TELAFİSİZ YILLAR •ABLALARIM•

•9•

Oy vermediğiniz bölümleri oylarsanız sevinirim :)

!!! BU BÖLÜMÜN İÇERİĞİ SADECE TEK SEFERLİKTİR !!!

Keyifli okumalar.

~Yazan

"Gel Batıncım benimle, arka tarafta pamuk şekerler"

"Geyçekten oyda pamuk şekey vay mı?"

"Elbette var aşkım, hem de pamuk şekerin en güzel ve en büyüğü var"

Genç kadın küçük oğlanın elinden tutarak yetimhanenin arka tarafında kalan küçük kulübeye doğru ilerlediler. İçeriye girdiklerinde küçük oğlan genç kadının elini bırakarak etrafında döndü. Eski bir yatak ve kırık dökük bir kaç eşya dışında etrafta hiçbir şey, pamuk şekerden bir iz bile yoktu.

Küçük oğlan genç kadına dönüp ellerini iki yana açarak "hani buyda pamuk şekey yok ki?" Dedi. Bunun üzerine genç kadın yapma bir kahkaha attı.

"Elbette var aşkım, bak tam olarak buradalar" genç kadın oğlanın havadaki ellerini tutarak göğüslerinin üstüne koyarak hafifçe sıktı. Küçük oğlan hızla geriye çekildi.

"Hayıy bunlay pamuk şekey değil, beni kandıydın" diyince genç kadın önce üzerindeki buluzu ardından da sütyenini çıkararak oğlanın önünde dizlerinin üstüne çöktü.

"Hayır tabiki birtanem seni neden kandırayım, bunlar pamuk şeker" diyerek küçük oğlanın ensesinden tutarak ağzını göğüslerine yaklaştırarak "şimdi bunları ısır birtanem" diyerek küçük oğlanı zorladı.

Küçük çocuk ne kadar dirensede genç kadının şiddet içerikli darbeleriyle ona itaat etmeye başladı. Genç kadının zevk dolu inlemeleri ufak kulübeyi aşıp dışarı taşarken genç adamın adımları oraya çevrilmişti.

Kulübeye yaklaştıkça artan seslerle genç adamın yüzünde arsız bir sırıtma peydah oldu. Şu seslerin çıkma sebebi kendisi olmayı ne çok isterdi. Ama 6 yaşındaki o küçük veletin, kadını genç adamdan daha fazla etkilediği gerçeği yetimhane müdürü Fırat beyi oldukça sinirlendiriyordu.

Yetimhane müdürü kapının önünde öylece dururken ne için geldiği bir kez daha zihninin duvarlarına çarparak uyarı verdi. Genç adam hızla içeriye girdi.

Fırat Bey karşısındaki görüntüyü görünce sinirlensede belli etmemeye çalışarak genç kadının kolundan tutarak ayağa kaldırdı. Kadının elinden kurtulan küçük oğlan ağzını silip eski yatağın oraya koşarak yere çömeldi. Dizlerini kendine çekerek kollarını dolayarak hıçkırarak ağlamaya başladı.

Adamın gözleri önce genç kadının dolgun göğüslerine ardındanda yutkunarak gözlerine tırmanmıştı. Genç kadın istediğini alamadığı bir sinirle karşısındaki adama baktı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen, onunla işim daha bitmemişti!" Diyerek adamı göğüsünden geriye itekledi. Genç adam karşısındaki kadının sinirlendiğini fark edince vakit kaybetmeden söze girdi.

"Noyanlar aradı, küçük sıçanı görmeye geleceklermiş. Yarım saate burada olurlar. Şunun konuşmayacağına emin olmalıyız. Eğer konuşursa hem sen yanarsın hem ben. Bu küçük sıçan için ne kadar meblağ ödediklerini biliyor musun sen? Bunu kaybetmeyi göze alamam!"

Genç kadının bu sözler üzerine zihninin içinde 40 tilki dolanmaya başladı. Derinden arzuladığı küçük oğlan için ödenen meblayı tahmin edebiliyordu. Elbette Noyanların bu ülkenin en güçlü ekonomik güce sahip olduğunu biliyordu.