2.1

679 48 32
                                    

"O zaman bugünlük burada bırakalım."

"Bugün için teşekkür ederim, öğretmenim."

Sonunda bugünün dersi bitti! İçimden kutlarken bugün Ceseran çalışmalarını anlatan öğretmenimi saygıyla geçirdim.

"Ugh, sonunda yaşıyorum."

Odada sonunda yalnız kaldığımda, kanepeye çöktüm. Şimdiye kadar çalıştığım diğer konularda zevk alabiliyordum ancak Ceseran çalışmalarını ne kadar dinlersem dinleyeyim aklımda o kadar karmaşıklaşıyor bu yüzden sanırım bu çalışmalara yatkınlığım yok.

Cidden, hayattaki en büyük hedefi tek başına rahat bir şekilde yaşayıp yemek yiyip, içmek olan ben Obelia İmparatorluğu'nun sonraki hükümdarı olmak için dersler alıyorum. Bu görev benim gibi küçük bir vatandaş için biraz fazla zor, değil mi?

Bugünlerde, hükümdarın sözü geçtiği yerler ve doğru yetenekleri nasıl kullanmam gerektiği hakkında dersler alıyorum ancak dürüst olmam gerekirse bu konular o kadar da zor değil bu yüzden daha yolun başında olduğumu hissediyorum.

Hmm, eğer ben imparator olsaydım ve bir yeteneği işe alacak olsaydım, sanırım ilk önceliğim Ijekiel olurdu... (Çn: Ağlayacağım şimdi... BÜYÜCÜ Lucas?)

Son görüşmemizden uzun zaman geçtiğinden bir anda aklıma Ijekiel geldi.

Zaman zaman Jennette ile mektuplaşmaya başladığımdan beri Ijekiel ile olan temas sıklığım doğal olarak azaldı. Şu anda Alpheus Düklüğünde değil de Kilodis bölgesinde bir villada kalıyorlar.

Düklükten ayrıldıktan kısa bir süre sonra Dük Alpheus kendi malikânesine dönmek istediğini ifade etti ancak ceza kendine hâkim olması gerektiğinin işaretiydi. Aynen öyle, sorun buydu ancak bu cezanın ne kadar süreceğini bilmiyorum.

Şu anın doğru bir zaman olduğunu düşünmüyorum bu yüzden sessiz kalmayı sürdürüyorum ancak bende onları tekrar görmek istiyorum. Bu yüzden Claude rahatsız olacak olsa bile bir gün onları görmeye gitmeyi düşünüyorum.

"Ah, Prenses. Dersiniz bitti mi?"

Bir süre sessiz odada kendi başıma eğlendikten sonra, dışarı çıktığımda Seth beni karşıladı. Sanırım beni çalışma odamın kapısının önünden geçerken gördü. Seth'in elindeki yeni yıkanmış ve kurumuş havlu mis gibi kokuyordu.

"Evet, biraz önce bitti. Hannah ve Lily ne yapıyor?"

"Bayan Lillian hizmetçilerden birisini görmeye gitti ve Hannah da şu anda mutfakta olmalı. Eğer bir şeye ihtiyacınız varsa lütfen bana söyleyin."

"Hayır, sadece meraktan sordum. Meşgul gibi gözüküyorsun bu yüzden git ve kendine dikkat et. Ben bir süreliğine dışarı çıkacağım."

Güneşin en tepede olduğu bir öğlen olduğundan herkes meşgul gibi gözüküyordu.

Felix de bugünlerde oldukça yalpaladığını söyledi bu yüzden erkenden antrenman bölgesine gitti yani görünüşe göre bugün yalnız zaman geçireceğim. Aslında boş zamanlarımda Lucas 'Fiyu!' diye aniden ortaya çıkar ve kalbimi hoplatırdı ancak... Nedense bugün o da gelmedi.

Şey bir de, geçen gün Lucas'ın İmparatorluk Sarayı'na getirdiği ejderha asıl yaşadığı yere geri gönderildi. Sonra öğrendim ki Lucas'ın yanında getirdiği ejderha bir bebek ejderhaymış. Yetişkin ejderhaları evcilleştirmenin zor olduğu söylentisi yüzünden gidip kasten en genç ejderhayı getirmiş.

Hehehe, hayallerimdeki ejderhadan farklı olarak o çok aptal ve uysaldı hatta Lucas'tan korktu!

Bunu fark ettiğim anda Lucas'ı sertçe azarlamıştım. Ne olursa olsun, bir ejderhayı yuvasından alıp düşüncesizce buraya getirdi!

1. Yan Hikaye: On Sekiz Yaşında Olsam Da Bir Günüm Bile Sakin GeçmiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin