"Çok güzelsin"

518 55 124
                                    

"Acımayacak değil mi?"

Yanağıma uzanıp öptü. Beline sardığım kollarımı sıklaştırdım.

"Beni öpmeyecek misin?"

Başını eğdiğinde gülümsedim. Gözlerim doluyordu. Yanağına uzanıp öptüm. Başını kaldırdı. Gülümsüyorduk.

Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar
Yıllardan sonra, yollardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar

Ona eşlik ettim. Çok güzel söylüyordu yine.

Yıllardan sonra, yollardan sonra
Yeniden yanyana onlar

Saçlarımı kazımaya başladı. Saçlarım omuzlarıma dökülüyordu. Gözlerini gözlerime çevirdi.

Ne geçmiş tükendi ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçsede yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar

Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar

Gülümsüyordu. Gözlerimi kırpıştırıp devam ettim şarkı sözlerine. Eşlik etti.

Yıllardan sonra, yollardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yıllardan sonra, yollardan sonra
Yeniden yan yana onlar

Ellerini başımdan çektiğinde yutkundum. Alnımdan öptü. Beni göğsüne çekti, gözlerimi kapattım.

Ne geçmiş tükendi ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçsede yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar

Yıllardan sonra, yollardan sonra
Yeniden yan yana onlar

Başını kaldırdığında gözlerimi araladım. Kollarımdan tuttu. Başımı kaldırdım. Elimi tutup makineyi bana uzattı.

"Sıra bende."

Elimi tutup başına getirdi. Başımı iki yana salladım.

"Hayır, Devrim. Saçların çok güzel."

Ve çalıştırdı makineyi. Saçlarında yol çizerken ağlamamak için dudaklarımı ısırıyordum.

"Güzelim..."

"Devrim yapma bunu kendine."

Saçını tamamen kazıdığında makineyi kenara bıraktı. Yüzümü kavrayıp gözyaşlarımı sildi özenle. Gözlerime bakıyordu.

"Çok güzelsin."

Gözlerine baktım. Gülümsüyordu bana. Elimi yanağına getirdim. Gözlerim doluyordu.

"Çok yakışıklısın."

...

Yerimden doğrulup gözlerimi ona çevirdim. Bana döndü yüzünde aşina olduğum gülümsemesi ile. Başımı tekrar göğsüne yatırıp onu izlemeye başladım. Yanağımdan makas alıp başımdan öptü. Mırıldandım.

"Sabah kalktığımda yastığımda saçlarımı görüp üzülmeyeceğim artık."

"Evet, güzelim. Serra..."

Beklentiyle ona bakarken oturduğu yerde biraz daha dikleşti. Elini yanağıma getirip okşadı.

"Gözlerin... Gözlerin çok güzel."

Elim yüzüme hareketlendi. Gülümsüyorum.

"Küçükken hep renkli olmasını isterdim."

Gülümsemesi büyüdü. Gözlerimi kırpıştırıp güldüm. Sırıtıyordu.

"Kahverengi başka... Bak ben de kahverengiyim." deyip gözlerini kıstı. Kıkırdadım.

"Devrim..."

Gözlerine bakıyorum. Bakışları beni huzurlu hissettiriyor. Güvende...

"Çok güzel bakıyorsun."

Gözlerini kaçırıp tekrar bana döndüğünde gülümsedim.

"Devrim... Seni utandırdım mı?"

Yerimden doğrulurken bana engel olup kollarını bana sardı. Gülümsüyordu.

"Sadece böyle bir şey diyeceğini beklemiyordum."

Gülümsedim. Elim omzuna uzanırken belimden kavrayıp beni doğrulttu. Kolunu gevşettiğinde kollarımı boynuna sardım. Başımı omzuna yasladığımda sarmaladı beni.

"Saçların ne zaman uzar, Devrim?"

Şimdiden okşamayı özledim bile.

"Senin saçların ne zaman çıkarsa o zaman."

Başımı kaldırdım. Gözlerime bakıyordu.

"Saçlarına dokunmayı seviyordum." deyip dudağımı büzdüm. Güldü.

"O alışkanlığını bir süre yapmayacaksın o zaman. Onun yerine başka bir şey düşünürüz."

Saçını tekrar kazımaması için onu ikna edeceğim.

Elimi yanağına getirip okşadım. Gülümsüyordu. Gülümsedim.

"Ben buldum bile." dedim gülerek. Güldü. Beni kendine çekip sarıldığında gözlerimi kapattım. Mırıldandı.

"Biraz daha güzelleştin, farkında değil misin?"

Belki|Yarı Texting Where stories live. Discover now