Bu beni incitmez

92 12 15
                                    

Odada geçen uzun süreli sessizlik ve birkaç küçük konuşmanın ardından Karina konuştu.

"Minjeong istersen burada kalabilirsin. Minho'yu Jeongin halleder" Minjeong'a yaklaşıp elini tutmuştu. Karnı kasılıp elini çekti kendine ve "Teşekkürler karşılığını vermeye çalışacağım ama burada kalmam uygun olmaz sanki"

"Merak etme bu kimse için sorun değil ama neden benim topraklarımda olduğunu bana anlatmalısın"

Minjeong sıkıntılı nefesini dışarıya üflediğinde kapı çaldı ve içeriye iki alfa girdi. "Efendim Selenophile sürüsü buradalar"

"Neden ki?" Karina Minjeong'la geçirdiği zamanda çoğu şeyi unutmuş sadece ona odaklanmıştı belli ki. "Efendim bu gün geleceklerdi, siz davet etmiştiniz. Yule için"

Karina "Haaa doğru. Minjeong sen de bize katılmak ister misin?" Minjeong kafasını sallayıp başını hayır anlamında salladı. "Sizi rahatsız etmek istemem, hem alfalar beni rahatdız ediyor"

Karina gözleri kısılana kadar gülüp "Selenophile sadece omegalardan oluşmuş bir sürüdür. Kimseler bilmez bizim sürümüzden yardım istediklerinde öğrenmiştik bizde."

"Oh, cidden mi?" Karina gülümseyip oturduğu yerden kalkmış Minjeong'u da kaldırıp aşağıya götürmüştü.

Merdivenlerden inerken Minjeong merakına yenik düşüp Karina'ya dönerek "Yule'a daha 1 hafta yok mu?"

Karina sanırım hep gülecekti yanında Minjeong olduğu sürece "Belirli hazırlıklar yapmamız gerek bilirsin, ayrıca onları şimdiden buraya çağırdım çünkü bir duyum aldım"

Minjeong şaşırıp gözlerini kocaman açıp "Nasıl yani? Açık ol" gözlerini kapatıp dudaklarını büzmüş ardından gözlerini araladığı gibi kaşlarını çatmıştı. "Bu kadar gizemli konuşma"

"Peki tamam, omegaların olduğu bir sürü varsa sadece alfaların da olduğu bir sürü vardır değil mi?"

"Ah biliyorum. Bizim hemen sınırımızda yaşıyorlar genelde iç içeyiz. Basorexia hatta isimleri değil mi? Yoksa yanlış mı hatırlıyorum"

Merdivendeki en alt basamakta durmuşlardı. Etrafındaki alfalara bakıp "Önden gidin geliyorum." demiş ve onları göndermişti Karina.

"Sanırım Basorexia, Selenophile ile ilgili bizden farklı düşüncelere sahip. Her an bir baskın düzenleyebilirlerdi sürüye. Neyseki herhangi bir çocuk veya o kadar küçük omegalar yok böyle bir şeye şahit olabilicek"

"Cidden sadece omegalar mı var? Peki nesillerini nasıl devam ettiricekler?"

Karina gülümsemiş ve onu omuzlarından tutarak aşağı tarafa götürmüştü. "Sanırım onlarla bu konuyu konuşmalıyım. İki sürü için de en iyisi bu olabilir."

"Peki sence en iyisi ne Karina?" kendi pürüzsüz yüzünü okşadı Karina. Ardından kollarını göğsünde bağdaştırıp "Bence en iyisi kendi hallerinde takılmalı. Deneyip öğrenmeliler sonuçlarını."

Yürürken dışarıdaki kış bahçesine vardıklarında sessizleşti Minjeong etrafta sadece omegalar vardı artık.

Karina gelince diğer alfalarda omegaları rahatsız etmemek için onları yanlız bırakıp içeri girdiler.

"Eğer burası soğuksa içeri geçelim." Herkes başını reddercesine sallayıp bunun uygun olduğunu kendileri için endişelenmemesi gerektiğini söylemişti.

Aralarından bir kız Karina ve Minjeong'un oturduğu yere gelip Minjeong'a sahte bir sırıtışla "Kayar mısın?" demişti. "Pekii" gözleri masmavi parladığında Karina'yı en köşeye ittirip ortaya geçip kıza diğer yanını göstermişti.

"Geçebilirsin" Kız sevimlice gülümsediğinde arkasını dönüp "Bir problemimiz var ha?" demişti. Minjeong rahatlıkla duymuştu. Karina ikisi arasında kalmış ortamdaki gerginlikten nefes bile alamıyordu.

"Germem gereken yerde geriliyorum yuh" kendi kendine mırıldanmıştı Karina. Minjeong'un eline bir mendil ve ip vermişlerdi. Minjeong teşekkür edip malzemeleri heyecanla almıştı.

"Sence ne yapmalıyım?" Karina'ya döndüğünde "Bir kelebek çiz sonra da ikimizin isimlerini yaz böylece güzel bir anı olur"

Minjeong heyecanla onaylayıp mor ve siyah karışık bir kelebek çizmeye başlamıştı. Karina Minjeong'un çizdiği kelebeğe bakarak "Sence de black mambaya benzememiş mi?"

Minjeong da dikkatlice bakarak "Black mamba öldü Karina. Hem de yıllar önce." Karina gülümseyerek "Bu yeni bir düşmanın gelebileceği gerçeğini değiştirmiyor.."

Minjeong dikkatini Karina'ya verdiği zaman eline geçen iğneyle hafif bir mırıldanma bıraktı. Elinden yedi damla kan düştü beyaz kıyafetine. Yedi damla göz yaşı döktü sessizce.

Canı yanmıştı onu anlıyordu Karina. Omegalardan birinin getirdiği yara bandını alarak Minjeong ile göz göze geldi. "Merak etme Karina. Bu beni incitmez."

"İstediğim için endişelenirim Minjeong. Yüzün çok beyaz öğünlerine dikkat etmiyor musun?" Minjeong gülüp başını hayır anlamında sallamıştı.

"Hayır dikkat ediyorum. Annem tenimin beyazlığını hep kışa benzetirdi. Kar gibi olduğumu ve kışta güzelleştiğimi söylerdi."

"O zaman ben de sana Winter derim. Olur mu?" Karina gülmüştü. Yine.

"Bahsettikleri kadar acımasız değilmişsin. Senin için hep korkutucu hikayeler anlatılıyordu." Karina şen bir kahkaha atıp. "Merak etme sadece sana karşı."

Onları uzaktan izleyen kız az önceki yer olayı yüzünden sinirliydi. Ona göre Minjeong şu anlık bir problemdi.

_______________________________

sunmi - heart burn

The Leaders | WinrinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin