Küçük Yarim +18

5. bölüm

Hızla Mehmet Ağa'nın yanındaki ağalar konuştu.

Eminmisin Mehmet Ağa?

Hiç olmadığım kadar hem de, artık Jehad ağa Filan değil Murat ağa Herkes böyle bilinsin!

Murat hızla babasının yanına giderek konuştu.

Baba karıma ne olucak?

Oğul karın için her yere haber saldık , karın istanbuldaymış, gidip onu al gel hemen.

Ya abime ne olucak? O bulunduğu yerde ölücek ya da sürgüne gönderilecek.

Ben hemen çıkayım yola, oğul adam alasın yanına tamam baba

Diyip yola çıkarlar.

İstabuldasın hı Jehat seni bulduğum yerde öldürücem , öldürücem sen kimsin ki benim karımı kaçırıyorsun , kimsin sen kimsin, hızla kocaman bir evin önünde durduk. İçeriden çığlık ve cam sesleri geliyordu.

"İmdat!" Bu Sıla'nın sesiydi.

Sıla sakin ol lütfen bak lütfen.

Ne sakini lan ne sakini ! Benim burada hayatım kararmış ne sakini hı?!

Bak seni anlıyorum ama yapma böyle.
Bırak beni gidicem ben bırak!
Gidemezsin hiç bir yere!

Bırak lan karımı! Kes lan sesini !

Birden murat silahını Jehata tutup sıkmaya başladı ama Jehat hızla o mermilerden kaçıp, aşağıya atlayıp kaçtı.

Yakalayın onu hemen! Tamam ağam.

Sılam gel yanıma.

sıla bir adım geriye atıyor murat daha fazla yaklaşıyordu.

Sıla kaçma ben özür dilerim.

Ne özür mü? Senin yüzünden hayallerimden geçliğimden oldum ben!

"Biliyorum sıla ama bak ne istersen yapıcam gel yanıma sıla." Sılaya bir adım daha atarak Sıla'nın yanında biterek sılayı bayıltarak, arabaya bindirdi.

Ağam Jehat ağa kaçtı.

Tamam kaçsın o artık ağa değil anladınız mı beni?!

Anladık ağam.

Arabaları çalıştırarak binerek Urfa'ya doğru yol aldılar . Urfa'ya girişi büyükler karşıladılar bile.
....

Hoş geldin murat ağa karını getirdi mi?

Evet getirdim.

Aferin oğul abin nerede?

Kaçtı.

Tamam oğul karın nerede

arabada .

Diyince herkes arabaya bakmaya başladı. Sıla içerde mışıl, mışıl uyuyordu.

Oğul al karın odanıza götür.

Tamam baba .

Diyip hızla karısını kucağına alıp yukarıya odasına götürüp; yatağa narince yerleştirdim; hızla aşağıya indim.

Oğul artık ağa sensin bu yüzden akşama senin şerefine yemek düzenleyeceğiz.

Tamam bavo.

Akşam olmuştu.

~ Sıla'dan~

Uyanmıştım. Etrafıma baktığımda , tanımadığım bir odadaydım, neresiydi burası?

Aşağıda sesler geliyordu. Hızla aşağıya indim herkes bana bakıyor ve ben bundan hoşlanmıyorum birden tanıdık bir ses geldi.

"Uyandın Mı hayatım? Yok uyanmadım hayla uyuyorum." ne saçma soru sormuştu ve bu benim komiğime gitti.

" Ne kadar şakacısın!" Bu sindirime gitmişti.

" Ya sinirlenme hemen hahahaha." bu adamı sinir etmek çok hoşuma gitmişti.

" Sen gülüyorsun." evet yanlış görmedim,sıla gülüyordu.

" Evet gülüyorum bunda bir sorunmu var?" Şuan sesim ciddileşmişti.

" Yok sadece seni gülerken hiç görmedim, iyimisin?" O kadar şey atlatmıştı. Ve bu hiç normal değildi.

" şuan yaşadığım, olayları bu atlatma şeklim bu." Herşeyi unutmak için gülmem lazım.

Birden muradın annesi konuştu.

"Bi bûkan nekene."
(Gelin ağaların yanında gülme.)

"Çima ez bi xesûya te dikenim?"
(Kaynana niye gülmim zorunamı gidiyor?"

" Vış hasbama bak hele." yöreye göre bir kinayeyle söylemişti.

" Binêre kî ji min re dibêje."
(Bana diyene bak hele.)

"Bûk, zimanê te pir dirêj e!"
( Gelin senin dilin çok uzamış!)

Bunu sinirle söylemiş ve gözleriyle yiyecekmiş gibi sılaya bakıyordu.

"De were, wek xanimekê cil û berg li xwe bike, were, tu niha xanim î!"
(Gelin git üstüne hanımağa gibi giyin gel artık hanımağa sensin.)

" Ne?

Duydun Buke hemen git üstünü giyin!" Sinirle söylüyordu.

"Kuro, zimanê vê bûkê pir dirêj e, ev roj hat, binêre te çi got."
(Oğul bu gelinin dili çok uzamış daha bu gün geldi , dediğine bak hele.)

" Ana yeter kızı darlama!

Tamam oğul tamam."

Hızla yukarıya çıktım.

Üstüme dolaptan birşeyler varmı diye baktım.

Ve çok güzel bir Şanlıurfa usulü bir elbise buldum. altın sarısı güzel bir elbiseydi. Hızla giydim üstüme ve aynadan kendime baktım.

Çok güzel olmuştum. Birden kapı çalındı.

" Girebilirmiyim?

Girebilirsin." Dediğim anda murat içeriye girdi ve bana donmuş bir halde bana bakıp . Beni süzmeye başladı.

" İyimisin?

İyiyim çok güzel olmuşsun. Sağol.

Murat karısının güzelliğine hayran bir şekilde bakmaya başlamış.

Sıla Murat'ın bu bakışlarını farketmiş olduğu için konuşmaya başladı.

" Niye öyle bakıyorsun?

Çok güzelsin.

Böyle deme utandırıyorsun

tamam."

Giyinip hızla aşağıya indik. Herkes bize bakıyordu.

" hoş geldin Buke!" Sinirle söylediğini biliyordum kıskancın.

" Hoşbulduk kaynana." Gülümsüyerek söylemiş ve onu gıcık etmiştim.

Instagram hesabın= yazarkizim
Tiktok= ırmakAsenaakmaz

Lütfen artık oylayıp yorum yapın herkesin yorumuna cevap veririm.