Bölüm 28

22K 1.7K 392
                                    

Keyifli okumalar <33

Kendimden emin adımlarla yürüdüm. Sanırım kendimi hiç bu kadar güçlü hissetmemiştim. Hemen yanında bana sürekli kendini hatırlatan çaresizlik olmasaydı, her şey daha güzel olabilirdi.

Hiçbir zaman, kendi başıma bir şeyler yapmak zorunda kalmamıştım. Elimde sadece telefonum ve içinden ne çıkacağından bile emin olmadığım siyah bir poşet vardı.

Hastanenin dışına çıkınca, ancak üzerimdeki hastane kıyafetine dikkat edebildim. Derin bir nefes alıp kapıdan en uzak köşedeki banka oturdum.

Ne yapacağımdan emin değildim. Yorgundum. Ve yalnızdım. On sekiz yıllık hayatımda, hep yalnız olsamda, ilk kez gerçek anlamıyla da yalnız başımaydım.

Yinede kafam rahattı. Düşünecek sorunlarım azalmıştı. Sadece ben vardım. Canımı yakacak kimse yoktu.

Elime telefonumu alıp aklıma gelen ilk kişiyi aradım.

Heyecanla bir şeyler diyecekken hızla lafını kestim. "Sadece dinler misin?"

Onaylayan mırıltılar çıkardığında devam ettim. "Teklifin hâlâ geçerliyse bir süre sende kalabilir miyim?"

Bu arada iş bulur. Okulu düzene oturtur, sonrada giderdim.

"Elbette kalabilirsin. Sen nasılsın iyi misin?"

"Ama kimseye bahsedemezsin bundan. Eğer ağzımı tutamam diyorsan, gelmeyeceğim."

"Bir sıkıntı mı oldu? İyi misin sen?"

"Sadece söz vermeni istiyorum."

"Söz kimseye bende kaldığını söylemem. Zaten aile ilişkilerimiz kesildi biliyorsun."

"Sadece babanla, diğerleriyle hâlâ görüştüğüne eminim."

"Pek sık değil." diye mırıldandı.

"Söylemeyeceksin değil mi?" dedim yorgun bir şekilde.

"Söylemeyeceğim. Tüm onurum ve şerefim üzerine söz veriyorum. Dayı sözü."

"İnanmıyorum. Yinede başka bir seçeneğim yok gibi. Söylersen sana olan güvenimi kaybederim. Bugün yaptığım gibi onlardan tekrar ayrılabilirim. Yani kaybedecek bir şeyim yok. Eğer bana birazcıkta olsa değer veriyorsan, güvenimi boşa çıkarmazsın."

"İrem." dedi yumuşak bir sesle. "Sana tahmin ettiğinden bile fazla değer veriyorum. Aramızda fazla bir iletişim geçmediğini, yeni tanıştığımızı biliyorum ama benim için çok önemlisin. Üzülmeni ve kırılmanı istemiyorum. Eğer sen ailemle yaşamak bana iyi gelmiyor diyorsan sen bilirsin. Sadece kararına saygı duymak ve yanında olmak kalıyor bana."

Karşıya boş gözlerle bakarken sadece kafamı salladım.

"Tek seçenek gözüyle baktığın içinde olsa beni aradığın için çok mutluyum." dedi. "Neredesin? İyi misin?"

"Hastanenin bahçesindeyim."

"Yanına geliyorum." Arkadan bir kaç tıkırtı sesi gelmeye başladı. "Adresi ablamdan almıştım önceden."

"Kapatıyorum o zaman. Gelince ararsın." dedim.

"Kapatma. Konuşalım. Nasıl hissediyorsun?"

"Zaten gelmiyor musun? Gelince konuşuruz."

"Yalnız hissetmeni istemiyorum." Yutkundum. Bugün ağlamama sözümü şuan bozamazdım. Geçmiş önüme dizilip, acıyla varlığını hatırlattıktan sonra basit bir kaç kelime gözümü dolduramazdı. Elimin tersiyle hızla dolan gözlerimi sildim. Boğazımdaki yumru içinse yapabileceğim bir şey yoktu.

Karışan Hayatımحيث تعيش القصص. اكتشف الآن