Bunun canımı yakmadığını bilmek mi istiyorsun?

51 10 2
                                    

aslinda bu bolumu hic yayimlamak istemiyorum ama 🖐🏻😔
___________________________

Kurtlar efsanelere göre ruh eşlerini bulduklarında onun sadece kendisine ait olduklarını göstermek için güçlüce feromon salgılarlar ve ardından göz renkleri kendi benliklerini alır.

Ning bu efsaneyi çok iyi biliyordu ve hep böyle bir olayı yaşamak istiyordu. Ancak sürüsündeki tüm alfalar bir hastalık yüzünden öldüğünde komutayı eline almış ve başa geçmişti.

Omegaların güvenliği için her şeyi yapmıştı. Daha 15 yaşındayken ölen babası ve çekinik omega annesi ile liderlik ona geçmişti. Kurtlarda çok nadir liderlik ruhu olurdu.

Liderlik kandan kana geçen bir şeydi. İlk çocuk daima en çok bu kana sahip olandı. Karina ve Giselle kendi ailelerinin en büyüğü ve en gösterişlisiydi. Dünyalara kendilerini duyuracak liderlik seromonileri yapmışlar ve kendi ruh eşlerini bulmak için her yolu denemişlerdi.

Şimdi tanrı önlerine bunu vermişti. Ning Giselle'in ruh eşiydi. Minjeong anlık feromonlara dayanamayıp yere eğildiğinde Karina hemen onun yanına gelip onu kaldırarak salondan çıkarıp kendi odasına götürdü.

Yatağına oturttuğu Minjeong ile kapıyı kapatıp tekrar yanına geldi. Burnuna dolan kokuyla biraz daha iyiydi Minjeong. Ruh eşleri o anda fark etmeden etraftaki herhangi birisine üstünlük taslayıp ruh eşini benimsemek için ölümcül güçte feromon salgılardı.

Başını kaldırdığında Karina ile göz göze geldi. Gözleri kendi renklerinde parladığında Karina "teşekkürler, buldum" diyerek içinden geçirdi.

"Şey onları yanlız bırakmak mantıklı mı? Sonuçta..." giderek sessizleşen Minjeong git gide kızarıyordu. "Utandın mı?" normal ses tonuyla soran Karina'ya Minjeong kızarık gözlerle bakmıştı.

"Burası çok sıcak sanki" elini yanağına koyduğunda sımsıcak olduğunu görüp "Sen burada kal" demiş ve ayaklanmıştı Karina. "Ruh eşinin feromonları seni etkilemiş olmalı"

"Feromonların bu kadar güçlü olmasaymış etkilenmezdim galiba" Minjeong konuştuğunda Karina durdu. "Farkında mıydın"

"Başka nasıl bir şey diyebilirdim?" Karina elindeki bastırıcıyı Minjeong'a uzatmıştı. "Winter al" Minjeong Karina'nın elindeki kutuyu tutup elini onun eline taşırmış kendine doğru çekmişti.

Üstüne düşen Karina yutkunduğunda "Canın çok fazla yanacak Minjeong bastırıcıyı al" demiş ve üstünden kalkmaya yeltenmişti.

Eline kutuyu alıp "Bunun canımı yakmadığını bilmek mi istiyorsun?" elindeki kutuyu yere atıp "Gerek yok sen varsın" Minjeong'un cesur haline Karina bakakalmıştı.

Kendini geriye çekip kapıya ilerlediğinde Minjeong onu tutmaya çalışmıştı. Bir şekilde onu atlatıp kapıyı kilitlemiş ve aşağı kuzeni ve Selenophile sürüsünün lideri Ning'e bakmak için aşağıya inmişti.

Ning'in üzerindeki Giselle'i gördüğünde içinden 'bu mal niye bu kadar sabırsız ya' diye geçirmişti. Giselle Ning'i öperken geriye çekmişti onu. Gözlerinin kızılı sönüp yerini kahverengiye verdiğinde başını eğmiş Ning'e bakmışlardı.

Fazla feromon ve zaten yukarıda kızgınlıkta olan bir omeganın feromonları yüzünden o da kızgınlığa giriyordu şu an. Karina Ning'in yürüyemeyeceğini bildiğinden kucağına alıp yukarıya Minjeong'un yanına getirdiğinde kapının kilidini açmıştı.

İçeriye Ning'i sokup yatağa oturttuğunda Minjeong onu yakasından tutup kendine çekmişti. Hiçbir şey yapmadan sadece gözlerinin içine bakıyordu. Karina kesinlikle çok geriliyordu Minjeong'un yanında. Ne yapacağı hiç belli değildi.

Karina belirsizlikten nefret ederdi ama aynısını Minjeong için söyleyemezdi. Birden onu çekip öpen Minjeong ile gözlerini büyüttü sadece. Giselle'in aksine o omegalara karşı daha sıcak yaklaşırdı fazla hassas olmalarından ötürü.

Yumuşak bir hareketle Minjeong'un belinden tuttuğunda başını sağa yatırmıştı. Giselle içeriye girip Karina'yı geri çektiğinde "Benimkini böldüğüne say canım" demişti gülerek.

Kapıyı hemen kapatıp kilitlemişti. İki tane kızgınlıkta olan omega vardı içeride. Dışarıda da iki tane alfa. Alfalar yılda bir veya iki kez kızgınlık geçirirdi. Ve omegalara göre daha kolaydı.

Yine de şu an çok zorlandıklarını hissediyorlardı. Ruh eşleri oldukları için onların hissettikleri her şeyi hissedebilirlerdi. Ama bu sadece birbirleriyle karşılaşanlar içindi. Ruh eşleri birbirlerini görmeden bağ oluşmazdı.

Karina'nın odasında olan iki omegayı orada bırakıp salona indiklerinde etraftaki yoğun feromon kokusu yüzünden yüzlerini buruşturdular. Camları açıp oturduklarında konuşma fırsatı bulabilmişlerdi sonunda.

"Neden buradasın sen?" Giselle gülüp "Selenophile'in burada olduğunu bilmiyordum sonuçta Yule'a daha bir hafta var. Cidden" Karina nefesini bıraktığında elindeki yastığı Giselle'e fırlatmıştı.

"Yaa Uchinaga Aeri sinirimi bozma neden buradasın!" Giselle'de ciddileştiğinde boğazını temizleyerek söze girmişlerdi.

"Aslında herkes Minjeong'u arıyor ve zamanında babam Minjeong'a bir şey vermiş benimse o şeyi almam gerek. Ne olduğunu bilmiyorum tek bilmem gereken Minjeong'u bulmam gerektiğiydi. Onu sormak için buraya gelmiştim"

"Tam olarak neden kaçmıştı Minjeong sürüsünden? Biliyorsun değil mi Uchinaga?"  Karina kolunu koltuğun sırtına yasladığında sormuştu. Giselle tam cevap vericekken çalan kapıyla başlarını o tarafa çevirmişlerdi.

_____________________________

Stray Kids - B Me

The Leaders | WinrinaWhere stories live. Discover now