•III• гвоздичный кролик

46 8 0
                                    

• Karanfil Tavşanı

Regulus Black, sırtını arkasındaki ağaca yasladı ve bıkkınlık ile derin bir nefes alır iken sol elini yüzüne siper etti.

Hogwarts'ta genç adamın sevdiği iki şey vardı; birisi, annesinin otoritesini ve baskısını yalnızca mektuplarını okuduğunda hissediyor oluşuydu. Diğeri ise izlemekte olduğu gölün, her gece, yatakhanesinden de görülebilen eşsiz manzarasıydı.

İlgisi biraz önce kafasını tamamen suyun yüzeyine çıkarmış olan sivri dişli, dik kulaklı balıktaydı. Suyun içinde bulunan yaratıklar her zaman ilgisini çekmişti. Yüzeyde sürekli olarak bir görünüp bir kaybolur iken suyun dalgalanmasına sebep oluyorlardı ve Regulus, bu küçük hareketleri izlemekten zevk alıyordu.

Biraz ileride, yaşlı meşe ağacının yanında, öğretmeye çalıştığı büyüyü denemekte olan kadının dikkatli bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu ancak gerekmedikçe ona dönmek gibi bir amacı yoktu.

"Bana bakmayı kes ve büyüne geri dön, Oswell. Bütün günümü burada seninle harcayamam."

Gerçeği söylemek gerekir ise; Regulus, içinde bulunduğu durumdan pek memnun olduğunu kabul edemezdi. Kravatını gevşeteli neredeyse bir yarım saat oluyordu ve koyu yeşil cüppesi çoktan çimlerin üzerinde, yanındaki yerini almıştı. Öğle güneşinin yakıcı ışınları Kara Göl'ün üzerine düşüyor, sudan yansıyan parlak ışık gözlerini kamaştırıyordu. Üzerindeki gömlek terden sırılsıklam olmuş, kavurucu sıcak boğazını kurutmuştu.

Suya ihtiyacı vardı. Ya da onun yerini tutabilecek herhangi bir içeceğe...

Fakat Claire Oswell, oturduğu yerden kalkmayı her deneyişinde kahverengi gözlerini üzerine dikiyor ve sertçe ona bakıyordu.

Bu durumun içine istemeden de olsa kendisi girdiği için sızlanma hakkı olmadığının ise farkındaydı. Profesör McGonagall'ın bir emir niteliğindeki ricasını kabul etmeseydi; bu kavurucu yaz sıcağında genç cadıya büyü öğretmek yerine, yatağında öğle uykusunu alıyor veya Üç Süpürge masalarından birinde arkadaşlarıyla kaymak birasını yudumluyor olabilirdi. Aptallığı bir kere yapmıştı ve şimdi bu aptallığın sonuçlarına da katlanmak zorundaydı.

"Yardım edeceğini sanıyordum, Black. Ne zaman oradan kalkmayı düşünüyorsun?"

"Sana nasıl yapacağını, ne söyleyeceğini, asanı nasıl kullanacağını çoktan anlattım. Hatta kalkıp gösterdim bile. Daha ne yapmamı bekliyorsun?"

"Bilmiyorum, şu lanet büyüyü artık yapmamı sağlayacak herhangi bir ipucu vermeni mesela?"

Regulus, gözlerini kısarak kadına baktı. Sabrının taşmak üzere olduğunu hissediyordu. Güneşin doğmaya başladığı ilk saatlerden beri burada onun ile birlikte idi. Saat neredeyse on iki olmuş, öğle yemeği saati yaklaşmıştı ancak Ravenclawlı kadın büyüyü bir türlü doğru yapamamıştı.

Aslında karşısında başka birisi olsa çoktan oturduğu yerden kalkıp gitmiş olurdu fakat bazı şeyler için ileride kadının yardımına ihtiyacı olacağını biliyordu. Bu sebepten de sabretmeye devam ediyordu. Zaten en başında profesörün isteğini reddetmekten de bu yüzden vazgeçmemiş miydi?

"Odaklan, Oswell." Regulus, sabırlı çıkarmaya uğraştığı sesi ile söyledi. Gözlerini kadına ve tuttuğu asaya çevirdi. Hatasını görmek ve düzeltmesinde yardımcı olmak istiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 25, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bond of souls // regulus arcturus black (ARA VERİLDİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin