8. Bölüm | Yalan. 18+

7.3K 274 114
                                    

Evet evet, geçen bölümün nasıl bittiğini hatırlıyorum. Rüzgarın gözünden olaylara bakmak hoşunuza gitti mi? Eğer gittiyse bazı bölümleri Rüzgarın ağzından yazabilirim.

Umarım çok bekletmedim. Elimden geldiğince hızlı yazıp atmaya çalışıyorum. Bölümler gayet uzun oluyor ve doya doya okuyorsunuz diye düşünüyorum.

Medya: Rosa'nın aldığı ev

Medya: Rosa'nın aldığı ev

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

~~~~~~~~~~~

Rosa

Babam.
O olanları öğrenmişti.
Ve şimdi, her yerde beni arıyor olmalıydı.
Ve bulmuştu.
Ben buradaydım.
Kamelya Adasında.

Babamın adamlarını adanın meydanının ortasında görünce kalbim göğsümden fırlamak üzereydi. Onlardan kaçabileceğimi umdum ama elimizdeki lanet çiçekler onları arkamızdan sürükledi. Yüzümü tam olarak görmediler ama yine de bana benzeyen birini gördüklerini düşündüler. Bu bizi takip etmeleri için yeterli bir sebepti.

Ve köşeye kısıldığımızda , aklıma yapacak hiçbir şey gelmemişti. O ikisinin bizi rahat bırakması için yapabileceğim bir şey yoktu.
Rüzgarı öpmek dışında.

İçimde bir sıcaklık patladı, damarlarımda sıvılaştı. Pazılarını tuttum, ellerimi sadece dörtte birini tutabildim. Rüzgar uzun boylu ve güçlüydü, isterse beni itebilirdi ama itmedi.

Adanın ortasında iki evin arasında öpüşen bir çifti hayliyle rahatsız etmezlerdi. Çünkü ben kimseyle yol ortasında böyle bir şey yapmazdım. O iki adam bunu düşünerek bizi rahat bırakacaktı ve öyle de oldu. Rüzgarın üstünde ateş patlayan dudaklarına dokunurken ikisinin ağızlarından ikimize karşı bir küfür döküldü. Bize yaklaşıp kim olduğumuza bakmak üzerelerdi. Sanırım öpüşen insanları rahatsız etmeyin kuralı bu ikisi için geçerli değildi. İşte şimdi işim bitmişti.

ikisi tam yanımıza gelecekken Rüzgar beklemediğim bir şekilde beni kendine bastırdı. Bileklerimi iki yanımdaki kapıya dayadı ve yavaşça başımın üzerine kaydırdı. Nefes nefese kaldım, durgun bir his kaslarımı çekiyordu. Varlığı ürkütücü ve dokunuşa soğuk olsa da tutuşu ateş gibiydi. Dudakları dudaklarıma bastırıldığında içimi bir ürperti kapladı.
Bileklerimi tutuşu sıkılaştı ve gözlerim baskıdan dolayı yarı yarıya kapandı.
Yani, onun tarafından dokunulmak böyle hissettiriyordu;
Bağımlılık yapıcı.

Yüzünü boynuma bastırdığında bir titreme beni sarstı. Solundu. Sonra gırtlağından alçak bir memnuniyet sesi çıkardı. Derin, sert ses bacaklarımın arasında uğulduyordu ve içgüdüsel olarak, daha fazla çıplak hale getirmek için başımı eğdim. Saçlarımı diğer tarafa düşerken çıplak omzumun üzerinden geçti.

ROSA | GERÇEK AİLE | 18+Where stories live. Discover now