32. BÖLÜM

568 76 2
                                    

Her şey normal hâline geri döndü.

Fakat Tu Yan son iki gündür biraz üzgündü çünkü Gu Chenbai evlilikten hiç bahsetmemişti.

Daha önce Gu Chenbai yüzüğü tekrar taktığında, ertesi gün yeniden evleneceklerini söylemişti. Ama bazı şeyler çıktığı için bugüne kadar ertelenmek zorunda kalmıştı. Tu Yan bugün çekmeceyi karıştırırken boşanma belgesini gördü ve son derece üzüldü, kalbi bıçaklanıyormuş gibi hissetti.

Aslında şu an her şey harikaydı, sadece formaliteler uygulanmamıştı.

Tu Yan önce Gu Chenbai'nin konuyu açmasını bekliyordu. İma etmek için kasıtlı olarak boşanma belgesini komodinin üzerine koydu, ancak Gu Chenbai birkaç kez yanından geçse bile fark etmeden ya da hiç tepki göstermeden uzaklaştı. Tu Yan buna iki gün dayandı ve ikinci günün sonunda daha fazla dayanamadı. Gu Chenbai'nin banyoda duş almasından yararlanarak terlikleriyle içeri girdi ve gizlice Gu Chenbai'nin temiz pijamalarını kollarında tuttu. Sonra Gu Chenbai'nin onu fark etmesini bekledi. Gu Chenbai kaşlarını kaldırdı ve "Tu Bao, ne yapıyorsun?" diye sordu.

Tu Yan aniden konuşamayacak kadar utangaç hissetti. Bakışları Gu Chenbai'nin güçlü vücudundaydı, saçlarından göğsüne damlayan su damlaları baştan çıkarıcı bir şekilde süzülüyorlardı. Bunu pek çok kez görmüş olmasına rağmen yüzü yine de istemsizce kızardı. Tu Yan başını eğdi ve içinden aptal olduğu için kendini azarladı.

Gu Chenbai nazik bir gülümsemeyle kurulanmak için banyo havlusunu aldı, ardından Tu Yan'a doğru yürüdü. Banyoda kaymaması için birkaç ekipman vardı. Bastonu yanında değildi ve duvardaki tırabzanları tutarak adım adım Tu Yan'a yürüdü, "Tu Bao, giyinmeme yardım etmek mi istiyorsun?"

Tu Yan konuşmayı reddetti. Gu Chenbai ona o kadar yakın duruyordu ki ne yukarıya ne de aşağıya bakabildi, bakışlarını sadece köprücük kemiklerine dikmişti. Gu Chenbai'nin iç çamaşırını kollarından bıktırıcı bir yavaşlıkla çıkardı ve sanki eli yanmış gibi Gu Chenbai'nin kollarına fırlattı.

Gu Chenbai onu giymek için yan taraftaki sandalyeye oturdu. Tu Yan daha sonra kıyafetlerin arasından pijama altını da çıkardı.

Gu Chenbai kahkahasını bastırdı ve konuşmadı.

"İşte." Tu Yan ona son olarak pijama gömleğini verdi. Gu Chenbai aldı ve iki kolunu da geçirdi. Düğmeleri iliklemek üzereyken Tu Yan aniden eğildi, Gu Chenbai'nin elini itti ve düğmelerini iliklemesine yardım etti.

Banyodaki buhara Gu Chenbai'nin feromonlarının kokusu karışmıştı. Kısa süre sonra küçük tavşan için pek de uygun olmayan bazı şeyler Tu Yan’ın aklına doluştu.

Gu Chenbai de aynıydı. Tu Yan'ın belini tuttu ve poposunu okşadı.

Tu Yan'ın aklı bir anda karışmıştı, fakat yine de hâlâ biraz mantık izi vardı. Doğrulmak için elinden geleni yaptıktan sonra Gu Chenbai'nin pijamasının yakasını iki eliyle kavradı ve sahte bir gaddarlıkla, "Gu Chenbai, yarın Sivil İşler Bürosuna gidelim," dedi.

"Peki." Gu Chenbai şaşırmadı, hatta gülümsemesi biraz daha derinleşti.

"Öyleyse... öyleyse neden beni oraya daha önce götürmedin?"

Gu Chenbai, Tu Yan'a sıkıca sarıldı. Tu Yan'ın duygularıyla avucunun içinde kolaylıkla oynayabilen oydu ama acınası bir bakışla yüzünü Tu Yan'ın karnına yasladı ve "Çok fazla inisiyatif alırsam Tu Bao’nun bana değer vermeyeceğinden korkuyorum," dedi.

Tu Yan onun mazlum gibi davrandığını biliyordu ama yine de Gu Chenbai'nin hâlâ biraz ıslak olan boynuna dokunmak için elini uzattı.

"Oh, o zaman inisiyatifi ele alacağım," Tu Yan boğazını temizledi ve "Seni yarın oraya götüreceğim." dedi.

Limited Possession [BL] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin