~11~

682 55 11
                                    

"Misafir odası burası. Burada uyuyabilirsin."

"Kalmamıza izin verdiğin için teşekkürler. Scorpius Albusla kalmak için çok hevesliydi."

"Onlara kıyamadım zaten. Şey yatalım o zaman."

Draco ceketinin cebinden bir paket çıkartıp ona uzattı.

"Olanlardan sonra çocukların yanında vermek istemedim. Yeni yılın kutlu olsun Harry."

Harry kutuyu merakla açtığında kocaman gülümsedi.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Basit bir hediye biliyorum ama snitch hep seni çağırıştırıyor bana

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Basit bir hediye biliyorum ama snitch hep seni çağırıştırıyor bana.

Hep sen yakalıyordun bana fırsat bırakmadan. Basit durduğuna bakma, gerçek altın."

"Taksana bana."

Draco ince bileğine bilekliği taktığında Harry ona minnetle baktı.

"Çok güzel. Teşekkürler. Bende sana hediyeni vereyim o zaman.

Absürt kaçar diye vermemiştim. Sanada mutlu yıllar Draco."

Draco bunu beklemediği için şaşırsada heyecanla kutuyu açtı.

Scorpius dışında birinden hediye almayalı uzun zaman olmuştu.

"Yok artık..."

"Benim aklımada snitch denilince sen geliyorsun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Benim aklımada snitch denilince sen geliyorsun.

Benden önce almak için ki çabaların. Her zaman başarısız olsanda pes etmeyişin."

Oda onun bileğine taktığında birbirlerine gülümsediler bu defa.

Orada öylece bir süre dikildikten sonra Harry boğazını temizledi.

"Mmm şey çocuklar uyuduğuna göre birer kadeh ateş viskisine ne dersin?"

"Tabiki evet derim."

Beraber salona indiklerinde Harry bardaklara viskileri doldurup yanına oturdu.

"Parmağını şıklatarak halledebilirdin. Boş yere uğraştın.

Bu arada bir şey farkettim, Lily neden seni sürekli büyü kullanman hakkında uyarıyor?"

Harry viskisinden bir yudum aldı ve parmaklarını bardakta gezdirdi.

"Ne zaman üzülsem geçmişe gidiyorum. Çok geçmişe. Hogwartstan öncesine.

Sana biraz söz etmiştim o işkence dolu hayattan hatırlar mısın bilmem ama.

Şu sıralar biraz depresifim ve büyüsüz yaşayarak kendime işkence ediyorum.

Yıllardır büyüyle yaşayan birinin sıradan hayatı yaşaması zorlaşıyor.

O kadar yemeği büyüsüz yaparken yorgunluktan bayılacaktım.

Yani üzgün olunca büyü kullanmıyorum kısacası."

"Hâlâ üzgün müsün?"

Harry iç çekip omuz silkti onu yanıtlamak yerine.

"Belki neşeni yerine getirebilirim."

"Nasıl olacakmış o?"

Draco ona iyice yaklaşıp yanağını okşadı.

"Kara gölün orada sana bir söz vermiştim. Hatırlıyor musun?"

"Evet. Savaş yaklaşınca aynı yerde sözünü tutamayacağını söyleyip özür dilemiştin."

"Belkide bu ikinci bir şanstır, hm? Sözümü tutmam için bana verilen ikinci bir şans.

Bu sefer seni yarı yolda bırakmayıp hep mutlu etmek için verilen bir şans..."

Harry elini yanağında duran elin üstüne koyup hafifçe güldü.

"Sen hiçbir zaman sözlerini tutmadın, tutamazsın.

Artık çocuk değilim, bazı şeyleri çok net anlayabiliyorum."

"Artık babam yok, savaş yok, lanet bir burunsuz yok, düşmanlık yok.

Kaçacak hiçbir şey kalmadı. Aramızda hiçbir engel kalmadı bu defa.

Fırsat bulmuşken seni yeniden kaybedemem ben. Kaybetmeyeceğim bu ikinci şansı."

Onu öpmek için uzanırken Harry kafasını yan çevirdi ve dudakları yanağına değdi.

"Üzgünüm ama olmaz. Ben Ginny'i seviyorum. Bizim aramızdakiler biteli çok oldu.

Engeller kalksada artık biz diye bir şey olmaz. Sen yıllar önce çok güzel yok ettin bizi.

Misafir odasının yerini biliyorsun, uykun gelince gider yatarsın."

Ondan uzaklaşıp elindeki viskisini kafasına dikti ve oradan çıktı.

Draco arkasından oflayıp yumruğunu sinirle koltuğa vurdu.

"Hayır, bu defa değil. O kızıl kafa bu defa seni benden alamaz."

Şöminenin ateşine bakarken içkisini yudumladı. Sakinleşmeliydi.

~

12.07.22

After All This Time | DRARRYWhere stories live. Discover now