32. Bölüm : Londra

127 18 8
                                    

     Birine gözü kapalı güvenmek ; eline bir silah vermek ve vuracağı hedefi göstermekti. Güvenmek, acaba vurucak mı vurmayacak mı diye beklemekti.

Aydın korkmazel 'den ;

Gecenin karanlığında yavaş yavaş sigaramı içiyordum.

Mina' yı evine bıraktıktan sonra eve uğramadan havalimanına geçmiştim.
Bunu Mina'ya söylemediğim için içim pek rahat değildi ama yapıcak bir şey yoktu.

Eğer nereye gideceğimi bilse bir sürü soru sorardı ya da benimle gelmek isterdi. Onu ikinci kez tehlikeye atamazdım.

Bu gece bana özel kalıcaktı kimse bilmeyecekti. Ne Mina, ne Cihan amca ne de Serdar.

Sigara mı söndürüp havalimanına beni almak için gelen arabaya bindim.

Sola dönüp ıssız Londra sokaklarına girdim. Saat gece 4 de geliyordu. Şehir fazla sessizdi.

Yarım saatlik bir yolculuk ardından "Krels Lesha" ya gelmiştim. Bakışlarımı renkli panosuna çevirdim derin bir nefes alıp. Arabayı durdurup indim.

Kapının önünde ki iki badigarda selam verip içeri geçtim. Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu.

Barmene yaklaşarak
  - viski buzlu.
Barmen başını sallayıp içkiyi hazırlamaya başladı.

Kolumda ki saate baktım. Saat 04:37 olmuştu.
Viskiden bir iki yudum alıp boş bardağı barmen tezgahına bıraktım.

Üzerinde akşam ki takımıyla gelmişti içeri girer girmez o gördükçe insanın midesini bulandıran mavi gözlerini bana çevirmişti.

  - O Aydın Korkmazel çok bekletmedim umarım.

  Bu adamı bir gün çok kötü dövücektim buna emin olabilirdi. Ama o gün bugün olmamalıydı. Lanet teslimatı bitirip Mina'nın yanına dönmek istiyordum bir an önce.

  - zevzekliği kes Yiğit. İşi halledip çıkalım hemen.

Başını hay hay anlamında salladı.

Önüme geçip asansöre yönlendi. Bende onu takip ediyordum. Asansöre binip terasa bastı.

Asansör tiz bir sesle durunca terasa çıktık.

Mallar ve helikopter hazırdı. Bugün silah teslimatımız vardı.

Aslında Yiğitten alışveriş yapmazdım ne bişey alır ne de bir şey satardım. Zaten muhatabım olan kişi kendisi değildi.

Carolins ailesi Londranın yarısının sahibi güçlü, sadık bir aile. Onlara ulaşmakta ki basamağımdı Yiğit.

Cihan amca zamanında Carolins ailesi ile iş yapmak istemişti ama Carolins, Melanie ablanın ailesiydi. Cihan amca yüzünden Melanie biricik kızlarını evlatlıktan reddetmişlerdi.

Çünkü kendi kızlarını başka bir adamla evlendiriceklerdi. Bu iş görücü usulüydü. Çünkü Carolinsler sadece Londra da değil Rusya da da güç elde etmek istiyorlardı. Ama  hesaba katmadıkları bir şey vardı.

Kızları Türk bir adama aşıktı. Melanie ailesine ilk bahsettiğinde büyük bir tepki almıştı. Aşkına yenik düşüp ailesini terk etmişti.

Daha sonra Cihan amca ile evlenip ailesi ile tüm irtibatını kesmişti.

Kolumda ki saate baktım saat 04:52 yi gösteriyordu.

Şu işi halledip bir an önce Türkiye ye dönmek istiyordum.

Helikopterden Bay Carolins ve iki koruması indi.

Ellerinde ki dosyayı ve parayı bana uzattılar güvenlik açısından ne ben ne de Yiğit kimseyi getirmemiştik.

AKREP'İN ZEHRİWhere stories live. Discover now