"Kitabı yok etmek zorundayız Odin," dedi kraliçe.
Kral tahtından rahatsızca kıpırdanarak konuştu. "Bu olmuyor biliyorsun."
Kızlarının kaderini baştan yazamaya çalışmışlardı. Bunu başarmışlardı da fakat hesaba katmadıkları birşey şimdi onlar için bü...
Bu bölümü Taylor Swift'in şarkısını dinlerken yazdım. Sizinde okurken dinleminizi isterim hem bölüm şarkı ile uyumlu😉.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Don't blame me, your love drove me crazy"
Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar♡.
♤
Helga annesinin ona atmış olduğu tokatın etkisinden çıkarak gözlerin de biriken yaşları ile annesine baktı. Ve fısıldayarak, "Senin hayatını kurtardım!"
Frigga dik duruşundan ödün vermeyerek, "Onu da ölüme terk ettin"
Helga göz yaşlarını daha fazla tutamayarak kafasını sağ sola saldı. "Onu ölüme terk etmedim. Bir planım vardı. İnan bana masum birisini ölüme terk edebilecek en son kişi benim"
"Öyle mi?"
"Evet!" Helga kendine mukayyet olamamış ve sesini yükseltmişti.
Annesinin bu sözü Helga'nın yüzüne ikinci sert bir tokat olarak çarpmıştı. Frigga bu gergin ortamda daha fazla bulunmamak için odanın çıkışında bekleyen eşinin yanına gitti. Odin eşini ilk defa bu denli kızgın görmüştü.
"Sadece benimle gurur duymanızı istemiştim!" Helga'nın söylediği üzerine odadan çıkmakta olan Frigga ve Odin kızlarına döndüler.
"Sana bunları öğrettiğimi sanıyordum. Fakat yanılmışım. Sen Helga daha az önce kendi çıkarların için masum bir insanı öl-"
"Onu ölme terk ettiğim falan yoktu!"
Frigga kızının ikinci ses yükselmesine göz yumayarak aynı şekilde karşılık verdi. "Karşımda kim olduğunu unutma! Ve yaptığını kabullen!" Odin eşini sakinleştirmek için elini sırtını koydu. Ve daha fazla gerginlik yaşanmaması için eşini ordan uzaklaştırdı.
Helga yüzünden süzülen göz yaşlarını elinin tersi ile sildi. Abisinin yanına sokulan kadına bakarak, "İnan bana seni ona teslim etmeyecektim"
Jane'nin bu yaklaşımı ile Helga'nın gözünden bir damla yaş daha süzüldü. Annesi ve abisi ona inanmamışken daha bir kaç saat önce tanıştığı kadın ona inanmıştı.
