Özel Bölüm - Safir

Start from the beginning
                                    

"Bu arada bu akşam bir toplantı yapacağız, toplantının ilk konusu elbette onun nerede olduğu ve ne yapacağımız olacak, ikincisi ise en sevdiğim konu."

Para, para, para. Napolyon Yakut'u görse öz evladım diye severdi. O derece düşkündü paraya. Ya da öyle görünüyordu. Açıkçası Yakut'un beynini tam olarak anlamıyordum. Çok garipti. Kesin bir şey diyemiyordum.

"Ne kadar para kazandığımız," dediğinde gözlerimi devirdim. Genel bir devirmeydi ve içimde kalmasını istemezdim. Yakut bana yüzünü ekşiterek baktıktan sonra odadan çıktı. Zümrüt ile bir kez daha yalnız kalırken koltuktan kalktım.

"Merak etme, beyaz atlı prensin, şövalyen ve biricik zeki kardeşin varken kimse sana bir şey yapmaz."

Beyaz atlı prensi maalesef ki Hazar'dı. Bazı zamanlarda onda ne olduğunu anlamıyordum. Baştan aşağı kötülüktü Hazar. Bir sürü kişiyi öldürmüştü, katildi, küçüklükten başlamıştı üstelik buna. Alihan kadar kötüydü bana göre, sadece pezevenk ya da tecavüzcü değildi.

Zümrüt'ün daha iyi biriyle olmasını isterdim. Soren vardı mesela. Onu Norveç'e davet etmişti. Yaşı da yaşına uygundu ama Zümrüt kabul etmemişti. Yine kendinden büyük birine tutulmuştu, buradan uzaklaşmak için bir şansı vardı. Tertemiz bir başlangıç yapabilirdi. Ne zaman beni bulacaklar derdine düşmezdi, hem sağlıklı biriyle ilişkisi olmuş olurdu. Çok isterse biz de giderdik. Belki Yakut da başka bir soğuk genli birine ilgi duyardı. O kızı unuturdu.

"Onu bu işe karıştırma. Bizden olmayacağını çok iyi biliyorsun."

İşte bu beni rahatlatıyordu, onlardan olmazdı. Hazar ölmek üzereydi. Yakut ve ben bunu biliyorduk ancak Zümrüt maalesef ki bilmiyordu. Hiçbir şey yapmama gerek kalmadığı için seviniyordum. Tanrı varsa şayet beni bir dertten kurtarıyordu. Üstelik o kızda yapayalnız kalacaktı. Yine de Zümrüt'ün ona ilgi duyması beni rahatsız ediyordu. Çünkü Hazar ölürse Zümrüt yıkılırdı. Aklı tamamen giderdi.

"Bence," dedim. Aklına girmek kolaydı. Her ne kadar hisleri tavan olsa da anlamıyordu. Bana güveniyordu. "Aranızdaki şey cinsel gerilim."

Bana hayretle baktığında omuzlarımı silktim. Bu konularda açık değildim aslında. "Ne var," dedim gülerek. "Doğru söylüyorum, adam seni kucağından indirmiyor, seni öpüyor ama gerisi yok. Bu da sizde gerginlik yapıyor. Buna da aşk diyorsunuz."

Benim için aşk böyleydi işte. Sevişme isteğiyle birlikte doğan gerilimdi.

"Safir bu konuyu seninle konuşmayacağım."

Zümrüt'ün üç farklı erkek arkadaşı olmuştu. Biriyle sadece bir hafta çıkmıştı, diğeriyle ise aylarca çıkmıştı. Giray'dı. Birçok kez onu mutfağımızda yarı çıplak görmüştüm. Zümrüt, Hazar'a derinden bir aşk duymuş olsaydı Giray ile olur muydu ya da Hazar? Onun da kız arkadaşı olmuştu. Sadece gerilimdi. Kabul etmeleri gerekiyordu.

"Neden? İkizin değil miyim ben senin?"

Bana doğru bir adım attığında geriye doğru adımladım. "Ayıp," dediğinde omuzlarımı silktim lakaytca.

"Tamam sustum," dediğimde yanağımı sıkıp bıraktı. İtiraf etmem gerekirse beni böyle sevmesini seviyordum. Belki de bu yüzden susmuştum uzunca bir süre.

"Aferin koyunum."

"Bir gün kestireceğim bu saçlarımı, o zaman göreceksin."

Elinin tekini beline koydu. "Kesemezsin, saçlarını seversin sen."

"Bilmem, belki sıkılırım."

Saçlarımı kestiğimde tam olarak nasıl görüneceğimden emin değildim. Kıvırcık saç beni olduğumdan daha küçük gösteriyordu. Liseli karakteri oynayabilecek kadar hem de.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Where stories live. Discover now