18+, cinsellik ve argo vardır.
"Gerçek ailemi bulmak için bu adaya geldim ama sana rastladım. Öyle güzel rastladım ki, ilk ailemi bulamadan ikinciyi bulduğumu hissettim."
•••
Rosa Alamoğlu, babasının öz babası olmadığını anladığında annesinin memlek...
Merhaba, nasılsınız? Umarım günleriniz güzel geçiyordur.
Medya: Savaş. (Abimize bak bee)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Rosa
Başım yine manyak gibi ağrırken üstümde ağırlık gibi olan bir şey farkettim. Eros üstümden benim suratımı yalıyordu. Kalkmaya çalışırken bir koltukta olduğumu farkettim. En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım.
Kapıyı bana Yağmur açmıştı. Üstünde siyah etek ve beyaz klasik bir bluz vardı. Kıvırcık saçlarını ilk defa toplu ve düzenli görüyordum. Eros üstüme atlamıştı ve kafamı vurmuştum.
"Eros! Of atlamasana kızın üstüne ya. Zaten kızı düşürdün."
Yağmurun sesini duyduğumda gözlerimi açabildim. Etraf hâlâ bulanıktı.Başım manyak gibi ağrıyordu.
"Yağmur?"
"Rosa Abla!"
Yağmur bana gülümsedi.
"Ne oldu bana, neden buradayım?"
"Neden burada olduğunu bilmiyorum ama kafanı vurmuşsun. İçeri getirip başındaki yarayı temizledim. Bir hafta falan iz kalır ama geçer merak etme."
Harika. Şimdi de başımda bir yara ile hayatıma devam edecektim. Yerimden doğrulup bahçeye baktım. Herkes bahçede gibi gözüküyordu.
"Sadece yirmi dakikadır baygınsın. Biraz daha uyanmasaydın ambulans çağıracaktım. Babamlara haber vermedim çünkü kutlama boyunca Eros'u ben tutacaktım. Yiğit Abim tekne ile denize açıldı da.. sana zarar verdiğini duyarlarsa ona sahip çıkamadım diye beni azarlarlar. Lütfen söyleme onlara."
Yirmi dakikadır baygınsın haldeydim ve çok fena susamıştım. Elimle başımı elledim ve acı içinde elimi geri çektim.
"Önemli değil.. sadece bir dahakine kapıyı açarken Eros'a sahip çık. Ne kutlaması bu bu arada?"
"Abim ve nişanlısı söz yüzüklerini taktı da. Öyle aile arasında bir şey. Bir haftaya kalmaz düğün yapacaklar ama yer bulamadılar. Sen de çık bahçeye istersen."
Ayağa kalkıp mutfağa gittim. Kendime bir bardak su doldurup sakinleşmeye çalıştım. Normalde olsa bir sürü hastaneye gider bin tane röntgen çektirirdim. Ama şimdi burada bunu yapamıyordum elbette.
Eros peşimden geldi. Suyu içip tekrar içeri geçtim. Yağmur bahçeye, ailesinin yanına geri dönmüştü. Koltuklardan birine geçtiğimde Arda'nın orada oturup yine kitap okuduğunu gördüm. Elimle hafifçe dürttüm. Varlığımı farkedince kitabı bıraktı.
