22

7.9K 709 165
                                    

Melikşah (Tim komutanı grupta yok)
Black81 > Furkan
Sıfırkmbiaraba > Güney
Kürşadülküsü > Kürşad
BatarınaBörü > Barlas
CerigBey > Tayfun (Şöyle bir hatırlatma)

İyi okumalar yorum ve votesiz geçmeyin olur muuu🥺🧚‍♀️❤️

Hep birlikte kahvaltıya gelen ekip kendi arasında muhabbet ederken Melikşah'ın gözü telefonun ekranındaydı. Herkes bunun farkında olsa da kimse bir şey dememişti. Ta ki Güney'e kadar. 

"Hayırdır abi telefonun başında çaresiz bekliyor gibi bir halin var, neye bakıyorsun öyle?"

Cümlenin altındaki ima masadakiler tarafından fark edilirken kimi kast ettiğini anlayan tek kişi Melikşah'tı. Ona ters bir bakış atıp gözleriyle sesini kesmesini anlatırken Güney hiç oralı olacak gibi durmuyordu. Aksine bu durum hoşuna gitmeye başlamıştı.

Beliz Elay'a numarayı verdiği günden itibaren dört gün geçmiş o arada ne konuştuklarını merak edip sürekli kızı darlamıştı. Üst üste gelen bildirimlerden hoşlanmayan adamın telefonu bu ara susmuyordu. Ne hikmetse telefonu sessize alma zahmetinde de bulunmuyor aksine mesaj gelir gelmez telefonu eline alıyordu. Ekip olarak herkes birkaç gündür ondaki farkılılığı görüyordu sadece anlam vermekte zorluk çekiyorlardı.

Güney ise onu köşeye sıkıştırmak ister gibi sürekli sorularıyla iş başındaydı. Beliz'e ne konuştuklarını sorduğunda görüldü yediğini söyleyerek Melikşah'a biraz sövmüştü. Adam buna bir süre gülerek dalga geçti çünkü tam Melihşahlık bir hareketti. İşine gelmeyen bir durum olduğunda ya da kaçmak istediğinde hep öyle yapardı. Yüz yüze konuşmalarda da susmayı tercih etmesi cabasıydı. 

"Bir haber bekliyorum," diyerek kaçamak bir cevap verdiğinde Furkan kendini daha fazla tutamadı.

"Abi kaç gündür susayım diyorum ama hayırdır sen? Sürekli bildirimler, yok telefonu kontrol etmeler falan bilmediğimiz bir mevzu mu var?"

Kürşad heyecanla "Yengemiz mi var yoksa?" dediğinde Tayfun lisede sınıftakiler nefes alsa oo'layan grup gibi ses çıkararak tepki verdi.

"Ne yengesi oğlum saçmalamayın! Dediğim gibi bir haber bekliyorum." Cümlesini bitirir bitirmez telefon çaldığında ekrandaki ismin görülmesine fırsat vermeden ayaklanarak telefonu açtı ve uzaklaştı.

Mekanın köşesinde kendilerine sırtını dönmüş tek eli pantolun cebinde telefonda konuşan adamı izleyen Furkan "Ne olduğunu anlayan var mı?" diye sordu.

"Ne oluyor diyorum nau nau diyor."

"Duyarsa naulatır seni Güney."

"Bir şey yapamaz," diye gevelediğinde Barlas kaşlarını çatarak baktı ona.

"Sen bir şeyler biliyorsan da hayırlısı."

Konuşma Melikşah'ın masaya gelmesi ile sonlanırken ceketini alarak konuştu.

"Benim bir yere uğramam lazım siz nereye geçeceksiniz?"

"Eve gideriz herhalde."

Aldığı cevap onu mutlu etmemişti. Çünkü gerçekleşmesi gereken bir plan vardı.

"Şu hep gittiğimiz mekan vardı ya oraya geçin isterseniz. Ben de işimi halledip gelirim kafamız dağılır," diye planının ilk aşamasını başlatmış oldu.

Barlas sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi "Çok iyi olur valla," diyerek atıldığında diğerleri de bu fikri mantıklı bularak onayladı. Bahsettikleri tarihi bir hanın içinde güzel bir mekandı.

Melikşah "Hesabı hallediyorum hadi Allah'a emanet olun," diyerek itiraz etmelerini kulak ardı ederek kasaya gitti. Genelde böyle şeyleri kendi ödemeye çalışırdı maaş olarak onlardan iyi alıyordu ve harcama yapabileceği bir yer yoktu. Bir miktarını kardeşine gönderiyor gerisi öylece kalıyordu. Birikim yapma derdinde olmadığı içinde parayı dostları ve yardıma ihtiyacı olan kişilere harcamak onun açısından çok daha kıymetliydi.

Koçyiğitler | Asker Grubu Texting Where stories live. Discover now