27.Bölüm

23.1K 837 593
                                    

Ağlamak serbest sonkez...

Vote sınırı: 260 yorum: 200

Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar!

27.Bölüm

Karşımda öylece duran mezara bakınca iki yanımdan kollarını bedenime saran Melih'e daha çok sokuldum. Abimi uğurlamaya gelen mahalle sakinlerinin omuzuma dokunarak mezarlığı terk etmesini donuk bakışlarla izlerken artık göz yaşlarımı akıtmadığım için boş boş bakıyordum.

Toprak... Abim toprak kokuyordu şuan. Aldığım soluk ıslak toprak kokusunu ciğerlerime doldururken titreyen göz bebeklerimle Melih'e baktım. Ağlamaktan gözleri kızarmış, göz altları morarmıştı. Benim kadar o da yıkık haldeydi.

Yıkılmıştık.

İkimizde yıkılmıştık.

Kızarmış göz bebekleri gözlerim ile çakışınca titreyen çenesini omuzuma yasladı. "Yalnız kaldık," dedi kuruyan dudaklarıyla.

Başımı abimin biraz önce bedeninin gömüldüğü mezara çevirdim. "Beni bıraktı." Yutkunmaya çalıştım ancak öyle bir acı baş gösterdi ki boğazımda yutkunmayı bırak nefes dahi alamadım.

Başımı tekrar Melih'e çevirdim. "Sen de..." Dilimin ucunu ısırarak tamamlamak yerine yuttum cümlemi. Kollarının arasından çıkmak için hareket ettiğimde kollarını bedenimden çekerek rahat bir şekilde çıkmamı sağladı.

Bu davranışı göğüsüme darbeler yağdırdı.

Beni bırakmasını istemedim. Ben çıkmak istesem dahi kolları beni sarsın istedim. Gözlerimden akan yaşlar yanağımdan kayarak ayak ucuma, toprağa düştü.

Titreyen dizlerimle abime yaklaşırken hıçkırığım beni aştı. Sesli bir şekilde ağlarken titreyen ellerimle abimin mezarına dokunuyordum.

Ne zordu....

Allah'ım bu ölüm ne kadar da zordu.

"Abi, abi sen şimdi buradayken üşümez misin?" Nemli toprağı avuçlayıp gülümsemeye çalıştım. "Sen üşümezsin belki ama... Ama ben sensiz çok üşürüm." İçimdeki acıyı tarif etmek imkansızdı. Nasıl tarif edilirdi ki? Abim... Abim benim kanatlarımdı. Benim kanatlarımı kırdılar. Benim abimi elimden aldılar.

Abim öldü.

Benim abim öldü.

Benim, annem, babam, sevgilim, çocuğum, abim... Beni sahipsiz bıraktılar.

"Kalbim çok boktan bir hâlde abi. Sen ölüme beni hazırlamadın ki..." Boğuk çıkan sesim mezarlıkta yankılanıyordu. Başımı öylesine takılan mezar taşına yasladım. "Sen bir şey olacağı zaman beni hazırlardın ama bu sefer söylemedin. Neden söylemedin ki? Neden öldün ki sen?" Sarsılan olmuzlarıma dolanan kollarla daha çok ağlamaya başladım.

"Sêlan okununca hissettiğim o duyguları bir bilsen... Canımdan can koptu abi! Seni öylece tabutta taşınır bir şekilde görünce öldüm ben abi! Abi neden öldün?" Göğüsüm alamadığım nefesler yüzünden sıkışıyordu. Göz yaşlarım yüzümü tamamen ıslatmıştı.

"Nilay..."

"Ben şimdi senin her izinin olduğu o eve nasıl ayak basacağım? Kim sataşacak bana? Kim sarılacak? Kim koruyacak beni?" Bir avuç toprağı kaldırıp öperken bedenime arkadan sarılan Melih'in ağlayan sesini duydu kulaklarım.

İki Gözüm +18 / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin