21.Bölüm

954 97 47
                                    


"Bizi dinlediğiniz ve desteklediğiniz için teşekkürler millet. Haftaya yine aynı gün aynı saatte burada olacağız. İyi eğlenin!"

Chan'ın büyük bir gülümsemeyle kurduğu cümlelerin ardından Pace'i yıkacak bir alkış tufanı kopmuştu.

Buna alışık olan üçlü gülüp, itişerek sahneden inerken onları ayakta alkışlayan ve tezahürat yapan arkadaşlarına da göz devirmeden edememişlerdi.

"Vay canına hyunglar! Her seferinde şaşırmadan edemiyorum. Muhteşemsiniz."

"Abartma Jeongin-ah. Muhteşem seslere ve görsellere sahip 3 saf yeteneğiz sadece."

Jisung'un sahte bir kibirle kurduğu cümlelere tüm masa gülerken nihayet sonunda hep birlikte oturabilmişlerdi.

"İçecek bir şeyler alacağım. Ne içiyorsunuz?" diyerek henüz oturduğu sandalyeden kalktı Changbin.

" Ben bir bira daha alırım. " diyen Minho'yu onayladı.

"Bana da hafif bir şeyler al. Araba kullanacağım. Ve lütfen Jisung'a da. Sarhoş bir sincap çekemeyecek kadar yorgunum."dedikten sonra küçük olan göz devirirken ona aldırmadan kısaca masada göz gezdirdi Chan.

Felix elindeki bir kadeh dolusu kırmızı şarabı yudumlarken diğerleri bira içiyordu.
Seungmin hariç.

Küçüğünün önündeki kolayı gördüğünde gülümsedi. Alkole toleransı düşüktü. Ve açıkçası sevdiği de söylenemezdi.

"Ben de lavaboya gideceğim. Gelecek olan var mı?"diye soran Felix ile sadece Seungmin ayağa kalkmıştı.

İkili artık aşina oldukları barın tuvaletine ilerlerken Hyunjin arkalarından gülümsedi.

Bu gece ayrı bir keyifli geçiyordu..
Otoparkta olan konuşmaları üstünden 2 saate yakın bir süre geçmişti.

Loş ışıklarla aydınlatılmış karanlık barın sahneye yakın olan masasında karşılıklı oturduklarından beri ise küçük olan ona bakmamak için insanüstü bir çaba gösteriyordu.

Buna alınmamıştı Hyunjin.
Seungmin'in ne kadar çekingen olduğunu ve şuan utandığını biliyordu. Ve elbette kafası da karışıktı küçüğün. Bunu da anlıyordu.

Fakat elinden geleni, hatta daha fazlasını yapacaktı onun için.

Belki ilk kez birinden hoşlanmıyordu, fakat ilk kez bu kadar yoğun duygular hissediyordu.

Hala yaptığı şeyin abartılacak bir şey olmadığını düşünse de onu kırdığı için kötü hissediyordu.

Doğruydu. Belki yaptıkları normal biri için bu kadar büyütülecek şeyler olmayabilirdi. Fakat güven sorunu yaşayan biri için gerçekten inciticiydi.

Seungmin küçük yaştan beri çok fazla zorbalığa, ihanete maruz kalmıştı. Bunların hepsini ise hyungları ve Jisung sayesinde aşmıştı.

İyi ve ilgili bir aileye sahipti. Fakat hayat şartları onların, her zaman yanında olmasına izin vermemişti. Bu yüzden dostlarıyla büyümüştü Seungmin.

Üstüne titreyen 3 sadık ve güçlü adam..
Öyle güzel bir sevgiyle bağlılardı ki birbirlerine, kötü olan her şeyden korunmuştu Seungmin.

Bu yüzden mi bilinmez, kötü sözlere, duygusuz davranışlara, ihanetlere bağışıklığı yoktu.

Duyduğu en ufak kötü söz bile günlerce hatta belki aylarca yaralardı onu.

Bunun için bazen kızıyordu hyunglarına. Onu cam bir fanusta saklamış gibilerdi. Gerçek dünyadan korumuşlardı onu. Ve büyüdükçe anlıyordu ki bu 22 yaşında yetişkin biri için pekte sağlıklı değildi.

You're Art - Hyunmin (Stray Kids) Where stories live. Discover now