gerçeğe doğru

490 37 2
                                    

Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek.

Özdemir Asaf


____________________🫀___________________
Şaşkınlıkla bakıyordu. Onları umursamadan hızla kafası kırık adamı ameliyathaneye aldım.

Herkes

Dilan'dan...

Korku ile cihanı vuran adama baktım. Bu... Bu olamazdı! Karşıma gördüğüm kişi Rezzan'dı "Rezzan!.." Dilan'ın sesi çok kısık çıkmıştı. Rezzan ne olduğunu bu adamın kim olduğunu dahi bilmiyordu.

"Abla bu adam kim? Ve sana ne cüretle bağırıyor lan!" Diye bağırdı. Dilan şimdi ne diyecekti? Hiçbir fikri yoktu. Şimdi erkek kardeşine evleneceğini nasıl diyecekti? "ABLA KİME DİYORUM BEN?" Bütün konak Rezzan'ın sesi ile yankılanıyordu. Bütün Rıha halkı damlardan kalkmış ateş hanların konağına bakıyordu.


"Rezzan..." Hiçlik içinde çıkan sesi ve kapıya doğru yaklaşan araba sesleri geliyordu. Yerde yatan adamı saymıyordu bile "abla bu adam kim?!" Rezzan'ın sesi o kadar yüksek çıktı. "Nişanlım!" Ne demişti ablası? Nişanlısı mı? "Şaka mı yapıyorsun? Ne demek nişanlandın? Bu kadar mı değerim yok abla! Hani biz birdik! Hani bizim bizden başka kimsemiz yoktu?" Rezzan kendini değersiz bir parça gibi hissediyordu. Erkek kardeşine nasıl olanları anlatacaktı?

"REZZAN!.. Ben istemedim..." Ama çoktan Rezzan gitmişti. Yerde yatan adamın yanına giderek onu çevirmişti. O sadece sızmıştı. Kurşun tabakasına gelmişti. "MAMED ÇABUK ARABAYI HAZIRLAYIN!" Bütün RIHA halkı şaşkınlıkla kadına bakıyordu.

Hızla hastaneye doğru sürdüler çünkü adamın daha neyi olduğunu anlamamıştı. Üstü başı kan içindeydi ve Rezzan'ın sıktığı kurşun değildi. Öyle bir hızla hastaneye giriş yapmışlardı ki bütün hastane onlara bakıyordu. Hızla cihanı bir sedyeye alıp ameliyathaneye almışlardı.

Dilan kendi içinde ne yapacağını düşünmeye başladı.

-Ne yapacağım ben iç ses?

- Bilmiyorum ama cihanın Rezzan'ın vurması kötü oldu.

- Ah o tamamen aklımdan çıktı.

- Dilan Rezzan'a bunu nasıl açıklayacaksın?

- Bilmiyorum!

- Bav gelirse ne yapacağız?

- Kesin dayak yiyeceğiz.

- Evet.

Dilan ne yapacağını bilmiyordu. Artık birine haber vermesi gerekecekti. Telefonunu eline aldığı an bir sürü insan gelemeye başlamıştı. Bunlar kimdi? Ne için gelmişti? Onu dahi bilmiyordu. Birden bir kadın Dilan'a tokat attı. Herkes şaşkınlıkla bakıyordu.

Dilan neye uğradığını şaşırmıştı. Kadının koyu ela gözleri ateş ediyordu sanki. Kadın sinirle konuşmaya başladı.

"SEN NASIL BİR KADINSIN DA BENİM OĞLUM SENİNLE EVLENMEYİ KABUL ETMİŞ SEN ONU ETMİYORSUN DİYE GARDAŞINA VURDURURSUN! HASBAM!" Dilan'ın saçlarından tutarak yeniden konuşmaya başladı. "EĞER OĞLUMA BİR ŞEY OLSUN! ATEŞ HAN KONAĞINI SENİN BAŞINA YIKARIM! ANLADIN MI BENİ?!" Dilan kadından saçlarını zor bela kurtarmıştı. Dilan ağlamaya başlamıştı. Birden babasının geldiğini görünce ayağa kalktı. "Bav-"demeye kalmadan yüzüne bir tokat yemişti Dilan.

Herkes şaşkınlık içinde baktı. "Demek Rezzan vurdu ha cihanı!" Diyerek tekrar kızına tokat attı. "SÜLEYMAN! SÜLEYMAN!" Birkaç dakika sonra Şehmuz ağanın yanında belirdi Süleyman.

Küçük Yarim +18Where stories live. Discover now