My Handsome Hyung -taekook-

aynı ev

Müziği dinlerken okursanız, daha güzel olacaktır.
Müziğin verdiği güzel his sayesinde daha güzel oluyor okunması.
İyi okumalar.

•°°

Saçına elimi atmış, biraz okşayıp çekilmiştim.
Sonunda sakinleşmiş,

Gözlerini kapatmıştı.
Daha uyumamış olsada birazdan uykuya dalacağı barizdi.

Odada daha fazla durup rahatsız etmek istemediğim için, çıkıyordum ki elimi tuttu.

"Hyung.. bu akşam benimle uyur musun?"

***

"Kook.."

"Lütfen hyung, sadece bu akşamlık.
Söz bir dahaı ısrar etmeyeceğim.."

"Pekâlâ."

Büzülmüş dudakları, buruk bir gülümseme ile düzelmişti kook'un.
Normalde böyle bir teklifi kabul etmezdim.

Ama bu akşam bana ne olduğunu anlayamamıştım. Daha doğrusu ne olduğunu zaten anlamamıştım..

İlk o yatağa geçmiş, kendi için seçtiği tarafa yatmıştı. Ardından bende arkasından gelmiş, diğer tarafa uzanmıştım.

ikimizde yan tarafa dönmüş, yüzlerimizin birbirine bakmasını sağlamıştık.

Kook'u yıllardır tanıyordum.
Ama şuan farkına varıyordum.. yani güzelliğinin.

Tavşan dişleri, şaşırdığında kocaman olan gözleri, dudakları... Yanağında ki yara izine kadar her şeyi gözüküyordu.

"Hyung?"

"Ha? Efendim?"

"Neden yüzümü inceliyorsunuz bir şey mi var yüzümde?"

Elini yüzüne atmış, incelemeye başlamıştı.
Bu hali beni gülümsetmişti.

"Hayır kook, bir şey yok. Uyu bakalım sen hadi."

"Pekâlâ hyung.."

Tam gözlerini kapatmış, yine dudaklarını büzmüşmen, bana bakıp tekrar

"Hyung?" Demişti.

"Efendim kook?"

"Sana doğru uyuyorum ama rahatsız olur musun? Arkamı döneyim mi?"

"Hayır hayır sorun yok, nasıl rahatsan öyle uyu, uykunun keyfini çıkar."

"Pekâlâ.."

Bu sefer gerçekten gözlerini kapatmış, dudaklarını alışkanlığından dolayı büzmüş ve uykuya dalmıştı.

Ne kadar onu izledim bilmiyorum ama ilk defa bu kadar güzel olduğunu düşünmüştüm.

°•°

Sabah güzel kokular yüzünden uyanmış, oturur hale gelmiştim.
Gözlerimi açıp, yan tarafa baktığımda

Kook'u göremediğimde, güzel kokuların sebebini anlamıştım.
Kook mutfaktaydı.

Ayağa kalkmış, odamda olan banyoya ilerlemiş, yüzümü yıkamış sonrada kuralayıp çıkmıştım.

Ardından odamdanda çıkmış, mutfağa ilerlemiş gördüğüm sofra ile ağzımdan salya akmamasını engelleyememiştim.

Gülümseyerek bana dönmüş, zaten tatlı değilmiş gibi dahada tatlı konuşmaya başlamıştı.

"Günaydın hyung!"

Kafamı sağa sola sallamış, kızlardan hoşlandığını kendime hatırlatmıştım. Bu doğru değildi.

"Günaydın kook."

Masaya geçmiş, uzun zamandır böyle güzel bir sofra görmediğim için gözlerimi uzun bir süre kooktan uzak tutup sofrayı incelemeye zorlamıştım.

Sonunda kook karşıma oturmuş, bana bakmış istemsiz dudaklarını büzüp konuşmaya başlamıştı.

"Güzel olmamış mı hyung? Oysaki özenerek hazırlamıştım.."

"Hayır hayır güzel olmuş, başlamak için seni bekliyordum kookie."

"Ah, anladım hyunggg."

Sevincini gizleyememiş, daha yeni oturmasına rağmen sandalyesinden kalkıp, yanıma gelmiş sarılmıştı.

Alışık değildim durup dururken sarılmaya, bu neden gözlerim açılmış şaşırdığımı belli etmiştim.

"Hyung sarılmayı sevmedin mi çekileyim mi hemen?"

Geri sarıldım.

"Gerek yok, yanıma otursana hem karşımda oturmana gerek yok."

Konuyu hemen değiştirmiş, yanımdaki sandalyeye kook'u oturmuştum.

O da hayır dememişti zaten oturmuştu.

°°•

"Hyung bana kıyafetlerinden vermek zorunda değilsin ben kendi kıyafetlerim ile giderim okula."

"Kook ısrar etme dedim! Ben mi giydireyim seni yani????"

"Hyung!!"

"Bekliyorum seni kapının önünde hadi okula gideceğiz daha."

"İyii."

Taehyung kıkırdamış, ve odadan çıkmıştı.
Ardından cüzdanını, telefonunu ve arabasının anahtarını alıp evden çıkmış kook'u beklemeye başlamıştı.

Uzun sürmeden kookta gelmiş, beraber arabaya binmişler okula gitmişlerdi.

Bölüm sonu

Olay yaratıp fici uzatsam mı diye düşünüyorum, ya da uzatmayayım 20. Bölümde bitireyim diye düşünüyorum.

Jaguarı kaldırmayı düşünüyorum, bir ficim bittiğinde tekrar ekleyip ona bölüm atmaya vaktim olsun istiyorum.

Emin değilim siz ne düşünüyorsunuz?