Özel Bölüm/ 1✨

En başından başla
                                    

"Hayırdır ne bu şiddet bu celal?"
"SANA BİR GEL DİYORUM HÂLÂ ORADA ÇENE YAPIYORSUN."
"Önce o sesini bir alçalt adam akıllı konuş."
"KONUŞMUYORUM. KARIM YOK LAN BENİM. HAMİLE KARIM YOK. "
"LAN BEN Mİ KAYBETTİM? BANA NİYE BAĞIRIYORSUN?"
"SEN DE BANA BAĞIRIYORSUN."
"Tamam şimdi bir sakin olalım."
"Tamam."
"Anlat bana ne oldu?"
"Hyung şimdi bu Taehyung şerefsizinin çocukları Hei Jun'a kilolusun demişler. Onunda hormonlar hat safhada olduğu için ağlamaya başlamış. Dan Bi beni çağırdı annem ağlıyor diye. İşte sakinleştirdim. İkna ettim falan. Sonra Yoongi hyung geldi. Yürüyen göbek diyince o tekrar odadan çıktı ağlayarak. Ben de Yoongi hyunga söylendikten sonra çıktım. Her yere baktım ama yok. "
" Anladım. Şimdi Hei Jun'un canının çektiği bir şey var mı? "
" Bilmiyorum da ne alaka? "
" Hım pamuk şeker falan. "
" Evet de anlamıyorum hyung. "
" Gel benimle anlayacaksın. " dedi.

Seokjin hyungu arkasından takip ettim. Düğün çıkışındaki pamuk şekerci de durduk.

" Hyung karım yok diyorum sen-" cümlem bitmeden Bankta pamuk şeker yiyen Hei Jun'u gördüm.
" Al sana karın. "
" Hei Jun çiçeğim ne yapıyorsun burada? "
" Pamuk şeker yiyorum."
"Neyse ben gidiyorum."
"Tamam hyung çok teşekkür ederim."
"Offf rica ederim ben ve mükemmel zekan olmasa yapamazdın."
"Evet hyung." dedim. O da gitti.

Hei Jun'un yanına oturdum.
"Çiçeğim beni ne kadar korkuttun biliyor musun?"
"Özür dilerim. Görünce çok canım çekti."
"Söyleseydin ben alırdım. Niye kayboluyorsun?"
"Özür dilerim"
"Sorun değil hadi yede gidelim nikah başlayacak."
"Tamam." dedi. Bitirince kalktık.

Pamuk şekerciye ücretini verip içeri geri geçtik. Onu gelin odasına gönderdim. Ben de damat beyin yanına gittim.

"Jimin ne yapacağım ben?"
"Sakin ol hyung. Anlıyorum seni."
"Nikah memuru nerede? Gelmedi mi? Al işte aksilik çıktı. Hiçbir şey yolunda gitmiyor."
"Hyung geliyor yolda. Lütfen bir sakin olur musun?"
"Tamam. Sakinim, sakinim, sakinim. HAYIR OLAMIYORUM."
"Şimdi bana bak. Nefes al ver."
"Tamam"
"Hyung nefesini tutma ver."
"Veriyorum." dedi.

İçeri giren görevliyle vaktin geldiğini anladık.

Onu sakinleştirip gelin odasına yol aldık. Gelin odasına varınca Yuna'nın yanına gitti.

Ellerini tutup,
"Bazen seni hakedecek ne yaptığımı düşünüyorum. Koynunda açan çiçeklerin kokusu bu dünyadaki en güzel koku. Çok güzelsin. Seni çok seviyorum." dedi ve alnından öptü.

Odadan çıkıp nikah masasına oturduk. Nikah memuru klasik şeyleri söylerken Hei Jun'un kıpırdandığını gördüm.

" Ne oldu hayatım bir şeyin mi var?"
" Yok biraz ağrım var sadece. "
" İyi misin? "
" İyiyim. " dedi.

Önüme döndüm. Nikah memuru konuşmaya devam ediyordu. Bir anda Hei Jun'un elimi sıktığını hissettim.

"Hayatım gerçekten iyi misin?"
"Doktor sancılar olacak dedi. O yüzdendir."
"Emin misin?"
"Merak etme Jimin."

