28.Bölüm

19.3K 748 190
                                    

Selamm! Öncelikle özledim sizi çokça. Bölüm kısa olduğu için yarın birtane uzun bir bölüm gelecek ❤️

Oy vermeyi unutmayın lütfen ❤️

28.Bölüm

Dudaklarım, izlediğim filimin bir sahnesine eşlik ederek kıvrıldığında gözlerimi kapadım.

Kulağıma dolan seslere alışmıştım. Bir bardak kırılma sesiyle yerimden sıçradığımda gözlerimi korkuyla açarak yerimden doğrularak mutfağa doğru yürüdüm. Mutfaktan gelen güzel koku burnuma dolunca derin derin soludum. Omuzumu kapıya yaslayarak tezgahta kırdığı bardağın cam parçalarını toplayan, Melih'i izledim.

Buraya taşınalı bir hafta olmuştu. Bu bir hafta içinde bir sürü şey olmuştu. Geldiğimiz şehir Malatya'ydı. Melih'in memleketi. Geldiğimiz de annelerinin yanına gitmiştik. Her ne kadar istemesem de Melih öyle uygun görmüştü. Melih'in annesi beni çok sevmişti, sarılmıştı doya doya. Oldukça nazik bir insandı görünürde. Çok iyi bir kadındı fakat konu orada kalmama gelince işler değişmişti.

Melih'in yanında, benim onlara kalmama bir sorun çıkarmazken, Melih gittikten sonra bana dolaylı yoldan kalmamam gerektiğini açıklamıştı.

İstenmemiştim.

Neymiş, oğluna laf gelirmiş.

Benim abim de senin oğlun değil miydi? Abimin ona yaptığı iyilikler unutulmuş muydu?

Hani yapılan iyilikler unutulmazdı?

Unutulmuştu işte.

Melih ne kadar ısrar etse de evlerinin bir sokak arkasında kendime göre bir ev tutmuştum. Tabii ev paramı ben ne kadar istemesem de Acar halletmiş kaldığım evi benim üzerime almıştı.

Sessiz kaldım buna.

Sessiz kalmak mantıklı gelmişti o an.

Sesimi çıkarsam ortada kalacaktım çünkü.

Bu geçen bir hafta içerisinde Melih, her ne kadar yanımda kalmak istese de onu bir şekilde evine göndermeyi başarıyordum.

Beni bu günlerde mutlu eden ise Melih'in her evime gelişinde kendinden bir şeyler getirerek varlığını sürekli bana hatırlatmasıydı.

Başı benim onu izlediğimi hissetmiş bir şekilde bana döndüğünde kollarımı göğüsümde birleştirdim.

Tek kaşı manidar bir şekilde havalandı. "N'apıyorsun sen orada?"

"Seni izliyorum," artık daha açık sözlüydüm. Baran ile yaşananları Melih'in hafızasından silecek ve kalbine girmeyi başaracaktım.

Orda olduğumu biliyordum fakat şüpheler yok olmalıydı.

"Gel gel, yakından izle," dediğinde elindekileri çöpe attı.

Kollarımı indirerek dediğini yaptım. Ona doğru yaklaştım usul usul. Benim ona doğru gidişimle sırtını tezgaha dayayarak güldü.

Ben de güldüm. İyice yaklaştığım da diliyle kurumuş dudaklarını ıslatıp bıraktı. "Sen böyle üstüme üstüme gelirsen dayanamam."

Omuz silktim. "Dayanma Melih," elimi iki yanına doğru uzatıp onu tezgah ile kendi aramda sıkıştırdığımda gerilen bedeniyle  kıpırdandı. Gözleri gözlerimden iki yanında, tezgaha dayalı ellerime gitti. Kaşları çatılı bir şekilde bana doğru döndüğünde ben de ona çatılı kaşlarla bakıyordum.

İki Gözüm +18 / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin