"Kitabı yok etmek zorundayız Odin," dedi kraliçe.
Kral tahtından rahatsızca kıpırdanarak konuştu. "Bu olmuyor biliyorsun."
Kızlarının kaderini baştan yazamaya çalışmışlardı. Bunu başarmışlardı da fakat hesaba katmadıkları birşey şimdi onlar için bü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~First meeting~ . . .
Loki'nin kendisini uzayın boşluğuna bırakmasının ardından Thor ve Odin'in ağzından acı dolu bir haykırış düşmüştü. Kral bacağından tutuğu oğlunu yukarı çekmişti. Odin yaşlı ve bitkin bir durumda olsada o bir tanrıydı. Üstelik o bir çok tanrının en bilgisi ve en güçlüsü idi. Bu yaşına rağmen gücü ve kuvveti de yerindeydi.
Thor köprünün sağlam kısmında baygın halde yatan kız kardeşine baktı. Artık Loki yoktu sadece ikisi kalmıştı. Odin oğlunu geride bırakarak baygın halde yatan kızının yanına yürüdü. Eğildi ve elini omzuna atarak onu kendisine çevirdi. Kral kızının yüzünün feci bir şekilde yaralandığını görünce onu kucağına aldı. Thor saraya doğru ilerleyen babasının arkasındaydı.
Kraliçe eşi ve oğlunu görünce adımlarını hızlandırdı. Helga Odin'in kucağındaydı. Peki Kraliçe'nin biricik Lokisi nerdedeydi. Aklına gelen kötü şeyleri olmamasını diliyordu Kraliçe. "Loki..o nerede?" Frigga eşinin kucağında baygın olan kızına baktı. Ay gibi parlak yüzünden eser yok yüzü kanlar içinde kötü durumdaydı. Kraliçe kızının bu hasarının sadece yüzünde olmadığına emindi.
Odin biricik eşinin sorduğu sorunun cevabını vermemiş daha doğrusu verememişti. Nasıl söyleyebilirdi ki oğullarının öldüğünü nasıl bu acıyı bir kez daha ona tatırabilir, nasıl onun feryad çığlığına dayanabilirdi. Odin kucağında kızı ile eşinin yanından sessizce geçerek bu sorumluluğu oğlu Thor'un omuzlarına yüklemişti.
Kraliçe Frigga oğlunun gözlerine bakarak, "O nerde?"
Thor bunu nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Nasıl annesine kardeşinin öldüğünü söyleyebilirdi. Neden babası değilde o bunu yapmak zorundaydı.
"O değişmişti gözünü hırs ve kin bürümüştü her ne kadar savaşmak istemesem de beni zorladı"
Kraliçe Thor'un ağzından çıkan ve çıkacak her kelimeyi cümleyi dikkatle dinliyordu.
"Anne" Gök gürültüsü tanrısının sesi titremiş, boğazı düğümlenmişti. "Kardeşimi kaybettim onu kaybettik"
Kraliçe duyduğu ile acı ve feryad dolu bir haykırış çıkartı ağzından Thor kendisini yere bırakan annesinin yanında diz çöküp annesine sımsıkı sarılmış, onunla birlikte göz yaşları döküyordu.
Odin kucağında ki kızı ile sarayın koridorlarında ilerlerken kullağını eşinin acı dolu haykırışı doldurmuştu. Tanrıların Tanrısı Yüce Odin'in tek gözünden bir damla yaş süzüldü. Loki her ne kadar evlatlık olsa da o onun oğluydu. Yaptıkları yenilir yutulur cisten olmasa da ölümü hak etmemişti.
Asgard da yeni bir gün doğmak üzereydi. Saray ve halk ölmüş olan Prensleri'nin yasını tutmak için bir araya gelmişlerdi. Ne yazık ki Loki'nin ölü bedeni olmadığı için Asgarda uygulanan başka bir cenaze töreni düzenlenmişti.
