VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)

VP¹⁶

×VEGAS×

Son günlerde yaşadığım en iyi sexin sonuna gelmiş, uzanıyor ve tavanı izliyorduk. Oluşturmuş olduğumuz sessizlikte bile az önce önüme serdiği kalçasını düşünüyordum. Bu sessizliği bozmazsam kötü olacaktı. Pete 'e döndüm.

- Bu gece kal. Yürümen zor olabilir.

Bana baktı ve başı ile onayladı. Yataktan kalktım. Zincirleri eski yerine koydum. Ardından odadan çıktım. Kendi yatak odama geçtim. Pete'in üzerini örtecek bir şeyler aradım. Bulunca geri döndüm. Oturmuş etrafa bakıyordu. Yastığı basının hizasında yatağa koydum. Çarşafı da üzerine bıraktım.

- Burada uyu. Sabah işim var çıkacağım sen de gidersin. Fazla durma.

Arkamı döndüm ve kapıya yaklaşınca tekrar Ona baktım.

- Odaya ilk girdiğimde dudağında bulunan yara için yaklaştım. Ne oldu? Kavga falan mı ettin?

Kuru bir öksürük ile boğazını temizledi.

- H-hayır Ren yaptı.

Pete'e yaklaştım. Sinirle yüzüne baktım.

- Genelde arkadaşların ile öpüşür müsün? Ha?

Çenesini sıkıca tuttum.

- Hayır Vegas. Sadece b-

- Kes, fark etmez kiminle sex yaptığın. Bana bak bana aitsin derken duygusal olarak demiyorum. Cidden benimsin. Evcil hayvanımsın. Bunu unutma.

Çenesini bıraktım ve odadan çıkıp odama gittim. Kapımı kapatıp sinirle elime geçen her şeyi fırlatmaya başladım. Oğlum Ren bittin sen.
.
.
.
.
.
+PETE+

Tavan ile yaptığım bakışmam Vegas'ın sesiyle kesildi. Salağım ben odadan çıkıp gidene,hatta çarşaf getirene kadar ayrı yatacağımızı anlamamıştım. Ne bekliyordum. İki sex yapınca sevgili mi olmuştuk. Kollarında uyumak istemiştim ve bu sebepten dolayı kendime kızıyordum.

Üstelik o dediği şeyler. Hayvan ne ya? Ciddi mi bu? Ren ile öpüşsem cidden bir şey yapmayacak mıydı? Kalbim çok kırılmıştı. Acı seviyorum. Bunu yeni fark etmiştim. Ama bu farklıydı.

Vegas odadan çıkınca yatağa yatıp üzerimi örttüm ve göz yaslarımın akmasına izin verdim.  Bu gece zor geçecek gibiydi. Grey'i özlemiştim. Ona sarılmak istiyordum.

Yarım saat kadar bir süre geçmiş olmalıydı. Kalktım ve üzerimi giyinip telefonumu aldım. Odadan çıktım. Aşağı kata çıkışa doğru ilerledim. Dış kapıdan çıktım. Arabama bindim ve oradan uzaklaştım.

Yolda bizim çocukları aradım. Bulusmuslardı. Yanlarına gittim. İyi değildim ama belli etmek istemiyordum.
Yanlarına selam vererek oturdum.  Ren yerinden kalkıp yanıma geldi.

- Bana bak bu halin ne?

- Yok bir şey iyiyim. Yoruldum sadece.

- Yemezler dökül.

- şimdi sırası değil Ren. Sonra olur mu? Biraz takılalım sonra beraber dışarı çıkarız. Hm?

Ren pes etti ve beraber masada dönen muhabbete dahil olduk. Dakikalar geçiyor ve arkadaşlarım ile güzel vakit geçiriyordum. Arada aklıma o piç gelince yüzüm düşüyordu. Ama genel olarak iyi gibiydim. Sanırım. Öyle umuyorum.

Bu gece içmeye niyetim yoktu. Belki içsem rahatlardım ama istemiyordum. Ayık olmak istiyordum. Saatler öncesini düşünmek.
Lavaboya gitmek için masadan ayrıldım. Arka tarafa doğru gittim. Lavabo boştu. Kapıyı kapatıp elimi yüzümü yıkadım. Çıkmak için kapı kolunu tuttuğum an karşımda Bay Kinn belirdi. Ben Onu görünce şaşırmıştım ancak onun yüzünde böyle bir ifade yoktu.