5. Bölüm- Gece'nin Karanlık Kabusu

75 11 0
                                    

Begenmeyi, yorum atmayi ve destek olmayi unutmayin sizi seviyorum...

İyi okumalar!

🥀

Bazı anlar vardır; Hiç yaşamamışsınızdır ama yaşamış gibi hisseder, inanırsınız. Aklınızın bir köşesinde durur, vakti geldiğinde gün yüzüne çıkar ve sizi elleri arasına alır. Ondan kurtulamazsınız, düşünmek istemedikçe daha çok hatırlatır kendini. İmkanız olsa o anı unutmak için elinizden geleni yapar, söküp atarsınız. Beni öyle savunmasız anımda yakalamıştık ki, ne ondan kurtulabiliyordum ne de kurtulmak için bir çaba sarf ediyordum. İşte şuan o anın içine sıkışmış, kısır bir döngünün içinde bulmuştum kendimi.

Benim gibi küçük bir kız çocuğunu mutlu edecek üç şey vardı. Çilekli dondurma, park, babasıyla birlikte vakit geçirmek. Bu üç şeye de sahiptim, dondurmam elimdeydi, babam diğer elimden tutuyordu ve parktaydık. Her pazar sabahı babam beni parka getirir, hava kararana kadar benimle çocuk gibi oynardı. Yine aynısı oluyordu, tek fark her pazar sabahı doğan güneş, bu sabah doğmaz olmuştu. Kararan havanın korkunç görüntüsü iliklerime kadar beni ürkütüyordu. Simsiyah bir sis çökmüştü gündüz saatlerinde, etraf toz duman içindeydi. Gülüp eğlenen çocukların yüzüne kabusu andıran bir hüzün çökmüştü. Kimse gülmüyordu, kimse eğlenmiyordu. Bir tane çocuğun bile şen kahkası yoktu bu korkunç parkta. Kara bulutlar kollarını açarak gökyüzünü sarmalamıştı, gökyüzü bundan memnun değildi çünkü o aydınlığı istiyordu, karanlığı red ediyordu, buna karşı olarak şimşeklerini çaktı karanlık gökyüzü. İrkilerek babamın elini daha çok sıkmak istedim, elim boşluğu kavrarken şaşkınlıkla başımı kaldırıp babamın yerini dolduran boşluğa baktım.

"Baba?" Yoktu, yanımda yoktu. Beni bir an bile bırakmak istemeyen babam yoktu.

Korkuyla çevreme bakındım, kendi etrafımda dönerek onu aradım ama hiç olmamış gibi varlığı bir anda yok olmuştu. O karanlık onu benden almış olmalıydı, babam beni bırakmazdı biliyordum. Babalar kızlarını bırakmazdı, benim babam beni bırakmazdı.

"Baba? Neredesin?" Bir kez daha seslendim yüksek sesle, sisli hava parkın çoğunu kaplamaya başlamıştı, kimse kaçmıyordu, kimse korkmuyordu. Herkesin gözü üzerimdeydi, göz perdelerini hüzün bürümüştü. Daha fazla korktuğumu hissettim, titreyen dizlerime bir şimşek sesi daha eşlik etti. Ürkekçe yere çöktüm, elimde ki dondurma düşerken gözlerimi ve kulaklarımı sımsıkı kapattım. Buna rağmen, kalın ve tok sesi kulaklarımı tırmaladı. Yine oluyordu, beni yine bulmuştu. Her seferinde buluyordu, o benim peşimi bırakmayan tek kabusumdu.

"Gece?" Başımı çevirmedim, duymazdan geldim. "Buraya bak Gece, bu güzel eserine bak." Kafamı salladım hızla iki yana, bu sefer bakmayacaktım. "Sana buraya bak dedim!" İrkilerek yerimden sıçradım, büyük bir hıçkırık dudaklarımdan çıktığında artık ağlamaya başlamıştım.

"Buraya bak!" Dehşetle açılan gözlerimle korkarak karşıma baktım.

"Baba?" Tam önümdeydi, yerde uzanıyordu. Yüzü bulanıktı, her zaman gördüğüm o yüz şimdi benden kendini saklıyordu. Göz yaşlarımın ıslattığı dudağımı dişledim, çenemin titremesini durduramıyordum. Ardı arkası kesilmeyen şimşekler sanki tam kafamın içinde çakıyordu, kara bulutlar bu sefer beni sarmaladı, çevremde ki sisler yüzümü okşadı. Babam... yine yerde  hareketsizce uzanıyordu, az önce elimi tutan elleri artık bembeyaz kesilmişti, soğuktu ve hareketsizdi. Yüzü bana dönüktü, beyazlar içinde ki gömleği kırmızı lekelerle kaplanmıştı. Titrekçe nefes verdim, onun alamadığı her nefes göğüs kafesime batıyordu. Uzanıp ellerini tutmak istedim, belki sıcak ellerim ellerini ısıtırdı. Yapamadım; çünkü aynı kırmızı sıvı ellerime bulaşmıştı, nasıl olduğunu bilmiyordum ama o iğrenç şey ellerimdeydi. Acıyla yüzümü buruşturdum, her seferinde bunun olmasını engelleyemiyordum ve şimdi her şey daha da hızlı gelişiyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 25, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

LAVİNİAWhere stories live. Discover now