VP⁵

647 47 39
                                    

+Pete+
Ertesi sabah 7 gibi gözlerimi açtım. Ren ve Grey henüz uyanmamişlardi. Onları rahatsız etmeden telefonumu alarak salona gittim ve gelen mesajlarıma baktım. Dün arama yaptıktan sonra bir de mesaj atmışlardı ve ben şimdi görmüştüm.

"Bay Pete şirket anlaşma yaptı ve yarın geç kalmazsanız seviniriz."

Tabi canım ne söz hakkı verin ne de başka bir şey . Sizin ben a- Neyse ya değmez. Solundan kalktım galiba. Gayet de normal bir iş.
Derin bir nefes aldım ve oturduğum koltuktan kalkıp odama girdim. Üzerimdekileri baksırım kalana kadar çıkarttım. Aynadan kendime bakıyordum o sırada gözüm arkama kaydı ve Ren ile göz göze geldim.

-Bu evin uyandırma servisi bir harika.

-Kes ya çekime hazırlanıyorum.

-Ne çekimi?

Ren'e bir nefeste tüm olanları anlattım ve uyanıp bizi dinleyen Grey'in mama kabına bakmak için yatağın diğer tarafına yöneldim. Henüz içerisi doluydu. Suyunu da kontrol edip Ren'e döndüm.

-Duş alacağım, sen kaçta çıkacaksın? Seni bırakabilirim.

Saçlarını kaşıdı ve kafasını arkaya atıp derin bir nefes aldı. Kendisine gelmeye çalışıyor gibiydi.

-Sanirim en geç 9 da orada olmam lazım.

Kafamla onayladım.

-Tamam benden sonra duş alırsın yemek yer çıkarız.

O da kafası ile onaylayıp tekrar yatağa uzandı. Ben de banyoya girdim. Suyu açtım bir müddet sonra dolan küvete sevdiğim kokulardan ekledim ve içerisine girdim. Yaklaşık 20 dakika sonra çıktım ve günlük cilt ve beden rutinlerimi yaptım. Havlumu belime bağladım ve odama geçtim. Ben içeriye girince Ren kalktı ve uykulu bir şekilde banyoya ilerledi. Ben ise havlumu çıkarttım ve üzerimi giyindim. Saçlarımı ayarladım. Ardından mutfağa geçip 2 tost yaptım. Yanına da iki çay. Mis daha ne olsun.

Duştan çıkan Ren biraz olsun ayılmış bir halde mutfağa geldi ve masanın kenarında onun için ayrılmış olan sandalyeye oturdu.

-Ye hadi geç kalmayalım.

- Tamam...ha kanka bu arada akşam işin var mı? Yoksa P'Off, Gun, ben ve sen dışarı çıkalım. Ha bizim şu 3. Yü de alalım yazık yalnız kalmasın.

Tostumdan bir ısırık alıp ona baktım. Ağzımdaki lokman bitince cevap verdim.

-Olabilir ama Grey ne olacak? Biliyorsun aklım onda kalıyor rahat vakit geçiremiyorum.

Bir süre düşünen Ren çayından bir yudum aldı ve bana baktı.

-Onu Gun'un ev arkadaşına bırakabiliriz ne dersin hem Grey onunla bayağı iyi vakit geçirmişti.

Evet haklıydı, bahsettiği kişi Nanon'du. Aksi biriydi ama kediler ile arası bayağı iyiydi.

-Kabul eder mi? Belki işi falan vardır.

Ren göz devirip odaya döndü ve telefonunu alıp tekrar yerine geçti. Sanırım şu an Nanon'a mesaj atıyordu. Ben de kalktım ve bulaşıkları lavabonun içerisine koydum. Odama gidip çantamı hazırlarken Ren 'in sesini duydum.

-Hey Pete! Nanon kabul etti. Tüm gün evde olacak beste yapmak için. Giderken bırakırız.

-Olur teşekkür ederim.

-Kabul etmiyorum.

Odama girdi ve bana doğru yaklaştı.
-Ama bir öpücük teşekkür yerine geçebilir.

Amk çocuğu senin libidona sı- Kafasını tutup ittim ve gülerek ayağa kalktım.

-Uyan hâlâ rüya görüyorsun Ren.

Greyi ve çantamı alarak kapıya doğru gittim. Kolidoruda geçip dış kapıya yöneldim. Ren, ben ve Grey evin yan kısmında bulunan arabama gittik. Grey'i dün olduğu gibi çantasına koydum. Ren ve ben yerlerimizi aldık. İlk önce Grey'i bırakmak için Gun 'un evine gittik. Nanon kapıyı açtı ve bir şey demeden Grey'i çantası ile aldı.

-Merak etme Pete ona iyi bakarım. İkinize de iyi günler.

El salladı ve kapıyı kapattı. Ren ve ben şaşkınlık ile birbirimize baktık. Gerçi bu da garipti Nanon hep böyleydi. Az laf çok işti onun için. Aldırma Pete.
Tekrar arabaya bindik ve Ren'i ajansa bıraktım. Ardından VK şirketine doğru yol aldım. Saat 9.13 tü ve ben 9.25 te oraya vardım. Koşarak asansöre gittim. Oradan 22. Kata geçtim ve gösterilen stüdyoya girdim. İçerisi tam bir kaos ortamıydı. Beni asistan bir kız karşıladı ve kendisini arasıra takip ettiğim Bay Kinn'in yanına götürdü. Bir grup adam ile kameraların arkasında oturmuş şarap duyumluyordu. Yanına vardığım an saygı ile eğilip selam verdim. Başımı kaldırdım ve gözlerine baktım. Ardından kendini gülümsedi ve bana baktı.

-Pete geldiğin için teşekkür ederim ancak benden önce saygılarını sunman gereken birisi var.

Eliyle hemen sağında duran adamı gösterdi. Başımı o yöne çevirdim. Koyu mavi gömleği, dağınık saçları, dar pantolonu olan bu adam kimdi ve neden Bay Kinn den üstündü. Çok vakit kaybetmeden saygımı sundum. Adam ayağa kalktı ve başını hafif yana eğerek gülümsedi.

-Ben Vegas, beni tanıyor musun?

-Hayır.

Başını düzeltti ve tepeden bana baktı.

- Tanısan çok seversin Pete. Ayrıca Kinn zevkli adammış gerçekten güzelsin.

Lafı bitince saçlarımın arasına hafifçe parmaklarını sokup karıştırdı ve ben bir adım geriye attım.

- Efendim hareketlerinize dikkat etseniz memnun olurum.  Kıdemli olmanız bunu yapma hakkı vermez.

Karşımdaki adam sırıtarak alt dudağının kenarını ısırdı. Sonra yerine tekrar oturdu. Ancak gözleri hâlâ üzerimdeydi.
.
.
.
.
.
.
.
Kısa oldu biliyorum ama bugün başka bölüm de atacağım. Affedin sizi seviyorum.

VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)Where stories live. Discover now