O uğursuz günün ardından Hermione Granger kendine uygulanan baskılara sonunda boyun eğmişti.
Casus olmayı, arkadaşlarına, sevdiklerine ve tüm çevresine sırtını dönmeyi kabul etmişti.
Tüm ahlaki sınırlarını aşacak olsada Draco Malfoy'a görevinde ba...
''Gerçekten bu lanet olasıca tüy yumağının da burada olması gerekli mi?'' elimdeki küçük şişelerin içine doldurduğum malzemeleri raflara dizerken gözlerimi devirdim.
''Evet Malfoy, gerekli...'' etiketlerine göre şişeleri dizmeye çalışırken devam ettim. ''Bu aralar onu çok ihmal ediyorum, bu yüzden de Crookshanks kendisini terk edilmiş hissediyor.'' arkamdan homurtularını işittim.
''Onun bir kedi olduğunun farkında mısın, Granger?'' alaylı sesiyle yüzümü buruşturdum ve ona döndüm. ''Ahh, geri çekil seni tüy yumağı!'' Malfoy'a kuyruğunu sürerek etrafında tur dönen Crookshanks'e güldüm ve yanıma çağırdım.
Yere oturup onu kucağıma çekerken boynunu okşadım,
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Onun bir kedi olduğunun gayette farkındayım, Malfoy ama bu onun da bir canlı olduğunu ve duyguları olduğu gerçeğini değiştirmez.'' gömleğindeki kılları silkelerken öfkeli gözüküyordu.
''Açıkcası aptal bir kedinin duygularından daha önemli bir işimiz var.'' yerinden kalkıp kendini kanepeye bıraktı. ''Onu dışarıya atsan sensiz birkaç saat uzak kalabilir.'' huzursuzlanan Crookshanks'i okşamaya devam ederken Malfoy'un üzerinden bakışlarımı çekmedim.
''Olay sadece kedim değil, Harry ve Ron'da sürekli etraftan kaybolmamdan şikayetçi... Kediyi dışarıya atarsam ben çıkana kadar tüm gün kapının önünde bekler ve bu da nerede olduğumu göstermek için mükemmel bir yol olur. Harry ve Ron oldu ki bu kolidordan geçerse Croonkshanks'in beni beklediği gerçeğini hemen anlarlar.'' elindeki tamir kitabını incelemeye başladığında rahatsız olduğu belliydi.
''Arkadaşlarını nasıl saf dışı bırakmayı düşünüyorsun?'' tek kaşını kaldırdı. ''Potter, sürekli peşimde. Yemek yerken bile gözü üzerimde, geceleri yatağımın altını kontrol ediyorum oradan da çıkabilir diye... Canım sıkılmaya başlıyor haberin olsun. Ya sen onu durdur yada ben kendi taktiklerimi kullanırım. Platonik aşık gibi sürekli-''
''Ne?'' şaşkınlıkla başını kaldırırken gözlerini büyüttü.
''O biseksüel tamam mı? Açıkcası şuan bir yokluk ve çöküş içerisinde. Sirius'un öldürülmesi falan onu çok etkiledi bu yüzden sana bu kadar takık, kendisine bir uğraş arıyor. Bunun için en iyi aday sendin. Hem senden hoşlanıyor, hemde düşmanısın.''
''Bu saçmalık, Potter'dan bahsettiğimize emin misin? Bunu itiraf etmiş olamaz.''
''Zaten itiraf falan etmedi, böyle bir şeyi asla itiraf etmez.''
''O Weasley kızına aşık.'' gülümsedim.
''Evet doğru, ona aşık ama senden de hoşlanıyor. Bunu her zaman biliyordum, en yakını olmanın faydaları... Onun zihnini, -hepimizin zihnini- çok fazla kurcalamana rağmen Harry'den böyle bir şey öğrenmediğini tahmin edebiliyorum çünkü kendine bile itiraf edebileceği bir şey değil. Yani bırak senden hoşlandığının farkına varmayı biseksüel olduğunu bile anladığını sanmıyorum.'' homurdandım.
