TEBESSÜM

İkili İlişki

"Seni senden daha çok seviyorum fakat sen bana güvenmedin ben bunu hemen silip atamam Mert, üzgünüm!"

"Öyle olsun!"

Dediğin de yoluma devam ederek yürüdüm.

Giderken bile aklım sende kalıyor!

———

Hira'dan

"Gerçekten inanmıyorum Derin,Mert bu kadar gerizekalı,aptal ve kör olamaz. O kızın ona nasıl baktığını göremeyecek kadar safta olamaz. Yani acaba diyorum ki.."

dediklerimin ardından sert bir sesle Derin'in cevabı geldi;

"Kızım sen iyi misin? Çocuk seni seviyor gerçekten buna inanmıyor musun? Yoksa ona yakıştırdığın kör kelimesi kadar kör müsün?"

Bu cümleleri ışık hızın da beynimden geçerken sinirlerim gerildi;

"Neden hepiniz onun yanındasınız. Bu konu da ben haklıyım."

"Haklı olmak önemli değil önemli olan haklılığının nerede olduğunu anlamak ve sen haklı olduğun halde haksız olduğun noktaları buluyorsun."

Evet iyi bir psikolojik tahlil yapmıştı benim canım arkadaşım;

"Sanırım haklısın"

"Sanırım değil direkt haklıyım"

Evet iyi  de bir ego yapmıştı üstüne.

Konuşmamızın ardından telefonu kapattım ve düşünmeye başladım.

Beni sevdiğini biliyordum fakat o kızla olan ilişkisi kafamı karıştırıyordu. Onunla mutluydu ya da onun yanındaydı, sürekli. Aslın da biraz daha düşündükten sonra Mert ile sevgili olduğumuzdan beri ergence tavırlar sergiliyordum. Bildiğiniz ergene bağlamıştım. Bence benden bugüne kadar ayrılmadıysa beni seviyordur ve onunla takılmayı sevmesi de doğaldır. Düşüncelerimden sonra doğru kararın Mert ile konuşmak olduğuna karar verdim.

Mert'ten

Hira'yla son konuşmamızdan beri Ekin yanımda ve bana yardımcı olmaya çalışıyor. Hira'ya aşığım ben hiçbir kızla böyle olmadım ama bu onu göremeyecek kadar saf. Son konuşmamızda ona güvenmediğimden dolayı zaman tanımamı istedi evet burada büyük hata yaptım ona güvenmedim bu yine de onun çocuk gibi yanımdan gitmesini gerektirecek bir şey değildi.

En kısa zaman da ilişkimiz hakkın da kararlar almamız gerekecek.

Ben bu düşüncelerin içindeyken telefonumun bildirim zil sesi çaldı. Ekin telefonumu benden önce davranıp alınca yüzünü buruşturup telefonu bana attı. Onun bu tavrına anlam veremesem de gözlerimi telefona odakladım. Mesaj gelmişti;

Gönderen: Sevgilim

Konuşmamız gerek

Gönderilen:Sevgilim

Bizim orada ki parkta bekliyorum.

Bu yaptığı beni ona tekrardan bağlamıştı. Bu kıza aşık olduğumu defalarca söyleyebilirim.

Hira'dan

Mesajıma karşı verdiği cevaptan sonra dar kotumu, üstüne de omzu düşük tişörtümü giyip, saçımı yandan kılçık örüp kendimi dışarı attım.

Evin önünden geçip parka doğru giderken Ekin'i gördüm. Ve sinirlerimin horon tepmesine sebep oldu ama artık ergen gibi davranmayacağım için kendimi sakinleştirdim.

Ve parka yaklaşmıştım. Yüzüm yavaş yavaş kızarıyordu. Mert'i görünce tekrardan aşık olmuştum. Koşup sarılmamak için kendimi zor tutuyordum.

Mert'ten

Koşup sarılsam mı? Yok Mert frenle kendini ters tepki falan verir şimdi belli olmaz sağı solu.

Yüzü de kızarmış güzelim benim.

"Hoş geldin"

dedikten sonra dayanamadım çektim belinden sardım kollarımla. O da göğsüme kapanınca daha sıkı sardım ve kokusunu içime çektim.

"Seni çok özledim"

"Ben de seni"

Dedikten sonra oturup konuşmaya başladık.

Hira'dan

"Mert ben seninle konuşmak istedim çünkü biz sevgiliyiz ve bir çocuk gibi davranıyorum, davranıyoruz. Oturup konuşmamız gereken konularda birbirimizden kaçıyoruz, birbirimize güvenmiyoruz."

Tam tepki verecekken elimle susturdum ve devam ettim

"Ben bunu sadece senin açından söylemiyorum ben de kıskançlıklar yapıyorum, bu ilişki de tek taraflı hata yok ikimiz de hata yapıyoruz. Ve bu birbirimizi kırmaktan başka bir şey değil."

"Seni kırmak en son istediğim şey"

"Bu zaten bilerek olmuyor istemeden oluyor çünkü ben de seni kırmak istemiyorum"

"Dinliyorum devam et"

Sesi gergindi.

"Ben beni sevdiğin konusun da şüphe taşımıyorum bunu bil."

Alaylı sırıttı, aldırmadan devam ettim.

"Ama seni sıkıyorum bunaltıyorum ve bu yüzden Ekin'in yanındasın"

Elimle tekrardan susturdum.

"Bu benim acı çekmeme sebep oluyor.Mert benimleyken nasıl başkasıyla daha çok eğlenebilir diye düşünüyorum. Sonra aklıma geliyor her şeyiniz birlikte geçmiş aynı tür hobileriniz var, sigara içmek gibi"

Diyip güldüm. Acı bir gülümsemeydi.

"Takıldığın ve yanlışın olduğu bir konu var ben Ekin'le senin yanında olduğumdan daha çok eğlenmiyorum senin yanın da olmak senin sesin,kokun,gülüşün,sinirlenişin bunlarda duyduğum heyecanı, sevinci, korkuyu bana tattıramaz. Ne Ekin ne başkası. Düşün Ekin'le aynı evdeyken ne yapmamızı bekliyorsun sadece sigara içerken yüzünü görüyorum bazen su içmeye odamdan çıktığım da tabi bu son konuşmamızdan beri hep yanım da destek oluyor ama bu ona karşı duruşumu değiştirdiğim anlamına gelmiyor. Sadece sen varsın artık anla şunu!"

Dediğin de dolan gözlerime izin verdim ve göz kapaklarımı aşağı indirip yukarı çıkarttım. Süzülen göz yaşlarımın ıslaklığı hissedebiliyordum.

"Artık çocuk gibi davranmayacağım söz veriyorum"

"Ben de seni üzmemek için çaba harcayacağım"

diye şaka yaptıktan sonra koluna bir tane vurup sarıldım. Sıkı sıkı sarıldım.