1. Bölüm

324 27 54
                                    

Herkese merhaba herkesin okumak istediği tarz bir hikaye ile karşınızdayım... Zeynep - Kerem - Meva  ve  diyerek karakterleri umarım ki severek ve beğenerek okursunuz.

İyi Okumalar...





İçimdeki heyecanı bastırmak için derin bir nefes aldım. Çantamdan anahtarı alıp kapıyı açarak eve girdim. Üzerimdeki kabanı çıkarttıktan sonra ayağımdaki ayakkabıları çıkartıp terliklerimi giyindim. Evdeki sessizlik kaşlarımın çatılmasına neden olurken Kerem'e seslenmeye başladım.

''Kerem!''

Ses gelmeyince salona geçip çantamı kanepeye bıraktım. Mutfağa geçip bir bardak su alırken aklıma gelen şeyle dudaklarımı kemirmeye başladım.

''Sakin ol Zeynep. Sakin ol.''

Elimdeki su bardağı ile yatak odasına çıkmak için merdivenlere yönelirken yerde şapkamı gördüm. Yerdeki şapkamı alarak merdivenleri çıkarken bir yandan da Kerem'e seslenmeye başladım.

''Kerem! Neredesin hayatım.''

Ses gelmediğini duyunca yatak odasına doğru olan adımlarımı aynı katta olan spor salonuna doğru çevirdim. Kapısını açmadan önce gözlerimi devirerek konuşmaya başladım.

''Yine taktın kulakları duymuyorsun beni de mi?''

Spor salonun da gözlerimi gezdirince Kerem'in orada da olmadığını fark ettim kaşlarım çatılırken kapısını kapatıp yatak odasına doğru ilerledim. Odaya girince Kerem diye tekrardan seslendiğim de ses gelmeyince korkarak banyoya doğru koşmaya başladım. Ya bayıldıysa ya ayağı kayıp başını bir yere vurduysa...

Aklımdan türlü türlü senaryolar geçerken derin bir nefes alıp banyonun kapısını açtım. Beklediğim manzara ile karşılaşmayınca derin bir nefes bırakıp sakinleştim. Yavaş adımlarla odaya geri döndüğüm zaman yatağın üzerinde gördüğüm zarfla ve mavi dosyaya gülümseyerek bakmaya başladım.

''Demek yine romantik oyunlarını oynuyoruz Kerem Bey ama bende Zeynep isem bunun hesabını sana fena soracağım veya soracağız.'' diyerek karnımı sevmeye başladım. Orada ikimizden bir parça olduğu aklıma geldikçe kanım kaynamaya başlıyordu. Keremle benden, ikimizden bir parça

''Hoş sürprizi sen mi hazırlıyorsun yoksa ben mi belli değil''

Yatağın üzerinde duran zarfı elime aldığımda üzerinde gördüğüm Aile Mahkemesi yazısıyla kaşlarım istemsiz bir şekilde havaya kalkarken hızlı bir şekilde açmaya başladım. Zarftan çıkan iki kağıttan birisini alırken okuduklarımla şok geçirdim. Gözlerim dolu dolu kağıdı incelerken okuduklarımla zor nefes alıp verdim. Saçlarımı geriye iterken elimdeki kağıdı katlayıp tekrardan açtım ama içindekiler değişmiyordu. Yazılanlar hala daha aynıydı.

''Taraflar arasında ortaya çıkan sorunlar tarafların evliliklerini sürdürmelerini imkansız bir hale getirmiştir. Tarafların evliliklerini sürdürmelerinin imkansız olduğu yaşadığı sorunlardan da anlaşıldığından anlaşarak boşanmaya karar vermişler. Ekte sunulan Boşanma Protokolü'nün kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini arz ederiz.''

Elimdeki kağıdı bırakıp diğer kağıdı elime aldım. Büyük bir kağıdın ortasına yazılmış bir kaç satır vardı.

''Böyle olmasını hiç istemezdim Zeynep. Özür dilerim. Çok özür dilerim. Umarım beni affedersin. Kendine iyi bak. Çünkü ben sana iyi bakamadım.''



*/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*

Yatakta hissettiğim küçük hareketlerle yüzümde oluşan ufak gülümsemeyle gözlerimi açtım. Yeşil gözleriyle bana çipil çipil bakan kızımı görünce kollarımı açarak bana gelmesini bekledim.

SIĞINAKOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz