2. BÖLÜM

82 4 2
                                    

Doğruya o annemlere fark ettirmeden nasıl içeri girebildi? Tam o sırada annem kapıyı açtı.
''Kızım uyanmışsın ama ses vermiyorsun. Ne zamandır kapıya vuruyorum,duymuyormusun?''
''H-Ha...Evet...Yani pardon anne dalmışım.''
''Hadi yemek hazır seni bekliyoruz.''
''Tamam anne,geliyorum.''
Yataktan kalkıp banyoya gittim. Aynada kendime baktım. Gri gözler, dağılmış uzun açık kumral saçlar, soluk bir ten. Okulda kimisi casper,kimisi de zombi diyor. Haksızda sayılmazlar. Elimi yüzümü yıkadım ve odama geri döndüm. Bordo pantolon ve üzerine siyah üstüne bordo yazıları olan t-shirtümü giyindim. Saçlarımı düzleştirip uçlarına küçük bukleler yaptım. Yüzümü canlı göstersin diye BB kremimi sürüp,hafifte makyaj yaptım. Dünden hazırladığım okul çantamı alıp aşağıya indim.
''Günaydın gençler ve genç kalmak isteyenler.''
''Sanada günaydın kızım'' dedi babam.
''Bak bak,hemende nasıl üzerine alınıyor. Babişkom benim.''
''Hadi oradan cadı. Şimdi konuşuyorsun ama bisey isteyeceğin zaman görürüm ben seni.''
''Ya tamam ya. Nerden vurucağını biliyorsun,anladık.''
Babam güldü ve gazetesini okunmaya devam etti. Bir yandanda annem güncel haberlerden bahsediyordu. Bende bu sırada hala rüya gibi gelen biraz önceki yaşadığım olayları düşünmeye başladım. O çocuk kimdi? Her şey o kadar çabuk olduki. Çocuğun adını bile sormamıştım. Ama gerçekten çok güzel bir yüzü vardı. Yani insanın baktıkça bakası gelicek türden. Neler düşünüyorum böyle,başıma garip şeyler geliyor ve ben olayların saçmalığını düşünmek yerine gelmiş çocuğu övüyorum.
''Anais!''
Annemin adımı söylemesiyle irkildim.
''E-Efendim anne...''
''Kızım iyimisin,dalmışsın. Yemeğini de doğru düzgün yememişsin, okul saatin geldi geç kalıcaksın.''
''Doğru ya okul,saat kaç? Oha, 9 'a 10 var. Anne insan daha önceden haber verir ya. Neyse çıkıyorum annecim ben.''
''Peki kendine dikkat et canım.''
Annemin yanaklarından öptüm. Babamında tek yanağını öpüp,çantamı alıp çıktım. Allahtan okulum yakındı.
Okulum tam gün, yani 8 ders. Ben zamanında 6 dersi bile çekemiyordum,8 ders nedir allasen ya. Ama okulumuz güzel ve büyük bir müzik odası var. Buda okulu daha çekilir yapıyor. 5 yaşından beri piyano, bir kaç senedir de keman öğreniyorum. Klasik müziği severim ama her tür müziğide dinlerin. Ruh halime göre değişir. Onun dışında küçüklükten beri uzakdoğu dövüş sanatları eğitimi alıyorum.
Ben bunları düşünürken çoktan okula gelmiştim. Okulun bahçesinden girdim.3 dakika vardı zilin çalmasına. Grup arkadaşlarım çardakta oturuyorlardı ama yanlarına uğramadan sınıfa çıkmaya karar verdim. Sonuçta birazdan onlarda sınıfa gelicekler. Merdivenlerden çıkarken,birisi yanımda belirdi.
''Günaydın prenses.''
Birden irkildim ve merdivenlerin demirlerine tutundum,yapıştımda denebilir.
''S-Sen..Senin ne işin var burada ? Hem yine nasıl başardın bunu,yani bir anda ortaya çıkmalar falan?!''
''Ahaha...Oda benim sırrım olsun prenses.'' dedi ve göz kırptı. Oha, bence bu çocuk göz kırpmamalı. Fazlasıyla öldürücü.
''Ayrıca burada okuyorum.''
''Ne! Ne zamandır?''
''Şu andan itibaren.'' dedi ve gülümsedi. Bence bu çocuk gülümsememelide. Bu çocuk ne yapsa fazla öldürücü oluyor.
''Sana soracağım o kadar çok şey varki.''
''Biliyorum. Zamanla hepsini cevaplayacağım merak etme. Sonuçta bundan sonra hep beraber olacağız...''

Kader ağlarını örüyordu. Kızın bildiği tek bir şey vardı. Bu çocuk onun hayatını fazlasıyla değiştirecek. İyi yada kötü...

Emeğe saygı bakımından votelerseniz sevinirim arkadaşlar. Umarım beğenirsiniz.

SONYAWhere stories live. Discover now