13. BÖLÜM

1.6K 77 141
                                    

Günler çok hızlı geçmişti. Ne ara pazartesi gününe geldiğimizi anlayamadım bile. Emre bugün beni alıp evine götürecekti ve ben de Mustafa'ya bakacaktım!

Ceylan abladan izin alabilmiştim. Bana başta "Hayır." deyip izin vermemişti ama ben ısrar edince "Neden?" diye sormuştu. Bende mecbur yalan söylemek zorunda kaldım. Söylediğim yalan şuydu. "Ailemi çok özledim bir haftayı onlarla beraber geçirmek istiyorum." dedim. Bana bir şartla izin verdi. Pazar günüde çalışacaktım. Bende mecburen kabul ettim. Eylül olmadan pazar günüde pastanede çalışacaktım.

Eylüle olanları anlattığım zamanda düşündüğümün aksine çok sevinmişti "Belki barış ilan edersiniz ve birbirinizi seversiniz... yani arkadaşça." demişti ki bu imkansız.

Eylül evde tek kalmaktan korkmadığını ve evi idare edeceğini söylemişti. Bugün günlerden pazartesi. Küçük bir bavulu beni bir hafta idare edebilecek şekilde doldurmuştum.

Size söylemeyi unuttum değil mi? Hürkan şuanda bizde ve Eylül ile beraber benimle dalga geçiyor.

"Bir hafta nasıl dayanacak ahahah bu imkansız. Emre ve sen ahahah buna inanamıyorum." dedi Hürkan

"Hürkan yeter artık ya" dedim.

"Tamam tamam." dedi. Ama hâlâ gülüyordu.

"Sensiz çok sıkılacağım Y/n." dedi Eylül üzgün surat yaparak.

Bende üzgün surat yapmıştım. Hürkan konuşmaya başladı.

"Beni istediğin zaman çağır Eylül mutlaka gelirim. Yeter ki sen üzme o güzel suratını." dedi.

Ow bu çocuk bir harika. Şu laflara bak hele kimse benimle böyle konuşmadı. Kıskanmadım değil.

Eylül utanıp kızarmıştı bile "Teşekkürler Hürkan." dedi.

Sonunda zilimiz çaldı. Yerimden kalkıp kapıyı açtım ve evet, evet Emre geldi. Emre beni itip içeriye girdi öküz! Oysaki Hürkan ne kadar kibar. Bende içeriye geçtim Emre salağı koltuğa yayılmış üstüne bir de Hürkan ile sohbet ediyordu. En sonunda Emre bana bakıp konuştu "Hazırsan çıkalım." dedi. Tam bir odun.

"Hazırım." dedim sinirimi belli ederek.

Emre beni baştan sona süzdü ve konuştu.

"Böylemi çıkacaksın dışarıya?" dedi.

Ne var ki sadece altımda siyah diz üstü eteğim üstümde ise ince beyaz tişörtüm vardı. Tişörtü eteğin içine sokmuştum. Ve bence iyi gözüküyorum.

"Evet böyle çıkacağım dışarıya! Ne var?" dedim.

"Çok açık giyiniyorsun ve buna sinir oluyorum."

"Sana ne?"

"Evet ya bana ne ki!"

Hürkan ve Eylül halimize gülmeye başladı. Emre ayağa kalktı benim yerdeki bavulumu aldı kapıyı açtı ve dışarıya çıktı. Bende onun arkasından evden çıktım ve kapıyı kapattım. Siteden çıktık ve Emre'nin siyah lüks arabasına bindik. Arabayı sürerken Emre konuşmaya başladı.

"Benim evime gidiyoruz Mustafa orada."dedi.

Bende "Tamam." dedim.

"Mustafa hakkında bilmen gereken önemli şeyler var. İçine kapanık bir çocuk be Mustafa..." dedi ve derin bir nefes aldı. Sanki söylemekte zorlanıyordu. Merak etmiştim. Mustafa... devamı neydi?

"Evet?" dedim.

"Mustafa maalesef ki göremiyor..." dedi.

Ben nasıl tepki vereceğimi bilemiyorum... Çok üzüldüm.

Benden Vazgeçmemeni İstiyorumWhere stories live. Discover now