35. Bölüm : Saklanan

Start from the beginning
                                    

- beyaz gül ve melisa çiçeği sevdiğimi nerden biliyorsun?

- saçların dedi ve durdu saçların melisa çiçeği gibi kokuyor ayrıca İzmirde çiçekleri sularken kırmızı gülleri es geçip melisa çiçeklerini sevmiştin. Daha sonra alerjin tuttuğu gün odanda parfümüne bakmıştım melisa çiçeği aromalıydı.

Şaşkınlıkla Aydını dinliyordum.

- beyaz gül peki dedim.
Gülümsedi.

- tüm çiçeklere bakıyordun ama gözün beyaz gülün üzerindeydi. O yüzden aldım.

- bana böyle davranırsan sana daha da aşık olurum Korkmazel ona göre.

- zaten aşık değilmisin Haşmetoğlu.

Küçük bir kahkaha attım. Biraz sonra arabaya binip üniversiteme gitmeye başladım.

Aylardan ekim olmasına rağmen hava o kadar da soğuk değildi.

Radyodan bir şarkı açıp kucağımda ki çiçeklere çevirdim başımı beyaz gül ve melisa çiçeği gülümsememe engel olamadım.

Çoğu insan kırmızı gül insanıydı benim tercihim belliydi beyaz gül.
Beyaz gül masumiyetti, melisa ise saygınlık ve sakinlik . İnsan masumluğunu ve saygınlığını yitirmediği sürece insandı.

Arabanın durması ile etrafıma baktım. Gelmiştik hayallerimi süsleyen üniversitenin kapısının önündeydik. Arabadan indik.

- hoşgeldiniz Aydın bey ben arabanızı park ederim.

Aydın anahtarı güvenliğe bırakıp bir elini belime koyarak yürümeye başladı.

- bu adam seni nerden tanıyor Aydın?

- Bir kaç kez bu okula gelmiştim.

- kim için gelmiştin?

- seminer filan vermek için önemli bir şey değil.

İçerisi dışarıya göre daha kalabalıktı. Kayıt listelerimiz çıkmıştı adımı bulup karşısında ki bölüme baktım 103 nolu salonda ders görücektim.

Öğrenci işlerine gidip bir imza almam gerekiyordu.

Aydın elimden tutarak bana üniversiteyi gezdirmeye başladı.

- daha önce bir kaç kez geldim bu üniversiteye ama gezmek pek nasip olmamıştı. Biraz etrafa bakalım sonra senin işini hallederiz.

Üniversite düşündüğümden daha büyüktü proje sınıfları ve lavabotuarlar vardı benim bölümüm hukuktu. Bizler için duruşma salonu tarzında sınıflar vardı o kadar güzeldi ki.

Aydınla koridorun sonundan döndük. Kapalı kocaman bir havuz vardı.

- çok güzel değil mi Aydın?

- evet çok güzel.

İçeri girmiştik havuzun üzeri cam bir kapakla kapalıydı.

- üzeri niye böyle kapalı.

- bazen bu buz camın üzerinde dans filan ediliyor diye biliyorum burası dans içinde kullanılmıştı geçtiğimiz yıllarda. Yüzerken kapağı şu yukarıda ki kanca ile kaldırılıyor.

- burda yüzmek istiyorum ben.

- burda mı?

- evet

Aydın yaklaşıp kollarını belime sardı. Kulağıma eğilerek.

- bence benim odamda ki havuz daha iyi eğer yüzmek istersen yüzebiliriz sevgilim.

AKREP'İN ZEHRİWhere stories live. Discover now