7

31.1K 617 131
                                    

Gök bir tek kelime daha etmeden arkasını dönüp içeriye girdiğinde dudaklarımı dişleyerek içeriye girdim.

Salonda sadece Bulut vardı. Gözlerim Gök'ü arasa da içimde ki his onun buraya gelmeyeceğini söylüyordu.

Bulut suskun dururken yanına gittim. Yanına oturduğumda başımı dizine koyup uzandım. Vücudunun kaskatı kesildiğini hissetmiştim.

"Bulut, özledim seni." Dedim sadece, sonrası yeniden sessizlikti. Bulut'a aşıktım, Gök'e de. Gök ile uzak olsakta Bulut ile hep beraber zaman geçirirdik.

"Uzun zaman sonra onu ağlattın." Dediğinde gözlerimi yumdum. "Neden öyle dedin ki, Güneş? Annesinden neden vurdun ki onu?" Dediğinde sesi masum bir çocuk konuşuyor gibi çıkıyordu.

"Ben ne dediğimi bilemedim, Bulut. Aynı zamanda annesi ile ilgili bir şey bilmiyorum, bilsem kendimi tutardım, sanırım." Diye konuştum derin bir nefes alırken.

Bulut'un eli saçlarımda gezmeye başlamıştı. "Biliyorum." Dediğinde hafifçe gözlerimi kıstım, o görmese bile. "Biliyorum, hislerini." Dediğinde kalbim hızla atmıştı.

"Saçma geliyor değil mi?" Dedim bazı şeyleri sorgularken. "İki kişiyi sevmek. Aşık olmak." Hafifçe güldüm ve gülüşüm soldu. "Saçma evet."

"Hayır değil." Dediğinde kulağım onun söyleyeceklerine dikkat kesildi. "Eğer bu saçmalık ise Güneş, bunu hepimiz yapıyoruz." Kafamı yukarıya doğru çevirdiğimde başını aşağı doğru eğdi ve benimle göz göze geldi. "Sen yapıyorsun, ben yapıyorum, Gök yapıyor." Yüzümde anlamsız ifadeler oluşurken onun daha çok konuşmasını istiyordum.

"Yani, Güneş. Sen bizi seviyorsun. Bizde seni seviyoruz." Dudaklarım aralanırken bütün vücudumun donduğunu hissettim. "Love, yani aşk." Diye konuşup sırıttığında ne yapacağımı bilemez bir tavırla güldüm.

"Üçümüz de saçmalamışız o zaman." Dedim gözlerinin içine bakarken.

"Evet çok saçmalamışız." Dediğinde gözlerimi yumdum.

"Səni öpmek istiyorum." Dediğinde gözlerimi açtım, göğsüm hızla inip kalkıyordu. Koskoca Güneş şimdi ağlar mıydı?

Beni dikleştirip kucağına yerleştirdiğinde gözlerinin içine bakıyordum. Bir eli kalça hizamdayken, bir eli belim ve sırtım arasında dolanıyordu. Gözlerinin içine bakan gözlerimin yaşlarla dolduğunu hissediyordum.

Çok fazla duygu vardı.

Dudaklarım üzerinde ki baskı ile gözlerim kapandı. Dolu olan gözlerimin pınarından birer damla yaş aktı. Alt dudağımı dudakları arasına alıp hafifçe emdiğinde sadece duruyordum.

Bir elini yanağıma attı ve akan yaşı sildi. Dudaklarımın üzerinde ki dudakları hareket etmiyor sadece öyle duruyordu.

Dudaklarını geriye çektiğinde bana sıkıca sarıldı. Başımı omzuna doğru yaslarken boynuna öpücükler kondurdum.

"Bu yaptığımız, yanlış mı?" Diye fısıldadım.

"Hayır."

"Ama senin bir sevgilin var, Bulut... Bu yanlıştı. Ben ne yapmıştım? Gözlerimi pişmanlıkla yumarken kafamı kaldırdım. "Bulut, Gök'e söyleyelim, ya da bilmiyorum, yani, yanlış bu. Kahretsin." Diye konuşma devam ederken arkamdan gelen ses bütün söylediklerimi kesmişti.

"Bence yanlış değil, ne de olsa sevgilimizsin." Dudaklarım aralanırlen Gök'e doğru dönmüştüm. "Ne?" Dedi ona garipçe bakmanın ardından kaşlarını çatarak. "Yoksa olmak istemiyor musun?"

🕯️

Onları bir araya getirmek istedim artık o yüzden geçiş bölümü yaptım. Wattpad kaldırmasaydı Üvey'i biliyorsunuz ki daha hızlı ilerlemişti ilişkileri, ama değiştirdim işte biraz. Hadi bundan sonrası ne olacak bakalım.

Bazı konuları biliyorsunuz tabii ki, az biraz değişiklikler elbet var. Ve bir takım şeyler de ekleyeceğim. Çok uzun da bir kurgu olmaz, şimdiden söyleyeyim bebemler.

Sizi seviyorum.

Üvey (BxBxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin