33. Bölüm:

3.3K 91 13
                                    

Biz geldiiiikkk

Özledim siziii

24,9k için teşekkürler. Kısa bir sürede bu kadar olacağımızı beklemiyordum, sizi seviyorum

Ve bölümle bırakıyorum sizi

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZZZ

***

''Zamanla alışırsın, alışırsın Oliver! Alışınca da su içmek kadar kolay gelir insana.''

-Charles Dickens-

(13 gün sonra...)

Elimde Vera'nın resmi, kulağımda kulaklıklarım; onun beni terk ettiği sahilde, en yakın bankta oturuyordum. Günler, saatler.. her şey anlamını yitirmişken gözümden bir damla yaş aktı. 

Onsuzluk katlanılır gibi değildi.

Hava kararmak üzereydi. Üşüdüğümü hissediyordum ama bu havayla ilgili miydi, yoksa onsuzluk muydu; bilemiyordum. 

Gözlerimi sımsıkı yumdum. Gözlerimin önüne gelen yüzü bir kaç saniye kalbimi tekletirken şimdiden onu ne kadar özlediğimi fark ettim. Ona sarıldığımı, kokusunu içime çektiğimi düşündüm. Bankta hissettiğim hareketlilikle gözlerimi açtığımda ilk başta görüşüm netleşmemişti. Ama hemen ardından gördüğüm annemle gözlerimin dolduğunu hissettim.

Küçük Lâl'in istediği tek şey annesi ve babasıydı. Ama onun yanında sadece dayısı vardı. ona ailesi hakkında masallar okuyan, annesiyle olan anılarını anlatan dayısı...

''Gitti.'' Bir eli uzanıp titreyen elime dokunduğunda gözlerimden bir iki damla yaş aktı. ''Anne'' dedim hıçkırarak ağlamadan hemen önce. ''O gitti!''

Ve ben ilk defa annemin göğsüne yaslanıp hıçkırarak ağladım. 

''O geri gelsin...''

''Anne, o geri gelsin. Lütfen...''

Gelmeyecekti, biliyordum.

Ama onun geri gelmesini diledim.

***

(13 gün önce...)

Yaptığım 3 kahveden 2'si soğumuş, birisi yarım kalmıştı. Dayım yanına koyduğum bardaktaki suyu fincana döktükten sonra uzun bir sessizlik olmuştu. Şüphesiz ki kimse buraya kahve içmeye gelmemişti.

Beni de istemeye gelmemişlerdi.

Vera'ya kayan gözlerim onun bakışları eşliğinde geri bardaklara döndü. Fantastik bir film sahnesini andıran bu an, umarım hemen biterdi.

Arkın bana gözlerini büyültüp sıkıldığını belli ederken dayıma döndüm. Kısık gözlerle izliyordu hepimizi.

Ne oluyordu ya?

''Bence'' dedi Vera sıkılmış bir ifadeyle. ''Bu kadar sıkıntılı ve gergin ortam yeter. Artık konuya girebilir miyiz?'' Evimin direği, iki çocuğumun annesi... Kahveni de içmedin, yazıklar olsun. Güldüğümde herkesin tuhaf bakışları bana dönmüştü. Ciddi ortamlarda ciddi kalamayan tek ben olamam değil mi? 

''Dinliyorum'' dedi dayım. Boğazından saçma bir ses çıkartarak geriye yaslanmış ve ciddiyetle bizi izlemeye devam etmişti. Arkın öylece dikilirken dayımın yüzünü en az gören konumdaydı. Şanslıydı, çünkü dayımın gözlerine baktıkça ben geriliyordum ve asıl gerilmesi gereken oydu.

Vera ise benim aksime oldukça rahattı. Bu gıcığıma giderken gülümsedi ve alaylı bir ifade yerleşti yüzüne. Biz ne ara kanlı bıçaklı gibi olmuştuk? Arkın hariç herkes birbirini bıçaklayabilirdi. Ya da en gariban o durduğundan, biz onu bıçaklardık. Yine güldüğümde, herkes bana bakmıştı. Vera'ya gülümseyip ciddileştiğim sırada ''Biz, sizi dinliyoruz'' dedi sevgilim.

GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin