#3

40 6 35
                                    

Merhabalarr!

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah.

İyi okumalar arkadaşlar:))

* * *

Yataktan ani kalkışım sonucu oluşan göz kararmasından dolayı şu anda yerde 1.70 uzanmış tavanla bakışıyorum.

Kaşlarımı çatıp kafamı sağa sola sallayarak yavaşça doğruldum ve etrafıma baktım.

Dün takipçi benimle tanışmak istediğini söylemişti ve ben buna hazır olduğumu zannetmiyorum.

İyi niyetli birisi olabilirdi, belki gerçekten arkadaş olmak için yazmış olabilirdi.

Ama...

Ya dalga geçmek için yapıyorsa? Ya beni kullanıp bir köşeye atacaksa?

Bu düşüncelerimi bir kenara bırakarak kalıp banyoya doğru gittim.

Evet durumumuz kötü değildi ama odamda banyo olacak kadar değil. Odadan çıkıp banyoya girdim ve üzerimdekileri çıkarıp suyu ayarladım, kendimi tamamen temiz hissedene kadar yıkanıp bornozumu giydim. Son kalan işlerimi de halledip odaya geçtim.

Kot, düz paça bir pantolonun üzerine beyaz bir gömlek aldım ve giyip gömleğin uçlarını pantolonun içine sokup kemerini taktım. Aynadan kendime bakınca görüntümden memnun olup saçlarımı kuruttum. Daha sonra koyu gri omuzdan asmalı çantamın içine dün geceye kadar uğraşıp tamamladığım projeyi koyarak odadan çıktım. Telefonu elime alarak Güneş'ime mesaj attım.

ÖZGÜR MİLA: Birtanem günaydın, nasılsın, Günün nasıl geçiyor, Orada mutlusun değil mi?

Yazıp gönderdim ve son lokmamı ağızıma atarak mutfağı toplayıp banyoya gittim. Dişlerimi fırçalayıp çıktım ve eşyalarımı alarak vestiyerden beyaz spor ayakkabılarımı, siyah kumaş ceketimi aldım ve kapıyı açtım. Tam ayakkabılarımı giyerken mesaj geldi;

GÜNEŞ'İM: Sanada günaydın ablammm!
Ben iyiyim, kahvaltı yaptık şimdi, derse geçeceğiz. Sen nasılsın???

Gülümseyerek iyi olduğumu belirten bir mesaj yazıp gönderdim ve ayakkabılarımı giyerek kapıyı kilitleyip binadan ayrıldım.

* * *

"Ders bitmiştir arkadaşlar, iyi günler"

Ayağa kalkıp eşyalarımı topralarken sağ arka çaprazımdaki kızların benim hakkımda konuşarak gülüştüklerini anlamamam için ciddi anlamda kör ve sağır olmam gerekiyordu.

Benden ne istiyorlardı ki?

"Neden sessiz kalıyorsun?" diyen sınıf arkadaşım Burak'a bakıp 'boş ver' dercesine elimi savurdum ve, "Konuşup konuşup susuyorlar, hep böyle oldu bu." deyip çantamı omuzuma astım.

"Sen bilirsin ama bu kadar umursamaz olma derim." dedi ve başıyla selam verip çıktı.

Umursamadım.

Arkamı dönünce kapıda Selin'i gördüm, gülümseyerek bana doğru geliyordu.

Ben de ona doğru gittim ve sarıldık, ayrılırken "Nasılsın kuzum?" diye sorduğunda hafifçe gülümseyip, "Yorgun." cevabını verdim.

Sabahtan beri o ders senin bu ders benim koşturuyordum, gerçekten yorulmuştum.

"Kendini çok yıpratıyorsun, hem o kadar ders çalışıyorsun, hemde hergün kaymaya gidiyorsun. Bizim güzel bir tatile ihtiyacımız var bence."

"Müsait anımda kapındayım." dediğimde kıkırdayıp kafasını salladı.

"Selin!" diye seslenerek yanımıza gelen kişiye baktığımda benim arkamdan atıp tutan kızlardan birisi olduğunu gördüm. Surat ifademi hiç bozmadan onları dinlemeye başladım.

⛸️ BİR ÇİFT PATEN ⛸️ (YARI TEXTİNG) -ASKIDA-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin