three

150 22 3
                                    

16.03.2022

Sevgili günlük,

Sana ben demiştim demek istemiyorum çünkü bu laftan nefret ediyorum, annem ben her hata yaptığımda 'sana demiştim' der ve bana çattığı kaşlarıyla bakar. İnsanlar hata yapa yapa öğrenmez mi? Bana asla kendi ayaklarım üstünde durmama izin vermiyor, erkekler onu yapmaz bunu yapmaz diyor ama benim kendi kendime bir şeyler yapmama asla izin vermiyor. Bir erkekten önce bir insan olduğumu unutuyor her zaman, bırak sen yapamazsın diyor ama bir kere olsun sana inanıyorum bunu yapabilirsin demiyor. Amacı kendime olan güvenimi öldürmek mi emin değilim ama başarıyor, ben onun oyuncağı oldum.

Neyse konuyu çok sapıttım, sana demiştim günlük o geldi. Bu sefer o parlak gözlere daha uzun süre bakma fırsatı yakaladım. O kadar güzeldi ki bir an yıldızlara bkıyorum sandım daldım öylece, ne kadar sürdü o bakışım bilmiyorum ama kısa sürdüğünü umuyorum...

Parka erkenden gittim, aynı banka oturdum ve onu beklemeye başladım, kuşlar yanıma gelip onları beslememi istediklerini belli ettiler, her ne kadar gözlerimi yoldan ayırmak istemesem de dayanamadım besledim onları ne kadar ilgilendim onlarla inan bilmiyorum fakat aniden bana doğru atılan şeyle kendime gelebildim, bir köpek bana doğru atılmış elimdeki ekmeği yemeye çalışmıştı. Hayvanları severdim bu yüzden sadece güldüm ve ona ekmeği vererek kulaklarında yavaşça elimi gezdirdim, kuyruğunu sallayışından memnun olduğunu anladım ve yumuşacık tüylerini sevmeye devam ettim taaki o sesi duyana kadar. Ceylan gözlü çocuk koşarak endişeyle etrafa bakıyordu ve ben öylece bakakaldım. 'Bam' diye bağırıyordu ve gözleri önümdeki köpeği buldu. Koşarak yanımıza geldi ve elindeki ipi hızlıca tasmaya taktı. ''Özür dilerim, sizi rahatsız etti mi'' diye sordu hızla başımı salladım. Konuşmaya gücüm yoktu aptal gibi suratını izledim. Ona öylece bakmış olmam garibine gitmiş olacak ki kaşları çatıldı. Aklıma gelen şeyle banktaki şemsiyeyi alarak hızla ona uzattım. ''Ben teşşekkür ederim, o gün verdiğin için.'' dedim kısık bir sesle, ilk başta yüzüme baktı bir süre beni çıkarmak için ardından anımsamış olacak ki kaşları havalandı ve kocaman bir gülümseme oluştu yüzüznde. boştaki elini ensesine atarak saçlarını karıştırdı. Ben de o saçları okşamak ve derince solumak istedim kokusunu.

şemsiyesini aldı ve aklına gelen şeyle tekrar soru yöneltti bana ''Bugün hava güneşliydi neden şemsiyeyle geldin?'' dedi. Sorusuna nasıl cevap vermem gerek bilmiyordum ama dürüst olmak istedim. 'Sana vermek için getirdim.'' dedim. Şaşırdı ''Bugün geleceğimi nasıl biliyordun?'' dedi. ''Bilmiyordum, hergün buraya geldim.'' dedim düşünmeden. Bakışları değişti, ağzı aralandı şaşkınlıkla. Ne diyeceğini bilemedi bunu fark ettim. Gülümsedi bana ve gözleri kısıldı, o kadar tatlıydı ki ilk kez birini öpmek istedim. Tam da gülerken o küçük beninden.

Bam onu çekiştirmeye başladı ve bakışmamızı böldü, ona kızamadım çünkü Ceylan gözlümü buraya o getirmişti. Bana baktı bir kez daha, geri geri gidiyordu Bam'dan dolayı. ''Görüşürüz?'' dedi gülümsemesini saklamaya çalışırken. Elim kalbime gitti yavaşça ve başımı salladım hızla, yanakarım alev alevdi. bu halim hoşuna gitmiş gibiydi, kıkırdadı ve uzaklaştı.

Ah günlük... Bana çok garip şeyler oluyor ama çok hoşuma gidiyor...

Kendine iyi bak, benim o anları düşünüp yatakta aptal aptal gülmem gerek.

Kendine iyi bak, benim o anları düşünüp yatakta aptal aptal gülmem gerek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dear Diary ; KookTaeWhere stories live. Discover now