16

9.2K 617 69
                                    

Sizi seviyorum iyi okumalar yorumsuz geçmeyelim ❤️‍🔥

Yeni bölüm sınır 150 vote 100 yorum

Karşısındaki adam gözlerini bir saniye olsun üstünden ayırmazken sıkıldığını dahası içinin daraldığını hissediyordu. Uzun zamandır biliyor olsa da yüz yüze gelmek, hazmedemediği gerçekleri bir başkasına anlatmak ağır gelmişti.

"Sen," dedi boğazını temizleyerek. "Kardeşimsin öyle mi?"

Mimiklerinden bir şey anlaşılmaması için tepkisiz kalırken "Evet," diye karşılık verdi.

"Nasıl olur bu? Aklım almıyor ki." Kendi kendine mırıldandığında kızın ailesi ile benzerliğini düşünüyordu. Kesinlikle Kurtuluş abisine çok benziyordu.

"Nasıl kısmını bilmiyorum Buğra Bey," dedi katı bir şekilde.

"Anlattığım gibi çok fazla insanı işin içine katarak sizi buldum. Neden bulduğum konusuna gelirsek, varlıklarını bile yeni öğrendiğim insanlardan hiç bir beklentim yok inanın. Benden önce çok değer verdiğim, ailem saydığım insanlar istedi bunu. İleride bir keşkemin ya da pişmanlığımın olmaması için."

Kadının kendinden emin duruşu, konuşurken kullandığı mimikler ve üslup, odağını iyice ona vermesini sağlıyordu.

"Peki neden ilk benimle görüştün? Neden evimize gelmedin?"

"Elimdeki belgeler ne kadar kesin olsa da DNA testi olmadan yüzleşmek istemedim. Anne ve babanız..."

Anne ve babanız. Kendisine ne kadar da uzak iki kelimeydi. Yutkundu ve hemen kendini toparlayarak devam etti.

"Anne ve babanızın sağlık sorunlarını biliyorum. Herhangi bir şok etkisi yaratmaması adına abinizle görüşmeyi düşündüm. Fakat Kurtuluş Bey özel kuvvvetlerde asker olduğu için görevlerden pek eve uğrayamıyor gibi."

Buğra'nın kaşları duyduklarıyla şaşkınla havalanmıştı. Abisinin özel kuvevvetlerde asker olduğunu ailedekiler bile bilmezdi. Yalnızca babası ve kendisi. Onu da zorunluluktan ötürü söylemişti.

"Sen nereden biliyorsun tüm bunları?"

Yüzüne onu sinir edeceğini düşündüğü ukala bir gülümseme takındı.

"Ben bilirim Buğra Bey, siz bunlarla kafanızı yormayın da DNA testi yaptıracak mıyız yaptırmayacak mıyız onu söyleyin?"

"Ölen kardeşimin cansız bedenini gözlerimle görmüş olsam bile ailemdeki insanlarla benzerliğin su götürmez bir gerçek. Benimde keşkelerim olmaması adına yaptıralım Beliz."

"Tamam."

DNA testi falan hikayeydi. Zaten onlardan habersiz yapılmış bir test vardı elinde. Sadece bilsinler, öğrensinler istiyordu. Bıraktıkları o çocuğun ne halde olduğunu, onlar olmadan da yaşayabildiğini, bir yerlere geldiğini görsün istiyordu. Aslında içten içe en çok da eksik kalan yanında onların da olmasını istiyordu.

Kanından canından bir aile nasıldı mesela? Abilerinin kardeşlerinin olması nasıl bir duyguydu? Ya da anne kokusu, baba şefkati...

O tüm bunları Balca'nın ailesinde görmüş, yaşamıştı. Hiçbir zaman ayrı tutmamışlar kendi kızları gibi koruyup kollamışlardı onu. Her ne kadar kendisini bıraktıklarını düşündüğü ailesini bulmak istemese de Balca başta olmak üzere Tayfun amcası ve Serap teyzesi ailesini bulmasını istemişti. Görüşmese, yüz yüze gelmese de en azından kim olduklarını bilmesi için. Hatta karşılarına çıkıp hesap sorması için.

Çünkü hesap sormazsa, içindekileri onlara haykırmazsa bu eksiğin daima içinde bir yerlerde kalacağını biliyorlardı.

"Saçından örnek verir misin test için? Ben de evdekilerden alırım."

İkiletmeden saçından birkaç tutam çekip kopardı. Peçeteye sarıp adama verdiğinde gözlerindeki ifadeyi görmüştü. Sanki kardeşi olma fikri bu adam için sorun teşkil etmiyordu aksine hoşuna gitmiş bile olabilirdi.

"Beliz," derken ki ses tonu sanki bu ismi iyice hafızasına kazımak ister gibiydi.

"Eğer kardeşimsen bil ki gözlerine yansıyan nefreti hak edecek bir şey yapmadık. Kimse seni bilerek bırakmadı, inan."

Oturduğu yerden ayaklanırken "Buğra Bey," diye özellikle ismini bastırarak atabildiği en ters bakışları attı. Ne olursa olsun hemen gardını indirmek istemiyordu.

"Sonuçlar çıktığında sizi aradığım numaradan bana ulaşabilirsiniz. Ulaşamazsanız da merak etmeyin ben işlerimi hallettiğimde ulaşırım. İyi günler."

Bir şey söylemesine fırsat tanımadan oradan çıktığında arabanın içinde kendini bekleyen Barlas'a doğru ilerledi. Elleri ve bacakları kendini taşıyamacak gibi titriyordu.

Kapıyı açıp koltuğa oturduğunda adamın endişeyle karışık merak duygusu ile kendine baktığı gördü.

"İyi misin?"

Gözleri dolarken "Değilim," diye yanıtladı. "Hiç iyi değilim Barlas."

"Gel buraya," diyerek kızı kendine çektiğinde heyecanla anlatmaya başladı.

"Şaka gibi ama abimle yüz yüze geldim, konuştum. Çok farklıydı hiç böyle hayal etmemiştim. Tamam bir anda samimi olunmaz ama bu kadar da ciddi olmakla hata mı ettim sence?"

Başını kaldırıp gözlerinin içine merakla bakarken kız çocuğundan farkı yoktu. Sadece doğru yaptığını duymak ister gibi bakıyordu.

"Sakin ol güzelim. Eminim her şeyi olması gerektiği yapmışsındır. Hem onları sadece elindeki bilgilerle tanıyorsun zaman içinde vakit geçirdikçe davranışların senden bağımsız gelişir zaten. Sen sadece zamana bırak ve kendini kasma tamam mı?"

Kafasını sallayarak onu onaylarken gözleri dalıp gitmişti. Kafasından binbir  türlü düşünce geziyordu. Bundan sonrasını zaman gösterecekti.

Bölüm sonu.

Diğer bölüm ansızın Güney ile tanışma yazayım mı? Herkes şok.

Görüşmek üzere diğer kitaplarıma bekleniyorsunuz. ozodlx_

Koçyiğitler | Asker Grubu Texting Where stories live. Discover now