Önüme geri döndüğümde nikah memuru Namjoon hyunga soru yöneltmişti. Ondan evet cevabını aldıktan sonra Yuna'ya yöneltti.

"Jimin sanırım suyum geldi."
"NE?"
"Ne oluyor?" dedi Namjoon hyung.
"Ben azcık doğuruyorumdaaaaaaaağğğ!"
"Kız çabuk evet desene"
"E-evet."
"Ben de sizi belediye -"
"Beyefendi vaktimiz yok."
"AAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞĞHHHHH! JİMİN LANET OLSUN SANAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞĞHHHHH! "
"Ben ne yaptım ya?"
"Siz de şahit misiniz?"
"Evet evet hadi hızlı lütfen."

İmzaları hızlıca attıktan sonra Hei Jun'u kucağıma alıp arabaya koşmaya başladım.

Onu arkaya oturtup hastaneye sürmeye başladım. Hyunglara haber verdikten sonra hastaneye son gaz sürdüm.

"AAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞĞHHHHH HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN!"
"Ben tek başıma mı yaptım ya?"
"Bana laf yetiştirme Aaaaaaaaaağğğğğğğğhhhhh! "
"Geldik hayatım sık dişini."

~~~~~~~~~~~~~~

"Hastanın yakını siz misiniz?"
"Evet kocasıyım."
"Gözünüz aydın. Nur topu gibi bir kızınız oldu."
"Ne? Ama biz erkek bekliyorduk?"
"Sürpriz yaptı demekki ufaklık. Tanrı uzun ömürler versin."
"Teşekkür ederim. Karımı görebilir miyim?"
"Evet şuan normal odaya alınıyor. Doğumu oldukça zor geçti. Dinlenmeye ihtiyacı var. Sıkmayalım olur mu?"
"Teşekkürler." dedim. Uzaklaştı.
"Hyung siz gidin isterseniz boşuna yorulmayın burada."
"Önce yiğenimizi görelim."
"Ama Namjoon hyung."
"Hadi."
"Peki." dedim.

Odaya girdik hepimiz. Hei Jun'un yanına gidip oturdum.
Ellerini avuçlarımın arasına alıp öptüm. Yavaşça gözlerini açtı.

"J-jimin."
"Çiçeğim buradayım. Buradayım."
"Oğlumuz nerede?"
"Kızımız oldu. Bizi şaşırttı." dedim. Ellerini tekrar öptüm. Gözlerini odanın etrafında gezdirdi.
"Hepiniz niye buradasınız?"
"Arkadaşlar bizi kovacaksanız gidelim bir kocan bir sen." dedi Namjoon hyung.
"Hayır şaşırdım sadece." dedi.

"Hadi anneye merhaba diyelim." diyen hemşire ile kucağında bizim minik kızımız geldi. Onu Hei Jun'un kucağına verdi. Melek gibiydi.

"Anne ben de bakacağım kardeşime."
"Bak kızım."
"Anne bu çok küçük."
"Evet kızım. Sen de böyleydin."
"Ee adını ne koyuyorsunuz?" dedi Yoongi hyung.
"Aslında hiç düşünmedik." dedim.
"A-reum olsun mu hyung?" dedi Jungkook.
"Anlamı ne ki?" dedi Hei Jun.
"Anlamı güzellik demek. Kendisi gerçekten çok güzel. Ve bu bebek. Sizin yeniden küllenmiş aşkınız güzelliğini yansıtıyor o yüzden."
"Lan it bana niye böyle isim önermedin." dedi Taehyung.
"Üzgünüm hyung." dedi.

Biraz sonra hepsi teker teker gittiler. Biz de bugünlük burada kalıyorduk. Akşam olmuştu. Dan Bi koltukta uyuyakalmıştı. Ben de Hei Jun'un yanına oturdum.

"Sen de uyusana çok yoruldun?" dedi.
"Senin yorgunluğunun yanında hiç kalır." dedim.
"Hep birlikte çok güzel bir aile olduk."
"Evet meleğim. Çok güzel olduk."

PROMİSE 💙 /PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin