dün bizde miydi?" Başını olumluca salladığında abimi özlediğimi fark ettim. Aynı evde yaşarken kedi köpek gibi kavga ederdik ama yine de abimi çok seviyorum.

"Keşke siz de yanımızda olsaydınız."

"Anne ben şimdi hala mı oluyorum?" Diyip konuyu değiştirdim. Yoksa ağlardım. Ailem burnumda tütüyordu. Üç aydır onlardan uzak kalmak bana iyi gelmemişti.

"Evet kız oluyorsun sonunda. Rabbim isteyen herkese hayırlı evlatlar nasip etsin."

"Amin annem amin." Gözlerim karşımdaki duvarda sabit kaldı. Boşluğu izlerken annemin konuşmasıyla kendime geldim. Acaba Osman da baba olmayı ister miydi?

"Sende yok mu bir şeyler?"

"Ben de tam konu ne zaman bana gelecek diyordum."

"Dalga geçme ayağımın altına alırım bak." Sahte kızgınlığına sırıtmakla yetindim. Keşke yanında olsaydım da beni bir güzel dövseydin anne. İnan hiç sesim çıkmaz. "Osman'la hiç konuşmadınız mı bu konuyu?"

"Konuşmadık anne. Hem ben daha yirmilik çıtırım. Bebekle falan uğraşamam." Aferin Meryem yalanı su gibi iç. Osman bu gece bebek istiyorum dese hemen yapalım der adamın üstüne atlardım. Çocuğum olmasını çok isterdim. Bir de Osman'a benzeyen dünya tatlısı bir çocuğum olsa kafayı yerdim herhalde.

"Ben senin ciğerini bilirim. Yalan söyleme bana. Oraya gelir bir güzel döverim seni."

"Beni dövmeye ne kadar meraklısın ya."

"Soruma hâlâ cevap alamadım." Diyip bebek konusunu tekrardan açtı.

"Anne konuşmadık dedim ya. Niye uzatıyorsun?" Sesim biraz yüksek çıkınca toparlamaya çalıştım. "Yani bebek için çok erken daha."

ÇİRKİNİN GÜZELLE İMTİHANI Where stories live. Discover now