11. BÖLÜM

1.6K 69 87
                                    

Y/n'n dilinden...
Benim neden normal bir hayatım yok? Ama... eskiden vardı. Yani Emre'den önce. Hayatım resmen iki bölüme ayrılmış durumda neredeyse. 1.BÖLÜM Emre'den önce. 2.BÖLÜM Emre'den sonra.

Emre'yi sevmiyorum. Ondan nefret ediyorum. Paten sahasında beraber biraz konuştuk. Bir insan gibi davranıp aramızdaki sorunu konuşarak halletmeye çalıştım. Ama Emre bir insan olmadığı için beni dinlemek yerine tehdit etmeyi tercih etti. Emre gibi büyük bir sorunla uğraştığım yetmiyormuş gibi bir de Eylül ile uğraşıyorum.

Bugün pastaneye geldik. Ceylan ablayı özlemişim bile. Pastanedeki işlerimizi yaparken bir yandan Eylül ile konuşuyorduk.

"Ezgiden uzak dur Y/n, o iyi biri değil. Bunu geç olsa da anladım. Bize dedi ya -siz görürsünüz- diye. Resmen bizi tehdit etti." dedi Eylül.

"Bilemiyorum Eylül iyi birimi kötü birimi ama ne olursa olsun ben senin yanındayım bunu unutma." dedim.

"Tatlım yaa iyi ki varsın." dedi ve bana sarıldı.

Ceylan ablanın sesini duydum

"Y/n tatlım içerideki müşteri ile ilgilenir misin?" dedi.

"Tamam Ceylan abla" dedim.

Mutfak kısmından çıktım ve masalara doğru ilerledim. Gelen kişiye bakmadan menüyü masanın üzerine koydum. Sonra tanıdık o sesi duydum.

"Demek burada çalışıyorsunuz." dedi.

Evet bu Emre'nin sesi. Ona bakarak konuştum.

"Yeter artık yine mi sen?!" dedim.

Emre gülerek cevap verdi. "Bakıyorum da Y/n hanım benden sıkılmış." dedi.

"Ne istiyorsun?" diye sordum.

"Aaa ben güzel bir çikolatalı pasta istiyorum. Yanında da kola lütfen."

"Peki." dedim ve hızlıca mutfak kısmına gittim.

"Ne oldu Y/n? rengin atmış." dedi Eylül.

"Emre burada ve çikolatalı pasta artı kola istiyor." dedim.

Eylül şaşırmış bir şekilde önce bana baktı sonra içeriye bakıp Emre'ye gizlice baktı. Ve yanıma gelip konuştu.

"Ta-tamam o zaman ona istediğini ve-verelim." dedi. O da benim gibi heyecanlanmıştı.

Eylül siparişi hazırlayıp götürmem için bana verdi. Tepsiyi elime aldım kapıdan çıkarken Eylül popoma vurdu ona baktım bana göz kırptı. Allah'ım yaa bu kıza biraz akıl zeka ver zaten gereksiz yere heyecanlandım. Emre'nin olduğu masaya doğru gittim ve siparişlerini ona uzatıp verdim.

./././././

Emre hâlâ gitmemişti biz Eylül ile şaşkındık akşam olmuştu ve biz eve gitmek için hazırlanmıştık bile. Eylül Emre ile dayanamayıp konuştu ve neden hâlâ burada olduğunu sordu. Emre ise ona "Y/n ile beraber bir yere gideceğiz." dedi.

"Hey benim neden bundan haberim yok?" dedim.

"Çünkü sana söylemedim." dedi Emre ve daha sonra gözlerini devirdi.

"Ben gelmiyorum!" dedim.

"Sana fikrini sormadım." dedi Emre.

"Ben size daha fazla dayanamam ben eve gidiyorum." dedi Eylül ve çantasını alıp gitti.

Emre ile bakışma yarışı yapıyorduk. Birden kolumu tuttu ve beni çekiştirerek pastaneden çıkarttı. Kolumu sıkıyordu bu çocukta hayvan gücü var mübarek. Emre'nin sırtına yumruk atmaya çalışıyorum ama hiç bir şey hissetmediği belli. Biraz yürüdükten sonra harika bir arabanın önünde durduk. Arabanın kilidini açtı daha sonra da arabanın arka kapısını açtı. Ben mecburen arkaya oturdum. Emre'de sürücü koltuğuna geçti ve arabayı sürmeye başladı. Acaba nereye gidiyoruz?

Benden Vazgeçmemeni İstiyorumWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu