"Biraz daha böyle duralım"

460 48 78
                                    

"Şimdilik her şey yolunda gözüküyor. Kemoterapiden kaynaklı ağrılarınız olacaktır. Verdiğim ağrı kesiciyi kullanabilirsiniz. Ilık duş da faydalı olacaktır. Evinize gidin. Moralinizi yüksek tutun. Sevdiğiniz sporlarla, hobilerinizle ilgilenebilirsiniz. Kendinize çok dikkat edin. Serra Hanım, bir ay sonra saçlarınız çıkmaya başlayabilir. İlk başta tüy şeklinde olur ama sonrasında normale dönecektir. Dediğim gibi moralinizi yüksek tutun. Kanserin tekrar nüksetmesini istemeyiz. Çok geçmiş olsun."

Yanaklarımdan hızla süzülen yaşlarla gülmeye başladım. Ben çok mutluyum. Şükürler olsun.

Gözlerimi Devrim'e çevirdim. Doktorla konuşuyordu. Heyecandan ellerim titriyordu. Ona sarılmayı çok özledim.

Doktor odadan çıktığında bana döndü. Gülümsüyordu. Bana diyordu ama kendisi gözlerini doldurmuştu bile. Yataktan yavaşça kalktım. Kilitlenmiş hâlde duruyordu. Ellerimin tersiyle gözlerimi silip kıkırdadım.

Yerinde kıpırdandığında koşar adım yanına gidip kollarımı boynuna sardım. Kollarını belime sarmaladı. Kollarını sıklaştırdı. Nahifçe sarılıyordu bana. Yanaklarımdan süzülen sıcak gözyaşları canımı sıkmıyordu bile. Omzuma öpücük bıraktığında kıkırdadım. Yavaşça kollarını gevşetti. Beni bırakmıyordu. Yüz yüze bakıyorduk. Çok güzel bakıyordu bana. Gülümsedim.

Yanağına uzanıp öptüğümde gülüşü kulaklarıma doldu. Gülüşünü görmek için kendimi geri çekmek istesem de sarmaladı beni. Güldüm.

"Biraz daha böyle duralım."

Başımı omzuna yaslayıp kollarımı sardım ona. Aklıma gelenle gözlerimi aralayıp gülümsedim.

"İyi ki saçlarını tekrar kazımadın. Saçlarına dokunmayı özledim."

Kollarını gevşettiğinde başımı kaldırdım. Nahifçe tutuyordu beni. Gülümsüyordu.

"Dokunabilirsin, güzelim."

Elimi saçına uzatıp dokundum. Yumuşacıktı. Gözlerimi gözlerine çevirdim. Gözlerime bakıyordu. Kocaman gülümsedim.

"Devrim..."

Elimi yanağına getirdim. Gülerek başını eğdi. Anlamadım.

"Ne oldu?" dedim gülerek. Yanağındaki elimi tutup avucuma öpücük bıraktı. Elimi saçına getirdiğinde sesini duydum.

"Saçlarım olmadığında dokunamıyorsun diye üzülüyordun. Sonradan edindiğin alışkanlığının sırası değil, güzelim. Elin burda olmalı."

Gözlerim doluyordu. Gülümsüyordum. Beni kendine çekip sarıldı. Gözlerimi kapattım. Çok huzurluyum.

...

"Beni uyutacak mısın?"

Gözlerimi gözlerine çevirdim. Sırıtıyordu. Saçlarını okşamaya devam ettim.

"Hobilerinizle ilgilenin, dedi doktor. Saçlarını okşamak benim için hobi."

Güldü. Yerinde doğrulurken omuzlarından tutup dizlerime yatırdım tekrar. Çok güzel gülümsüyordu.

"Mayışıyorum, Serra. Bu arada ağrın var mı? Aç olmadığını söyledin."

Kıkırdadım. Ona bakarken yanağımı sıktı. Kendimi yorgun hissediyorum.

"Yoruldun sanki-"

"Hayır, Devrim. Ben halimden memnunum."

Uykum geldi ama ondan ayrılmak istemiyorum.

"Gözlerin öyle demiyor ama."

Kendime engel olamayıp sesli esnedim. Gözlerim yaşarmıştı. Dizlerimden kalktığında omuzlarımı düşürdüm.

"Sağlığın her şeyden önemli. Yarın da dokunursun saçıma." dedi gülerek. Kaşlarımı çattım. Uykuya yenik düşeceğimi bile bile itiraz ettim. Devrim'in yanında ağrılarım hafifliyordu sanki.

"Uyumak zorunda mıyım?"

Beni tek hamlede kucağına aldığında tişörtünden tutundum. Çok hızlı oldu.

"Evet, güzelim. Yarın kahvaltı yaparız. Ama ondan önce-"

"Uyku." deyip göz devirdim. Güldü. Beni odama taşıyıp yatağıma yatırdı. Üzerimi örttüğünde gözlerim kapanıyordu. Alnımdan öptü.

"Salondayım. Bana seslen, gelirim hemen."

Mırıldandım. Çok güzel bakıyordu bana.

"Hıhım... Seni seviyorum."

&

Merhaba arkadaşlar :)

Umarım iyisinizdir <3

Hikaye nasıl ilerliyor, düşüncelerinizi merak ediyorum *-*

Bölümleri yazarken mantık çerçevesinde yazmaya çabalıyorum. İlk defa kanser hastası bir karakteri konu alan çalışma yazıyorum ve umarım becerebiliyorumdur.

Araştırma yapıyorum ama ne kadar yeterli oluyor, bilmiyorum. Pek ayrıntı veremiyorum, araştırmalarımla sınırlı çünkü.

Ben yazarken saçlarımın olmasına şükrettim. O zorlu süreci düşünerek duygulanıp ağladığım oldu :')

Bu çalışmaya başlamadan önce tereddüt ettim. Yazabilir miyim, devam ettirebilir miyim diye. Sonra yayınladım işte :) Sizinle bir şeyler paylaşmak beni mutlu ediyor ve bir şeye başladığımda iyi ki diyorum. Allah bana yardım ediyor ve ummadığım duygular ve düşünceler sarıyor beni. Yazıyorum ve paylaşıyorum. Bundan iki yıl önce bana durmadan yazacaksın deseler inanmazdım herhalde. Nasıl olacak ki derdim. İnsan öyle bir sürükleniyor ki  sebebinin farkına bile varmadan sonuçları yaşıyor. Bazen iyi ki insan olarak bu dünyaya geldim diyorum. İmtihandayım ve Rabbimi tanıyorum. Yanımda olduğunu hissediyorum.

Neyse ben kesiyim burda. Susmayacağım yoksa :)

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz 💛

Belki|Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin