21.2

6.3K 562 282
                                    

İyi okumalar.

-

Sıcaklığa kavuştuklarında en sonunda ikiside mayışmıştı. Taehyung, jeongguk'un paltosunu da alıp kalorilere koydu. Ardından yanındaki gence dönüp duşa girmek isteyip istemediğini sordu. "Banyoda küvette var." Jeongguk, hızla onayladı onu. Sıcak bir duş iyi gelirdi. Küvettede oyanalırdı hem.

Taehyung ona yolu göstermek için önden yürüyordu. Bu esnada jeongguk koridoru detaylıca inceliyordu. Taehyung'un sanatsal bir yanı olduğunu bilmesine rağmen evi resmen ben sanatım diye bağırıyordu. Koridorda bile kitaplık vardı, halı ve kitaplığa asılmış tek bir tablo uyum içersindeydi. Merdiveni çıktıklarında Jeongguk'un ağzı resmen beş karış açık kalmıştı. Duvarda adeta hiç boş yer yoktu ve her yer tabloydu. Duvarın üstünden başlayan cam dışarıyı gösteriyordu.

Taehyung'un duvarları doploydu. Tablolar, tuvaller, kara kalem çalışmaları, çiçekler, sarmaşıklar, kitaplıklar, yıl başı için astığı neon ışıklar..

Banyoya vardıklarında taehyung odasının yerini işaret parmağıyla göstermiş kendisi için kıyafetler çıkaracağını söylemişti.

Banyo, yeşil ve kahverengi tonlarındaydı ve oldukça genişti. Hatta öyleki küvettin yanında oturmak için küçük bir yer bile vardı.
Üzerindeki kıyafetlerden tek tek kurtuldu. Suyu açtı ve dolmasını bekledi. Yanda duran köpüğü de eklediği zaman, işte şimdi hazırdı.

Bedeni suyla buluştuğu anda, tüm kasları gevşedi. Derin bir nefes verdi sonra jeongguk. Ellerini suda hareket ettirip köpüklerle oynadı bir süre. Sonra gözleri kapandı. Ne kadar vakitin geçtiğini bilmiyordu ama banyonun kapısının tıklatılmasıyla irkilerek gözlerini açtı.

"Jeongguk, iyi misin?"

Bay Kim, diyecekti ki taehyung yine konuştu: "içeri gelebilir miyim?"

Köpükler vücudunu kapatıyordu, "tabii." Dedi baygın baygın.
İçeri giren taehyung buranın gereğinden fazla sıcak olduğunu fark edip, arkasındaki kapıyı açık bıraktı.

"Uyudun mu?"

"İçim geçmiş."

"Yardım edeyim mi?"

"Ne?"

"Üslup, jeongguk. Yıkayayım mı seni?"

Kalbi maraton koşmuş gibi atıyordu şimdi, başını salladı sadece. Taehyung, şampuanı önce jeongguk'un kuzgun karası saçlarına döktü sonra elleriyle onu köpürttü. Bedenini de yıkadı elleri, nerdeyse her yerine değdi.

Ellerinin arasındaki bedene karşı büyük bir şefkat besliyordu. Bir annenin çocuğunu yıkarken hissettiklerinden farklı olmasa gerekti şu anki duyguları. Saf sevgi.

Ancak kasıklarına yaklaştıkça bir şeyler değişti. Şefkatin yanına şehvette eklendi. Yutkundu. Jeongguk'a baktığında onun gözlerini kapatmış olduğunu gördü. Eli iyice aşağılara kaydığında kısık sesli bir inleme yükseldi yaşça küçük olan.

Taehyung, bir anda tüm temaslarını kesti, "durulan ve çık artık kuzum," dedi. Geldiği gibi banyodan ayrıldı. Orada durmaya devam etseydi yanlış şeyler yapabileceğini biliyordu. En ufak bir temastan bile etkilenen jeongguk'u, istemeden de olsa tahrik etmişti şimdi.

Afallamış olan jeongguk'un kendisine gelmesi biraz zaman almıştı ancak en sonunda kendini toparlayıp banyodan ayrılmayı başarmıştı.

Taehyung'un odasına girdiğinde yatağın üzerinde kendisini bekleyen siyah boğazlı bol bir kazak ve altı içinde siyah bir eşoftman bulmuştu. Daha önce açılmadığı belli olan iç çamaşırını giymiş, kazağı ve eşoftmanı da aynı şekilde vücudundan geçirmişti. Beyaz çorapları da giydiğinde sadece saçını kurutması kalmıştı. Taehyung, kendisinin çıkardığı kıyafetleri peteğe asmıştı. Şu anda sevdiği adamın giysileri içindeydi. Bu bile onun deliler gibi gülmek istemesine sebep oluyordu. İncelemeye vakti olmadığı odaya dikkatle baktı.

İris'in ÖlümüOnde histórias criam vida. Descubra agora