8. BÖLÜM

1.7K 82 63
                                    

O gün Emre beni herkesin içinde rezil etmişti. O aptal çocuğu o günden sonra bir daha görmedim. Umarım bir daha karşıma çıkmaz. Emre kendini beğenmiş pislik herifin teki. Ondan nefret ediyorum. O gün aklıma geldikçe ağlayasım geliyor. Hürkan ve Eylül hâlâ görüşüyor. Onların arkadaşlıklarının bozulmasını istemem çünkü gerçekten iyi anlaşıyorlar ve Hürkan Emre gibi kötü birisi değil.

Bugün gülerden salı. İzin günümüz. Sadece pazar günü ama niyeyse Ceylan abla bana ve Eylüle üç günlük izin verdi. Çok mutlu olduk. Cuma günü yine işe başlayacağız. Bugün tatilimizin ilk günü. Eylülün ısrarları üzerine plaja geldik ve şuan şezlonga uzanmış güneşleniyoruz. Ah bu harika, yaz ayını seviyorum. Kafama birden bir voleybol topu geldi. Ben daha ne olduğunu anlayamadan Eylül ayağa kalkmıştı bile.Hayır bu olamaz bu Emre olamaz!!. Emre yanımıza doğru geliyordu yanında 3 tane daha erkek vardı.

"Pardon Y/n bilerek oldu." dedi Emre aptalca sırıtarak. Allah'ım ya şu çocuğu öldürmek istiyorum.

"Nedense şaşırmadım." dedim.

Eylülde benim gibi Emre'ye sinirliydi. Eylül elini bana uzattı, bende elini tutup şezlongdan kalktım.

"Hey! Emre sen şu fıstıkları tanıyor musun?" dedi sarışın adam. Emre'de adama ters ters baktı. Ve diğerleri gülmeye başladı.

Eylül konuştu "Hadi Y/n gel biz yüzelim ben bunlarla aynı ortamda bulunmak istemiyorum." dedi.

Emre'ye bakarak Eylül'e "Tamam" dedim.

Hâlâ Eylül ile şakalaşıyorduk. Emre'de arkadaşları ve kızlarla beraber voleybol oynuyordu. Günümüz oldukça güzel geçiyordu. Ama ben hâlâ Emre'den intikam almak istiyordum.

Biraz daha eğlendikten sonra Eylülün Emre'ye baktığını fark ettim. Düşünceli olduğu açık açık ortadaydı. Birden bana döndü ve şeytanice sırıtmaya başladı. Ne oldu der gibi Eylüle baktım. Bana yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Emre'den intikam almak istiyor musun?"

"Evet." dedim.

"O zaman benim dediklerimi yap, çok zor ve tehlikeli bir şey ama yaparsan intikamını almış olursun." dedi.

İyice meraklandım. Acaba ne yapmamı istiyor?

"Söyle." dedim.

"Bak şimdi denizden çıkacağız ve yanımızda getirdiğimiz kolalardan birini çalkalayıp Emre'ye vereceğiz. Kolayı alıp açtığında zaten fışkıracağı için üstündeki de beyaz olduğu için üstü kirlenecek ve kızlara rezil olacak.

"Hadi kolayı almazsa?"

"Sade sade vermeyeceksin zaten. Emre al yorulmuşsundur kola iç diyeceksin. Zaten sana asla hayır demez."

"Peki deneyelim bakalım." dedim ve denizden çıktık.

Şezlonglarımızın olduğu yere gittik ve yanımızda getirdiğimiz kolalardan birini alıp çalkaladık. Emre'nin voleybol oynadığı yerin birazcık yakınında olan bir şezlonga oturdum ve onları izlemeye başladım ki benden şüphelenmesin.

Voleybol arasındayken kolayı alıp yanına gittim ve "güzel oynadın." dedim.

Kolayı Emre'ye uzatıp "Al iç belki yorulmuşsundur." dedim ve kolayı eline tutuşturdum. Hiç zor olmadı, hemen aldı. Kolayı daha açmamıştı. Oradan hemen uzaklaşıp Eylül'ün yanına gittim. Eylüle baktığımda gülmemek için zor duruyordu.

Şezlonga oturup Emre'ye bakmaya devam ettim. Kızlarla konuşuyordu ve elinde kolayı tutuyordu. Emre kolayı açınca üstündeki beyaz tişörtü mahvolmuştu. Bana bakarak sövmeye başlamıştı ama benim umurumda bile değildi. Eylül ile eşyalarımızı toparlayıp oradan uzaklaştık.

İstediğim oldu Emre kızlara rezil oldu, bütün karizması yerle bir oldu. Ama o bunu hak etti.

Benden Vazgeçmemeni İstiyorumWhere stories live. Discover now