#2

65 6 4
                                    


MERHABALARR.

Nasılsınız? İyisinizdir umarım.

E herkes iyiyse bölüm geçelim o zamann:))

* * *

Özgür Mila Kaplan'dan...

"Abla! Maçı kazandık, tam 5 gol attım! Ben bu işi gerçekten iyi biliyorum," diye heyecanla konuşan kardeşime gülümsedim.

Okullarının götürdüğü yurt dışı gezi kampına gitmişti ve iki aydır oradaydı, koskoca iki ay...

"Aferin sana Güneş'im, hayırlı olsun. Eğleniyorsun orada değil mi, bir sıkıntın var mı?" diye sorduğumda "Tek sıkıntım senin burada olmaman abla" dedi. Gülümsedim ve "Az kaldı birtanem, döneceksin," dediğimde "Evet." dedi durgunca. Sonra telefonda birisi ona seslenince, "Abla yemek saati gelmiş, sonra konuşuruz olur mu?" diye neşeli bir sesle konuştuğunda, "Olur Güneş'im, kendine iyi bak," dedim. O da karşılık verince kapattık.

Yüzümde durgun bir gülümsemeyle ayağa kalktım, okul kantinindeydim ve derslerim bittiği için kayak merkezine gidecektim. Eşyalarımı toparlayıp çıkışa yöneldim.

"Mila!" diye bana seslenen kişiye döndüğümde bizim sınıftan bir kız olduğunu gördüm, "Biz kafeye gidiyoruz. Sende gelsene?" dediğinde kaşlarım hafifçe çatıldı, bu kızla hiçbir diyaloğumuz yoktu ki bizim...

"Teşekkür ederim ama kayak merkezine gidiyorum" dediğimde, "Bir gün kaymasan ölmezsin ya hadi gel" diye ısrar edince "Üzgünüm." dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.

Sosyal bir insan değildim, sadece bir tane arkadaşım vardı. Selin, onunla lisenin ilk senesinde aynı sıraya denk gelmiştik. O zamandan beri en yakın ve tek arkadaşım oydu.

Selin'e kayak merkezine gideceğimle ilgili bir mesaj attıktan sonra otobüs durağında beklemeye başladım. Benim bineceğim numara gelince de binip yer olmadığı için ayakta beklemeye başladım. Yanında durduğum teyze bana bakıp gülümsedi ve "Kızım senin adın ne?" diye sorduğunda kibarca tebessüm edip "Özgür, teyzeciğim" dediğimde "oh oh maşallah adın da güzelmiş, yaşın kaç?" diye sorunca bu konuşmanın nereye gideceğini anladığımdan otobüs durunca "Teyze benim gitmem lazım, Allah'a emanet" deyip kendimi otobüsten aşağı attım.

Kendi kendime teyzeye söylenip yürümeye başladım. 2 sokak sonra piste ulaştığımda kapıdan içeriye girecektim ki telefonumdan bir mesaj geldi, büyük ihtimalle ya Selin mesajıma cevap vermişti, ya da Güneş birşey söylemişti.

Telefonumu elime alıp açtığımda bilinmeyen bir numaradan geldiğini gördüm. Mesaja girdiğimde kaşlarım çatıldı ve etrafa bakmaya başladım.

0539***: Neden sürekli somurtuyorsun?

Etrafta kimseyi göremeyince tekrar telefona döndüm. Büyük ihtimalle birisi beni işletmeye çalışıyordu, bu yüzden mesajı umursamadan tam kapatacaktım ki bir mesaj daha geldi.

0539***:Boşuna bakınma etrafına, görmezsin beni.

Telefonu kapatıp hızlı adımlarla piste girdim. Birisi beni mi takip ediyordu? Bu kimdi?

Eğer öyleyse etmesindi. Bu çok rahatsız edici birşeydi.

Dolabıma doğru ilerleyip kilitle açtığımda gülümseyerek patenlerimi elime aldım.

Babam almıştı bunları bana. Küçük geldikleri için merkezden paten kiralayarak kayıyordum.

Kaymayı bana babam öğretmişti, artık nerdeyse profesyonel bir şekilde kayabiliyorum. 7 yaşından 9 yaşına kadarda jimnastik dersi aldığımdan dolayı hareketleri yapmak benim için çok kolay oluyor.

⛸️ BİR ÇİFT PATEN ⛸️ (YARI TEXTİNG) -ASKIDA-Where stories live. Discover now