4 - Blackbell Evi -

755 71 78
                                    

Okulun kimsenin gitmediği tarafta. İki kişi duruyordu. Biri pembe saçlı, yanlarda iki tokası olan, yeşil gözlü tatlı bir kız. Diğeri kıza sarılmış, siyah saçlı, ela gözlü erkek. Pembeli kız ağlıyor siyahlı erkek ise ona özürler diliyordu. Bir süre sessiz kaldılar. Oğlan oturmuş kıza sarılıyordu ama kız ona karşılık vermiyordu. En sonunda gözlerini sımsıkı kapattı ve sarılarak hıçkıra hıçkıra ağladı.

Ağlaması oğlanın içini sarsmıştı. Neden ona bu tavırları sergilediğini içinden tartışıyordu. O onun düşmanıydı. Kendisi ona zorbalık yapmıştı ama şuan ondan özür diliyordu ve pişmandı da. Tek istediği ona sarılmaktı. O yumuşacık ve tıpkı gül gibi kokan pembe saçlarına kafasını gömmek istemişti. Neden istiyordu oda bilmiyordu ama sadece istiyordu ve bu şansı yakalamıştı.

Kafasını saçlarına gömdü ve tekrar yaptıkları için özür diledi. Kızın ağlaması daha da şiddetlenmişti ve daha sıkı sarıldı. Kimse kızın yaşadıklarını bilmiyordu. Ne tür zorluklar atlatmıştı oysaki. Tek istediği sevgiydi. Çünkü küçüklüğünden beri kimse ona sevgi göstermemişti. Herkes saçlarıyla dalga geçmişti. Ama aslında saçlarının hikayesini bilseler herkes ona acıyan gözlerle bakardı. Babası Loyd ve Annesi Yor ona sevgi gösteriyordu ama gerçek anne baba sevgisini tutamazdı. Çünkü ikisi de işi için yapıyordu. Forger ailesi iş üzerine kurulmuştu.

Oğlanın durumu da çok farklı değildi. Evet, belki o denek değildi yada öz ailesinden ayrı değildi ama öz ailesi de ona sevgi gösteriyor denilemezdi. Öz abisi bile onu bir kenara atmıştı. Maddi olarak zengindi ama manevi yönden oldukça yoksuldu. İkisi de hala çocuktu ve sevgiye fazlasıyla muhtaçlardı.

Uzun bir süre birbirlerinden ayrılmadılar. Pembeli kızın göz yaşları hıçkırıklara dönüşünce birbirinden ayrıldılar. Siyah saçlı çocuk küçük elleriyle kızın yüzüne düşen pembe saçları kulağının arkasına sıkıştırdı. Kızın gözleri ağlamaktan kızarmıştı ve yüzü bembeyazdı. Ağlamaktan yüzünün rengi akmıştı. Bu haline rağmen siyah saçlıya aşırı tatlı gelmişti.

Siyah saçlı rahatlatıcı bir o kadar da pişman bir şekilde konuşmaya başladı.

"Artık ağlama. Ağlamanı istemiyorum"

Kızın gözlerindeki yaşı yavaş ve nazik hareketlerle sildi.

"Gülmek daha çok yakışıyor"

Pembeli kız bu durumu garipsedi ama sözlerinde yalan yoktu. Çünkü biliyordu. Çocuğun aklından kesinlikle kötü bir niyet yoktu. Zihnini okuyarak pişman olduğunu biliyordu. Sadece sözden ibaret değildi. Ama ona yaptıklarını hatırlayınca morali bozuldu. Onun yüzünden bu haldeydi ama o şimdi gelmiş gülmesini bekliyordu.

"Ne kadar yüzsüzsün"

Kızın aniden söyledikleri çocuğu şaşırttı. O onun mutlu olmasını istiyordu ve yaptıkları için fazlasıyla pişmandı. Bunu kız da biliyordu ama onu bu kadar hızlı değişebileceğine inanamıyordu.

"Neden Anya'yı takip ettin"

Oğlan ne diyeceğini şaşırmıştı.

"Ben... Ağladığını görünce pişman oldum"

"Pişman olman için illa ağlamam mı lazım"

Oğlan utanmaya başlamıştı kafasını başka yöne çevirdi ve öyle konuşmaya devam etti.

"Hayır, sadece seni öyle görmek istemedim"

"Ama bana bunu yapan sensin. Seni anlamıyorum Damian san. Hem kendini düşünüyorsun hem de pişman oluyorsun. Seni anlamıyorum"

Kız doğru diyordu. Evet, çocuk kendisini ailesi ile övebilirdi ama bunu yapmasının başlıca sebebi arkaşsız kalmak istememesiydi.

"Bu aralar bende kendimi anlayamıyorum"

Anyamian - SPY X FAMİLY - Where stories live. Discover now