"Jeongin hoş geldin bizde tam bir şey hakkında konuşuyorduk" Jeongin nefes nefese "Her şeyi boş verin Mamba'nın mezarı boşmuş tüm sürüler tehlikede."
"Nasıl yani? Jeongin Minho nerede?" Karina'nın arkasındaki Minjeong sorduğunda "Bilmiyorum onu bulamadım" Jeongin telaşla konuştuğunda Minjeong onu ittirmişti.
"Sen eşinin nerede olduğunu bilemeyecek kadar aptal mısın!?" Karina Minjeong'u geriye çektiğinde "Sakin ol lütfen-"
Arkadan koşarak gelen Ning ve Giselle'i gördüklerinde daha da gerilmişti ortam. "Siktir.... Mamba'yı mezarından çıkartan..." Ning öfkeyle soluduğunda Giselle onu tutup sakinleştirmeye çalışmıştı.
-NOW-
Çalan kapıyı açmak için ilerlediklerinde kapıdaki Jeongin'i görmüşlerdi. "Niye geldin lan?" Giselle rahat bir şekilde sorduğu soruya omuz darbesi almıştı. Jeongin onu iterek içeri girmiş ve kendini koltuğa atmıştı.
"Bir şeyler oldu" sıkıntıyla nefesini vermiş başının altına yumuşak bir yastık almıştı. "Meraklandırma da söyle" Giselle Jeongin'in üstüne atladığında "Noona~ ciddi bir şey var şurda"
"Pfff peki tamam anlat hadi" hâlâ Jeongin'in üzerinde yatan Giselle Jeongin'in karnına yumruk atıp geri çekilmişti. Karina'nın yanına oturduğunda Karina da konuşmuştu. "Anlat Jeongin n'oldu?"
"Daniel Minho'nun benim evimde olduğunu görünce kim bu diye atarlanıp Minho'ya saldırmaya çalıştı. Kavga ettik biraz."
"Konuya gel sıkıcı şey seni" Giselle Jeongin'e konuştuğunda başının altındaki yastığı ona atmıştı Jeongin.
"Bende sinirlenip yüzüğü çıkartıp yüzüne attım nişanı bozduğumu onunla beraber olmak istemediğimi söyledim." Giselle'in içtiği su boğazında kaldığında Karina kahkaha atarak gülmüştü.
Daha sonra olayı fark edip "Nasıl yani sen Daniel'e yüzükleri mi attın? Minho için? Danil'e?" Jeongin tekrarlayıp duran ablasına "Evet!" diye bağırdı.
"Fark ettim de Minho daha tatlı ve hayatımda pasif bir alfa istemiyorum artık. Omegalar daha çekici" kafasını koltuğa gömen Jeongin'e baktı ikili. "Aşık olmuş bu" Giselle Karina'nın kulağına eğilip yüksek bir sesle konuştuğunda ikili manyak gibi gülmeye başlamıştı.
"Tamam gülmeyi kesin Minho ile ruh eşi falan değilim ama Minho'yu istiyorum. Soruna gelirsek bu olay dün yaşandı ve gece Minho'yla mühürlenmiş olabilirim ve o çok utanıyor ne yapmalıyım"
Yere düşen Giselle'in üstüne Karina da kendini attığında "YUHHH" diye bağırmıştı ikili. Giselle ayağa kalktığında "Bende aynısını Ning'e yapmalıyım görüşürüz ezikler" diyerek fırladığında Karina aradan 5 dakika geçtikten sonra olayı kavramıştı.
Tam ayağı kalktığında elinde bastırıcı şişesiyle kıpkırmızı bir Minjeong ile karşılaşmıştı.
"Özür dilerim" Karina tekrar oturup Giselle'e dönmüş. "Ben de gördüm gelincikler kararmış." Minjeong "Bakayım" dediğinde Giselle hatırlamış ayağı kalkmıştı.
Minjeong atılıp "Ama onu ormana gömmüştüm ben" dediğinde derin nefes aldı Giselle "Sorun değil onu benim için bulman gerek ama" Minjeong onaylayıp "Tamam" demişti.
Giselle Minjeong'un omzuna elini koyup "Şimdi. Hemen, daha fazla bekleyemem Minjeong" dediğinde hazırlanmaya başlamışlardı. Ning ve Minho'yu yan yana getirmiş ve başlarında Jeongin'i bırakarak üçlü şekilde Minjeong'un eski sürüsünün topraklarına doğru ilerlemeye başlamışlardı.
-1 saat sonra-
"Cadıyı bize verin!" Karina Minjeong'u arkasına aldığınd Giselle öne çıkmış akıcı diliyle onlarla konuşmaya başlamıştı. O sırada etrafını duymakla ilgilenmeyen Minrina ikilisi birbirlerine bakıyordu sadece.
"İzin verdiler gidelim" dediklerinde Karina etrafa göz atmıştı. Bir sürü kişi Minjeong'a öldürmek istercesine bakıyordu. Karina iyice meraklanmıştı. Minjeong sonunda bir yerde durup kürekle kazmaya başladığında Giselle küreği ondan devraldı.
Hızlıca kazıp bir şeye çarptığında Karina sorgulayıcı bakışlarını Minjeong'un üzerinde tutuyordu. Birbirlerine dikilmiş yılan derilerine sarılı bir şey bulduklarında Giselle Minjeong'a baktı.
Minjeong kafasıyla onayladığında eve dönmek üzere tekrar yola çıkmışlardı. Giselle içeri kendini atıp tüm bakışları görmezden geldi. "Teşekkürler Minjeong" boynundaki siyah obsidyen kolyesini çıkartıp ona vermişti.
Ardından Ning'e bakıp bir süre onunla konuşmuş ardından onu da alarak götürmüştü. Minjeong ve Karina'nın konuşması gerekenler vardı.
Nihayet Giselle eve vardığında Ning'e dinlenmesi için odasını vermiş kendisi ise çalışma odasına girip kapıları kilitlemişti. Tablosuna güzelce baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kuzgun'un Işığı'nı küçükken babası çizmiş ve ona zamanı gelince tekrar geri gelecek bir hediye, bir anahtar olduğundan bahsetmişti. Ve babası geçen zamandan ve atlattığı hastalıktan sonra tekrar istemişti anahtarını.
Arkasını çevirip üstünde yazan yazıyı yüksek sesle okudu. "Yaptığım anlaşmayı duymak ister misin?" eline aldığı bıçakla tabloyu kesip güldü. "Hayır istemem"
Küçük tebessümü ile çıkan kağıt parçasına baktı.
______________________________ selam bebek mugo ben kelebek
