VP⁶

621 44 25
                                    

Bay Vegas ile Bay Kinn'in yanından ayrılıp benim için hazırlanan kıyafetlerin olduğu soyunma odasına gittim. 2 çalışan bana yardım etti. Ardından hafif bir makyaj yapıldı ve stüdyoya tekrar döndük. Yönetmen ile kısa bir konuşma yaptım ve talimatı ile kameraların önünde bulunan küçük sahneye geçip yerimi aldım. Etraf kalabalıktı. Herkes bana bakıyordu demiyorum ama rahatsız hissetmiştim. Gözlerim Ren'i aradı. O piç burada olsa sakinlesirdim kesin diye düşündüm. Tam bu düşünceler içinde iken yönetmen yanıma geldi ve net bir ses ile konuştu:

-Sen hazır mısın?
-Evet efendim.

Yanımdan uzaklaşıp yerine geçti. Ben de verilen talimatlara uyarak pozlar verdim.


(Bu tarz pozlar hayal edin <3)

Yaklaşık 40 dakikadır çekim yapıyorduk. Kıyafet değiştirip poz vermekten yorulmuştum. Niyahet o kurtarıcı sesi duydum. Asistanın birine aitti bu:
-Evet arkadaşlar 30 dakika mola!

Derin bir nefes alıp stüdyonun ortasında bulunan koltuğa kendimi atıp uzandım. Gözlerimi kapattım ve gülümsedim. Ardından üzerimde hissettiğim gölge ile gülümsemeyi kesip gözlerimi açtım. Bay Vegas tepeme dikilmişti. Hızla doğrulup oturur pozisyona geldim.

-Bir şey mi istediğiniz efendim?

Vegas ellerini kalçama değmeyecek şekilde iki yana koyup iyice eğildi.

-Evet Pete. Gülümse.

Sesi ciddi bir emir verircesine çıkıyordu ancak bu istek çok saçma gelmişti. Ardından devam etti.

-Bu şirkette olduğun sürece gülümse çünkü bu tatlı zehirin tadını bir kere aldım. Ve bırakma niyetim yok.

Sözleri bitince bana hadi dercesine baktı. Amk ne bu ya film mi çekiyoruz. Neyse başıma bela lazım değil diyip kocaman gülümsedim. Hafifçe verilen dudakları dikkatimi çekmişti. Sol elini kullanarak yüzümü avucunun arasına aldı ve baş parmağı ile yanağımı okşadı.

-Aferin...aferin oğluma.

Doğruldu ve arkasını dönüp uzaklaştı. Ne bu şimdi ya ben nereden oğlun oldum. Ah şu zengin piçler.

Altimdaki koltuğa tekrar uzandım ve tavanı izlemeye başladım. Mola bitimine yaklaşık 5 dakika var iken yönetmenin asistanı geldi ve yeni görünümüm için soyunma odasına gitmemi istedi. Kalktım ve oraya ilerledim. Bu sefer elime verilen tek şey çarşaftı. Bunu daha önce de yapmıştım ama bu kadar yoğun bir yerde değil. Üstelik Ren çekmişti fotoğraflarımı. Bir süre aynada kendime baktım ve daha sonra baksırım kalana kadar soyunup çarşafı üzerime alarak çıktım. Yere serilen sarı halı üzerine bağdaş kurup çarşafı kalçamı ve sırtım ile bir omzumu beraberinde örtecek şekilde ayarladım. Bir asistan ise yardımcı oldu. Geriye hafif karın kaslarım ve bir göğüs ucum görünüyordu. Bay Kinn ile o an göz göze geldim. Bay Vegas ile bana bakıyorlardı. Daha sonra birbirlerine baktılar.
.
.
.
.
.
.
×Vegas×

Al bir de buradan yak. Sen koskoca Tanrı Vegas git kainatta yapabileceğin en büyük hatayı yap o da insan kurtarmak, bir de yetmezmiş gibi afallatıp esirin yapacağın bu velet seni bir gülüşü ile afallatsın. Oldu canım bu ne?

Her zaman olduğum gibi Cook takılarak Pete'in yanından uzaklaştım ve kolidorda durup duvara yaslandım. Kaç yüzyıl oldu hayattayım bilemiyorum. Bir süre sonra saymadım ama bugün o gülüş iğrenç ama aynı zamanda iyi hissetmeme sebep olmuştu. Duyduğum ayak sesleri ile başımı sağa çevirdim ve beni saygı ile selamlayan Kinn'e baktım.

-Efendim dilerseniz içeri geçelim.

Basım ile onaylayıp önden yürüdüm ve yerimi aldım. Bir süre sonra Pete geldi ve ayarlamalar ardından pozlarını vermeye başladı. Kinn'in elini kolunu hissetmem ile önümde henüz taze Tanrı olmuş birisi gibi duran Pete'den gözlerimi ayırıp ona baktım.

-Ne var?
- E-efendim...gözünüz.
- Biliyorum. Sessiz ol.

Ne zaman bir duyguyu en doruklarda yaşasam bir gözüm kırmızıya dönerdi. Şu an ise sabırsızlık ile mücadele ediyordum.
Çekimler bitti ve verdiğim emir ile Kinn, Pete'i iş çıkışı yemeğe davet etti. Ancak Pete reddetti ve şirketten ayrıldı. Bu canımı sıksa da inatçı olması beni heyecanlandırıyordu. Şimdi ise nereye gidiyor merak ediyordum çünkü onun yüzünden kurul güçlerimin çoğunu elimden almıştı. Bir an önce bana ait olmalı ve hizmetine başlamalıydı. Yerini bulmak için mühür güç kaybinda işe yarıyordu ve ben tam zamanında bunu yapmıştım. Hatırlayın. Mola verdiği zaman...Onu orada tam da lanet gamzesinden mühürledim.
.
.
.
.
.
.
Devam etsem bu bölümü bunlar sevişir. Sakin kafa lazım bana biraz dinlensem iyi olacak. Kısa da olsa sık sık yazmaya çalışıyorum. Keyifli okumalar🌈

VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon